Bana öyle geliyor ki перевод на русский
291 параллельный перевод
Bana öyle geliyor ki, Bayan Harper, sal bulunana kadar hâlâ umutlu olduğunu söylüyordu. Salın üzerinde Joe'nun...
Кажется, миссис Харпер сказала, что надеялась на наше спасение, пока не нашли плот и что-то от Джо...
Bana öyle geliyor ki, dördümüzün birkaç yüz adamı oyalaması... mucizeden pek farksız değil.
Я считаю то, что мы четверо держим несколько сотен, - это и есть чудо.
Biliyor musun, bana öyle geliyor ki...
Ты знаешь, у меня такое чувство...
Bana öyle geliyor ki, bu kliniği hasta biri işletiyor.
Бoльнoй нe мoжeт yпpaвлять клиникoй. я нe нaмepeн бoльшe тepпeть.
Bana öyle geliyor ki, bu çok zor bir dava.
По мне, это - тяжелое дело. Тяжелый случай.
Bana öyle geliyor ki şimdilik bundan daha öteye gidemeyiz.
Пожалуй, на сегодня мы многого достигли.
Bana öyle geliyor ki...
Это кажется мне...
Aslında onu sevdiğimden değil, ama bana öyle geliyor ki onunla evlenirsem, başka çıkarlarım da olur bu işte.
Не из любви, а ради тайных замыслов моих, которых я, женясь на ней, достигну.
Başından beri sizi dikkatle dinledim bana öyle geliyor ki bu beyefendinin dikkat çektiği konular çok önemli.
Я очень внимательно слушал... Мне кажется, что этот джентльмен кое в чем прав.
Bana öyle geliyor ki, dostumuz, bir türün... mutasyona uğramış bir çeşidi.
Знаешь, мне подумалось, что наш друг - вероятно, какая-то мутация, но вот какого животного? Я не знаю. Так.
Bana öyle geliyor ki bu dans böyle yapılmıyor, değil mi?
Этот танец так не танцуют.
Yine de bana öyle geliyor ki... her kim beraber bir ömür harcarsa harcasın bizim o kısa anlarda yaşadığımızdan daha fazlasını yaşayamazdı.
Мне кажется, те, кто вместе прожил всю жизнь, получили не больше, чем мы.
Bana öyle geliyor ki bu ülkedeki hiçkimse bilmiyordu.
Насколько я могу судить, в этой стране никто об этом не знал.
Bana öyle geliyor ki gitmek istiyorsunuz, ama gidemiyorsunuz... çünkü ben polis olduğum için bu durumun şüphe uyandıracağını düşünüyorsunuz.
У меня впечатление, что вы хотите уйти, но не уходите вы думаете, я подумаю, что это подозрительно, я же полицейский.
Hayatlarını kurtarmıştı. Bana öyle geliyor ki, binbaşı Marco, Kore'de 18 ay boyunca yaşadıklarına gecikmeli bir reaksiyon veriyor.
Мне представляется очевидным, что майор Марко испытывает запоздалую реакцию на те полтора года, что он провел в Корее, ежедневно подвергаясь опасности.
Ama diğer taraftan bana öyle geliyor ki, tamamen polisi ilgilendiren böyle bir konuya çok fazla karışmamalıyız.
Это вовсе не означает, что мы должны брать на себя инициативу в вопросе, который относится сугубо к компетенции полиции.
Bana öyle geliyor ki bir anlaşmaya varabiliriz, geçici bir uzlaşma sağlanabilir.
Кажется, мы могли бы договориться, выработать условия.
Bana öyle geliyor ki, biz tanışıyoruz.
Кажется, мы знакомы.
Söylesene, bana öyle geliyor ki, şu sıralar hanımlara fazla bakıyorsun. Ben mi?
Мне кажется, тебе нравится смотреть на других девушек.
Bazen, bana öyle geliyor ki, yukarıda işler durgun gittiğinde, kendi kendine diyorsun,
Знаешь, иногда я думаю... что когда там наверху всё слишком успокаивается... Ты говоришь сам себе...
Tarafsız olarak dinlemeye çalışıyorum ve bana öyle geliyor ki bu tesis bir zamanlar mükemmel olan bir kasabayı olumsuz yönde değiştirdi.
Можно подумать, что все изменения произошли в нашем городке из-за этой инвестиции, а до этого всё было идеально. Я должен вам признаться, хоть это вовсе не тайна, что я знаю этот городок.
Bana öyle geliyor ki, evren yasam ve zeka ile dopdolu.
Для меня кажется гораздо более вероятным, что космос полон жизни и разума.
Bana öyle geliyor ki, böyle bir program çalıştırmak, popüler felsefe alanında yeni bir ilgi alanı yaratmaya mecburdur.
И мне кажется, что выполнение такой программы создаст солидный интерес ко всем отраслям философии.
Bana öyle geliyor ki daha önce de oraya gitmişler.
И у меня впечатление..., что они уже были здесь.
Burada ne olduğunu anlamış değilim. Ama bana öyle geliyor ki ıska yapıp oyun dışı kaldın.
Я не совсем уверен, что понимаю что здесь происходит, но кажется что ты получила удар, который сбил тебя с ног, верно?
Bana öyle geliyor ki kafasına koyduğu herşeyi yapıyor.
Мне кажется, он талантлив во всем, чем бы ни занимался.
Bana öyle geliyor ki, birşeyleri düzeltmenin zamanı geldi.
Но я чувствую, что мне пора рассказать всю правду.
Bana öyle geliyor ki Danton ve Robespierre hiç anlaşamadılarsa. Bu şimdi de değişmeyecek.
Мне кажется, что хотя Дантон и Робеспьер не могли долго договориться, теперь они это сделали.
Bana öyle geliyor ki... inandığım ne varsa ve uğruna yaşadığım sonsuza dek çöküp gitti.
У меня такое чувство, что всё, во что я верю, ради чего я живу, рухнуло навсегда.
Böyle bir hareketin içine girersen, Bana öyle geliyor ki, asla onun seni nereye sürükleyeceğini bilemezsin.
Когда говоришь об этом на публике, то никогда не знаешь, к чему это может привести.
Bana öyle geliyor ki siz bahis oynatıyorsunuz.
- Я так понял, Вы дедки тут, как пара букмейкеров шаритесь.
Tekrar düşündüğümde, bana öyle geliyor ki Zelig'in öyküsü... Amerika'daki pek çok Yahudi deneyimini yansıtıyordu. zorla içine itilmiş ve bir yer edinmeye zorlanmışlardı.
Когда я думаю об этом, мне кажется, что его история... во многом отразила опыт евреев в Америке- - огромное желание попасть, найти тут свое место... а затем ассимилироваться в культуру.
Bana öyle geliyor ki, Tim her geçen gün güçleniyor. Eklemleri gelişiyor. Huyu güzelleşiyor, bana öyle geliyor.
По-моему, Тим день ото дня становится всё крепче... ноги его растут... и он не падает духом.
Bu arada, hazır saatten bahsediyorken bana öyle geliyor ki, 6 : 36'da avizen kırılmış olacak.
Раз уж мы заговорили о времени, похоже, ты разобьешь... эту люстру в шесть тридцать шесть.
Ne dedin kardeş? Bana öyle geliyor ki, GENETIX..
- ƒа, € чувствовала, что эти из "√ ≈ Ќ ≈" "—"...
Eşcinsellerden veya siyahlardan bahsetmek istemiyorsan neden konuyu onlardan açıyorsun? O halde neden bahsetmek istediğini söyle veya hattan ayrıl. Bana öyle geliyor ki onlardan konuşmayı seviyorsun.
Ты не хочешь говорить про черных и голубых, тогда зачем ты позвонил?
Bana öyle geliyor ki bu konuyu daha önce konuştuk.
- Я думаю, мы уже говорили об этом, сэр.
Çok güzel bir konuşmaydı Barry, ama bana öyle geliyor ki sen o radyodan iyi para alıyorsun, halktan uzak olduğun için de sıradan insanların sorunlarını anlaman zor görünüyor.
- Блестящая речь, Барри! - Ага. - Но, сдается мне, ты хорошо зарабатываешь на этой станции.
Bana öyle geliyor ki Vikont, Paris'te bir şeye inanıyorsunuz taşrada başka şeye.
Похоже, виконт, в Париже Вы верите в одно, а за городом - в другое!
Bana öyle geliyor ki, annemin ölümü doğal sebeplerden ötürü olabilir.
Мне кажется, что смерть моей матери вызвали естественные причины.
Ancak bana öyle geliyor ki Marie Marvelle'in kocasını kaybetmesine sebep oldun.
Но ведь для Мари Марвель вы так ничего и не сделали.
Bana öyle geliyor ki, beni zaten tanıyorsun sen.
Почему у меня такое чувство, что ты меня уже давно знаешь?
Danışman, bana öyle geliyor ki bu tam size göre bir iş.
Советник, очень похоже, что это задачка как раз по Вам
Bana öyle geliyor ki, suçlamayı yanıtlama işlemini atlayıp, doğrudan davaya geçmek, bunu da atlayıp, davanın düşürülmesini istiyorsunuz.
Я подозреваю, что Вы хотите пропустить предварительное слушание перейти сразу к судебному заседанию, пропустить его и получить увольнение.
Bana öyle geliyor ki sigortan yok.
У меня такое чувство что страховки у тебя нет.
Bana öyle geliyor ki o da bu çirkin oyunun içindeydi. Hayır, inanın bana değildi.
Послушай, я должен вернуться, я не могу стоять возле...
Kulağa çok aptalca geleceğini biliyorum..... ama bana öyle geliyor ki kendi çamaşırlarımı yıkayabilirsem yapamayacağım hiçbir şey kalmaz.
Знаю, это прозвучит очень глупо но я чувствую, что если смогу это....... если я смогу сама себе стирать то справлюсь и с чем угодно.
bana öyle geliyor ki bu işi şimdi burada çözecekler.
Похоже, вам придется решать вопрос здесь и сейчас.
- Bana öyle geliyor ki.. Bu dönen ok sana yolunu gösteriyor.
Что ж, я думаю, эта крутящаяся стрелa указывает тебе твой путь, дитя.
Bana öyle geliyor ki buraya kadar boşuna geldik.
Да, это заметно...
Bana öyle geliyor ki hala buluşuyorlardı.
И я уверена, они продолжали встречаться.
bana öyle bakma 161
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle geldi 19
bana öyle söyledi 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle geldi 19
bana öyle söyledi 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290