Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Ş ] / Şaka bir yana

Şaka bir yana перевод на португальский

142 параллельный перевод
Şaka bir yana Bick... bu işten sizin de pay almanıza karşı değiliz.
E, fora de brincadeiras, não nos recusamos a aceitar uma parte dos créditos por ela. Nada disso.
Bunu sana gösterme nedenim yani şaka bir yana, bu kızı sana asıl gösterme nedenim...
É só para te mostrar. Mas fora de brincadeiras, mostrei-te esta rapariga...
Şaka bir yana, Accattone kültürlü biri olduğumu bilirsin.
Não brinques... sabes que sou instruído.
Ama şaka bir yana dönmüş olmak harika.
Um emprego importante, em Palm Beach, a lidar com gente importante.
- Şaka bir yana, bir kedi bile yok!
- Nem o gato.
Yok, şaka bir yana, ne olacak senin halin?
Não, a sério, o que será de si?
Ama şaka bir yana... ben kralı seviyorum O buradakilerin en güçlüsü değil mi?
Mas a sério... eu gosto do rei. Ele é aqui um dos homens mais fortes, não é?
Şaka bir yana... demek istediğim şuydu... birbirimizi bu kadar sevdiğimize göre... ve artık kendimizi yetişkin olarak görmemiz gerektiği için...
Bem, é sério... eu queria dizer que... já que gostamos tanto um do outro... e já deveríamos nos considerar adultos agora...
Şaka bir yana, uzun bir yol kat ettin. Bol şans dilerim.
Desejo-te muita sorte e espero que tenhas um bom seguro de vida.
Şaka bir yana Bay Şans, burada ne yaptığınızı sorabilir miyim?
Brincadeiras à parte, Sr. Chance, posso perguntar-lhe o que faz aqui?
Şaka bir yana...
Não, agora a sério...
Hey, hey, hey! " Şaka bir yana, Maine'deyim. İşim harika çıkmadı.
Estou no Maine e meu emprego não era grande coisa... então resolvi hibernar.
Şaka bir yana, ortağımı seçme şansım olsaydı hiç tereddütsüz yine onu seçerdim.
- Agora a falar a sério... Se eu for prender alguém, é ele quem eu quero ter lá a dar-me cobertura.
Şaka bir yana Jeff, Kaç.
Jeff, brincadeiras á parte, foge.
Ali, şaka bir yana, gerçekten de kendin olmalısın.
Esquecendo as piadas, tens de ser tu próprio.
Şaka bir yana yazı dalgayla geçirmeyin :
Agora a sério. Vocês não vão para fora nestas férias.
Şaka bir yana, kalkabilirsin.
Não, a sério, podes levantar-te. Qual é o teu nome?
Şaka bir yana, sizlerin yardım ve tavsiyelerinizi istiyorum umarım, beni geri çevirmezsiniz.
Brincadeiras à parte, convoquei vocês em busca de ajuda e conselho, com a esperança de recebê-los.
Şaka bir yana, yardım edeyim.
Fora de brincadeira, quero ajudar.
Şaka bir yana, kendisi eyaletimizi çok seven bir kadın.
Agora a sério. Ela é uma grande amiga do nosso magnífico Estado.
Şaka bir yana, üçüncü kişi sanırım daha güçlü bir ihtimal.
Pensando melhor... tenho de admitir que tenderia mais pela terceira.
Efendim, şaka bir yana, bu yayınlanınca özgeçmişime eklettirir miyim?
Falando sério, agora : Posso pôr isto em meu currículo?
- Şaka bir yana, Air National'ın avukatı ile bir toplantımız var.
Vamos ter uma reunião com o advogado da Air National.
Şaka bir yana, sizlerden bazı kişilerin dışarıda kol gezen çok büyük bir kötülüğün buna sebep olduğunu mu düşünüyor?
A sério, é verdade que alguns dos vossos acham que... há um grande mal, à solta?
Şaka bir yana, ne çöplük ama...
Mas que lixeira.
Şaka bir yana, bunların hepsi oryantasyon programında izah ediliyor.
Não, agora a sério. Essa matéria será coberta no curso de orientação.
Şaka bir yana.
Não me digas.
Şaka bir yana Kimmy'yle kaybettiğiniz zamanı telafi etmeye çalışmak çok güzel bir şey ama yarınki iş?
Acho que o que estás a fazer é muito bom, tentar compensar o tempo que passaste sem a Kimmy.
Şaka bir yana, nasıl hissediyorsun?
Brincadeiras à parte... como você está se sentindo?
Şaka bir yana, geri kalan kısmımı derhal bulmam gerekiyor.
Deixemos de delongas. Preciso recuperar o resto de mim, pronto.
Biliyor musun, şaka bir yana bıraktıktan sonra, parayı özlemedin mi?
Então foi quando tudo se desmoronou, depois de teres desistido não estranhas-te o dinheiro?
Şaka bir yana, ben bu yolculuğa düşünmek için çıktım.
Falando sério, eu estou aqui para pensar.
Şaka bir yana, çocuklar, umarım onunla evleneceğini sanmıyordur.
A sério, espero que ela não pense que ele vai casar com ela.
Şaka bir yana, Spike.
Sabes, brincadeiras à parte, Spike...
Şaka bir yana, geçen yıllar boyunca babamızla çok eğlendik.
- Mas agora a sério. Divertimo-nos muito com o nosso pai ao longo dos anos.
"Şaka bir yana, hemen hemen aynı şekilde... ... Homo Ergaster'in de Homo Erectus'dan farklı bir tür..."
"Brincadeiras à parte, da mesma forma que se pensa que o Homo ergaster é uma espécie diferente do Homo erectus..."
Şaka bir yana, Harry.
Mas agora a sério, Harry.
Şaka bir yana, seni bir yıl boyunca araştırdığını unutmamalısın.
Brincadeiras à parte, não te esqueças que ele te investigou durante um ano.
Şaka bir yana... bir aylık flörtten sonra, hayatımın kadını olduğunu anladım.
Não, a sério, ao fim de um mês a sairmos, vi que ela era a tal.
Şaka bir yana bu insanlar çok ciddi... -... ve kimi öldürdüklerinin önemi yok.
Estas pessoas não brincam e não lhes custa matar quem quer que seja.
Şaka bir yana, Vegas'ta bana attığın "Pasadena" için... teşekkür ederim.
Brincadeiras à parte, eu agradeço o bom tratamento... que me deste em Vegas.
Şaka bir yana, beni size Barbara Busberger gönderdi.
A sério, foram-me recomendados pela Barbara Busberger.
Seth, cidden. Şaka bir yana birşey var ve onu temizlemek isteyeceğini düşünüyorum.
- Seth, a sério, fora de brincadeira, tens algo aqui, e acho que é melhor limpares.
Şaka bir yana, pek hoş bir durum değildi.
Porém a piada, como se verá, custar-me-ia caro.
Şaka bir yana, neden böyle bir şey yapalım ki?
Sério, por que faríamos algo assim?
Şaka bir yana, doğru da :
Mas brincadeiras á parte, é verdade :
Şaka bir yana, oyalanmayalım.
Agora, falando a sério. Sem brincadeiras.
Ama şaka bir yana yardımına gerçekten minnettarım.
Mas deixemo-nos de brincadeiras, eu agradeço a tua ajuda.
Şaka bir yana, atları severim.
Adoro cavalos, dei-lhes tudo :
saka bir yana ben herkesin aski tanimasi gerektigine inaniyorum. Hayatinda bir kez olsun bu duyguyu tatmali.
Falando a sério, penso que, antes de podermos saber o que é amor, temos de cair e de nos levantarmos.
Şaka bir yana, ölme vakti geldi çattı.
Acabou-se a brincadeira, está na altura de morrerem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]