Ayrılmak mı перевод на русский
471 параллельный перевод
Ayrılmak mı istiyorsun?
И ты хочешь покончить с этим?
Ayrılmak mı istiyorsun Ethan?
Ты хочешь уйти, Итон?
- Ayrılmak mı?
Замечательная!
Ayrılmak mı istiyorsun? Beni yalnız bırak.
- Хочешь, чтобы мы сразу ушли?
Ayrılmak mı istiyorsun?
Ты хочешь расстаться? "
İstediğin benden ayrılmak mı?
Бросить меня?
- Ayrılmak mı?
- Что?
Ne yani, ayrılmak mı istiyorsun?
Ты хочешь долю?
- Ayrılmak mı?
- Уехать?
Ayrılmak mı istiyorsun? Tamam. Gitmemi mi istiyorsun?
Хочешь, чтобы я ушёл?
Yoshida'dan ayrılmak mı istiyorsun?
Ты хочешь порвать с Йошидой?
ve benden ayrılmak mı istiyorsun?
Значит между нами все?
Meselâ, senle tanıştım, beğendim ve şimdi ayrılmak zorundayız.
Например, я познакомилась с Вами, Вы мне нравитесь.
Senden ayrılmak zorundayım ama yemin ediyorum yeniden bir araya gelmemizin yolunu bulacağım.
Я должна оставить тебя, но клянусь, что найду способ вернуть нас друг другу.
Ayrılmak zorundaydım, ofise dönmeliydim.
Мне пришлось уехать, вернуться в офис.
Başka ayrılmak isteyen var mı?
Кто-нибудь ещё хочет уйти?
Her neyse, ve amacı ne olursa olsun sanırım buradan ayrılmak tamamıyla bize kalmış.
Так или иначе, но я думаю, что нам всем нужно немедленно отсюда уехать.
Hey, Kim ayrılmak istiyormuş, bayım?
И никто не желает остаться?
Sevgili Chuncho, bir haftadan fazla zamandır seni bekliyorum. Ama şimdi kasabadan ayrılmak zorundayım.
Дорогой Чунчо, я ждал тебя больше недели, но теперь я вынужден уехать.
Bekleme süresi neredeyse doldu. Birazdan ayrılmak zorunda olacağım.
Вскоре нам придется попытаться улететь, согласно инструкциям.
Ayrılıyoruz. - Ayrılmak mı?
Уходим?
- Ayrılmak zorundayım.
- Мне нужно уехать.
Büyük intikamımız bu ölümcül matemin ilacı olsun. - Ve ben ayrılmak zorundaydım.
- А ябыл далеко.
Ayrılmak zorundayım. "
Мне нужно уходить. "
Ama sizden ayrılmak zorundayım. Kendinize iyi bakın.
Так что я отваливаю.
Ayrılmak değil de, hayata atılmanın bir adımı.
- Ты бросаешь Райдел? - Я бросаю.
Bir hafta önce Nairobi'den ayrılmak üzereyken... Mason'dan bir mektup aldım.
Неделю назад я получила письмо от Мейсона, прямо перед отъездом из Найроби.
Evet, ben de ayrılmak zorundaydım.
- Мне тоже пришлось уехать.
Ayrılmak zorundaydım ve... elveda diyemediğim için beni affet Nathan'a geri dönmeliyim.
Мне пришлось уйти, и прости, что не попрощалась, но мне надо вернуться к Натану.
Bu olaydan sonra manastırdan ayrılmak zorunda kaldım.
После этого инцидента мне пришлось покинуть монастырь.
Rahibe Beddua! İçinizden biri ayrılmak isterse bunu anlarım.
Сестра Грех, если кто-то из вас захочет вернуться в Альбасете –
- Ayrılmak zorunda mıyım? - Bir hafta içinde, uygun olur.
- Не переведено -
Onu tanıdığım için ülkeden ayrılmak zorundayım.
Меня высылают из страны за то, что я с ним знаком.
Her zaman mutlu olduğunu ve adadan ayrılmak istemediğini düşünürdüm. Ne kadar da yanılmışım.!
Мне казалось, что он счастлив и не захочет покидать остров но я ошибался
Umarım oradan ayrılmak canını sıkmamıştır.
Надеюсь, вы были не против покинуть это место.
Ama sonra Dünya Savaşı çıktı ve ülkemden ayrılmak zorunda kaldım. İngiltere'ye geldim. St. Styles Mary adında bir köye.
А потом началась война, тогда я приехал в Англию и поселился в деревушке Святая Мария.
Onunla yüzyüze mi ayrılmak zorundayım?
Я должен лично с ней порвать?
Sana CIA den neden ayrılmak zorunda kaldığımı hiç anlattı mı?
Я тебе говорил, что меня заставило уйти из ЦРУ?
Korkarım ki, ben senden ayrılmak zorundayım.
- Боюсь, я должен порвать с тобой.
İlişkilerde, ayrılmak için bahane aradığımı biliyor.
Он знает, что в отношениях я всегда нахожу какую-нибудь причину, чтобы уйти.
" Çok sevgili Edna, Senden ayrılmak zorundayım.
Милая Эдна, я должен тебя покинуть.
Zamanım yok. Gemim ayrılmak üzere.
Мой корабль скоро отходит от станции.
Eğer gidersem, senden ayrılmak zorunda kalırım.
Могу. Если я уеду, мне придется расстаться с тобой.
Deep Space 9'dan ayrılmak şimdiye kadar yaptığım en zor şey.
Уход с Дип Спейса - самое тяжелое, что я когда-либо делала.
Paraziti bulup yok edemezsem buradan ayrılmak zorunda kalacak ve Sisko'yla diğerlerini bulmaya çalışacağım.
Если я не смогу найти и нейтрализовать его, мне придется улететь и попытаться найти Сиско и остальных.
- Mizuho Daita. 6. bölgedeki adamımız, ayrılmak istiyordu fakat binbaşı onu diplomatla birlikte gitmesi için ikna etti.İşte o programcı. Yaş : 28.
- Мизухо Дайта, 28-ми лет.
Sizden ayrılmak zorunda kalacağımız için çok üzgünüz.
Нам очень жаль оставлять вас всех.
Dinleyin, Bloomingdale'de işten ayrılmak üzere olan bir arkadaşım var ve bütün indirimini kullanmak istiyor.
Слушайте, у меня друг из Блюмингдейлс увольняется и он хочет истратить свою скидочную карту.
Adamlarımı alıp buradan ayrılmak istiyorum.
Я хочу взять своих людей и уйти.
Ayrılmak zorunda mı kalacağım?
Мне придется уволиться?
Hatırlıyor musun eşimin benden ayrılmak istediğini yazdığı mektubu aldığım zamanı?
Помните как я получил письмо от жены от том что она хочеть развод?