Yoksa bu перевод на португальский
6,970 параллельный перевод
Yoksa bu hikâyeler denizin karanlık gizemine riayet etmemiz için mi uyduruldu?
Ou as histórias apenas existem para respeitarmos o segredo do mar negro?
Bu hayatımızın fırsatı mı, yoksa buradaki herkes bizim bilmediğimiz bir şeyi biliyor ve işimiz bitecek mi öğrenmek.
Descobrir se isto é o negócio de uma vida ou se todos sabem algo que não sabemos e vamos lixar-nos à grande.
Yoksa bu iti kurtarmak için kendi soyunu mu vurdun Ian?
Foi isso? Mataste um dos teus para salvar este rafeirito aqui?
- Yoksa bu güveç kokusu mu?
É uma caçarola, este cheiro?
O mu yoksa bu mu?
Este cão... Ou aquele cão?
Dur biraz, yoksa bu...
Espera...
Çuvallamaları mı yoksa bu işi başarmaları mı?
Se é eles falharem, se é realmente conseguirem vencer isto.
... yoksa bu zavallı aileleri kullanarak daha önemli bir şeyi anlatmaya çalışmak mı?
Ou, ao contrário, deveria usar isso para contar algo maior e, de certa forma, mais importante?
Yoksa bu yer çekimi cihazıyla... oynarım.
Senão avario esta... coisa da gravidade.
Yoksa bu adam?
Ou ele...?
Bu mu, yoksa bu mu?
Estas ou estas?
Çok ciddiyim Ted. Hemen bir bebek yapın, yoksa bu evlilik biter.
Estou a dizer-te, é melhor terem um bebé.
- Yoksa bu sabah uydurduklarına mı?
- Ele implorou-me.
Yoksa bu çocuk mu aldı otumu?
Aquele miúdo levou a minha erva? Não!
İmdat! Hiç, hem de hiç kıpırmadan dur Dunnybum yoksa bu gece evine gelir annen olacak kaltağı öldürürüm.
Vais ficar muito, mas muito quieta, Dunnybum, ou à noite vou a tua casa e mato a tua mãe, aquela pêga.
Dedi ki, kıpırdama Dunnybum yoksa bu gece evine gelip annen olacak kaltağı öldürürüm.
Disse " Fica aí quieta, Dunnybum, ou à noite vou a tua casa e mato a tua mãe, aquela pêga.
Kımıldamayın Bay Burke. Yoksa bu iğneyi kemiğinize saplarım.
Esteja quieto, Sr. Burke, ou enfio a seringa até ao osso.
Bu acı gerçek mi yoksa hafızamın bir oyunu mu geçmişten kalan?
Era uma dor real ou foi... uma partida da minha memória, de quando era inferior?
Tekrar edilmesin bu söylediklerim yoksa inkar ederim
Não me cites, rapaz, porque não disse essa merda
Sorunun ne olduğunu ya da neden bu kadar zaman aldığını anlamıyorum, yoksa...
Não vejo qual é o problema ou porque está a demorar tanto ou talvez...
Bu yüzden mi yoksa hiçbiri elletmediği için mi?
Por causa disto, ou porque nenhuma te deixa?
Yoksa neden? Belki sen insanlar bu senin hatan olduğunu düşünebilir endişe ediyor, bilmiyorum Johnny Cadillac orada pişiriciler almak gibi'aşağılıkları lettin için?
Não sei, talvez medo que pensem que a culpa é tua em deixares tipos como o Johnny Cadillac meter lá caçadores?
Bunu kaydetmek Bu ayıyı öldürmek istiyorlar, yoksa ister misin musunuz?
Queres matar este urso, ou salvá-lo?
Bu bisikletinin mi yoksa arabanın mı yedek lastiği?
Isso é uma roda suplente para o carro ou uma bicicleta?
Bu sadece 5. sınıflar için mi yoksa her türlü 8. sınıfla mı?
Então, isto é até ao 5º ano ou até ao 8º?
Bu bir tehdit mi yoksa infazın ertelenmesi mi?
Isso é uma ameaça ou princípios De uma execução?
Yoksa... gerçekleştiğini hayal ettiğiniz bu deney, tam da sizin ilkel inanç sisteminizi çok iyi bir şekilde itibarsızlaştırdı mı?
Ou é precisamente porque esta experiência, que imagina que aconteceu pode muito bem desacreditar o seu próprio sistema de crença primitiva?
Bu o mu yoksa Ahmet'in karısı mı var?
É ela, ou o Ahmed tem mulher?
Bu işten paçayı kurtardı mı yoksa gerçekten atıldı mı?
Ele saltou ou foi empurrado?
Bu adam öldü mü yoksa...
- Este tipo está morto, ou...?
Bu duvarı düzelt yoksa başın büyük belaya girer.
É bom que repares esta parede. Estás feito...
Affedersiniz, bu bir Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısı mı yoksa yurt odası partisi mi?
Desculpem, mas isto é uma reunião do Conselho de Segurança Nacional ou uma festa de pijama de drogados?
Bu senin işin mi yoksa benim mi?
Isso é trabalho teu ou meu?
Karar vermeme yardım edin bu hayaleti mezarında mı bırakayım yoksa dirilmesi için ona fırsat mı vereyim.
Preciso que me ajudem a tomar uma decisão. Deixo-o estar no seu túmulo, ou dou-lhe uma oportunidade de ressuscitar?
Bu Youssouf Male mi, yoksa değil mi?
Este é Youssouf Male ou não?
Sormamda sakınca yoksa benim bu hayali örgüt ile ne alakam var acaba?
E, se não se importam que pergunte, o que é que eu tenho a ver com esta rede fantasma?
Bu durumdan kaçınmalı mıyım yoksa kabul mü etmeliyim?
Devo combater isto ou seguir em frente?
Sorun bu villa mı, yoksa Positano mu?
É a casa ou é Positano?
Bu yüzden bir mahsuru yoksa size en iyi içkiden ısmarlamak istiyorum.
Na verdade, gostava de lhe oferecer uma bebida das boas, se puder ser?
Bu toplardan olabildiğince fazlasını yok etmeliyiz yoksa fazla uzaklaşamayız! - Tamamdır!
Temos de destruir o maior número possível de canhões, se queremos sair daqui.
Hapse hazırlayacağın hergele bu mu yoksa?
É este o cabrão que tens de preparar para a prisão?
- Bu bir yazar tıkanması mı yoksa...
- Sentes-te bloqueada ou...
Bu çalmak mı olur yoksa paylaşmak mı, bu semantik bir sorudur belki.
Talvez seja uma questão de semântica, sobre o que é roubo ou caridade, mas...
İsim yok. Bu fidye için mi yoksa para için mi?
É pelo resgate, por dinheiro?
Bu yüzden sakıncası yoksa yanınızda olmak istiyorum.
Portanto se não se importa, irei... Irei ficar ao seu lado.
Ama siz çalışanlar bu greve derhal bir son vermelisiniz yoksa fabrikayı kapatacağım ve hepiniz işsiz kalacaksınız.
Mas vocês têm de interromper a ocupação imediatamente, senão, encerro a fábrica. E vocês ficarão sem trabalho.
Ziyarete geldiklerinde, bilmiyorum bu onu mutlu mu eder yoksa daha kötü mü yapar?
Quando a vêm visitar, não percebo se ela fica contente ou se fica pior.
Bu greve hemen bir son vermelisiniz yoksa yoksa yoksa ben yoksa...
Têm de interromper a ocupação imediatamente. Senão... Senão...
Bu komediye hemen bir son vermelisiniz yoksa ben...
Têm de interromper esta ocupação imediatamente, senão eu...
Büyük planın bu mu yoksa?
É esse o teu plano genial?
Bu onun sayfasını görebileceğin anlamına mı geliyor yoksa...
E isso significa que podes ver a página dela ou...