Kitap mı перевод на русский
1,603 параллельный перевод
Kitap mı? Evet, burada kitap var.
Кни... древние книги?
Neden? Kitap mı yazıyorsun?
Почему, ты что, пишешь книгу?
Peki o, bu kitap mıydı?
Но о чем же эта?
Kitap mı?
Книги?
- Kitap mı?
- Книга?
Erken saatlerde kitap mı okuyorsun?
Тратишь предрассветные часы на чтение?
Şekil demişken... Aklınızda bir kitap şekli var mı?
Говоря о формах, относительно книг,
- Tanrım, kitap partilerindeki kadınlardan çok daha güzel kadınlar var burada.
- Боже, здесь столько красивых женщин... на книжных вечеринках всё плачевнее.
Kitap mı okuyorsun?
Ты читаешь книгу?
Supernatural'in sadece bir kitap olduğunu biliyorum tamam mı?
Я знаю, что "Сверхъестественное" - всего лишь книга.
Bana manik depresyon teşhisi koydular, bir ya da iki kitap yazamazmışım gibi.
Ты прикинь? Они мне лекции о маниакальных депрессиях читают! Да я пару книг о ней написать могу.
Çünkü bu eski bir kitap, tamam mı?
Потому что это старая книга, ясно?
Bardağına sert bir içki koyar, sıcak bir banyo yapıp, kitap okur. Okuyacak kitabım olmaması çok kötü.
Идет домой, наливает себе выпить, горячая ванна, хорошая книга.
- Aldım. Uyuyana kadarda kitap okudum.
Да, и почитала ей перед сном.
Kitap ayracı mı bu?
Это закладка?
Hangi kitap olduğunu sormayacak mısın?
И ты не спросишь, какую книгу?
Ben danışmanlığı, hesap kitap işlerini, analizleri ve iş planını yapacağım sen de siktirip gidip, bize buz gibi soğuk bira getireceksin.
Я займусь консалтингом, расчетами, мета-анализом и бизнес планом, в то время как ты съеб * шься отсюда и принесешь нам холодный кувшин Bud. Ок? Увидимся.
Son yazdığım kitap İrlanda folkloru üzerineydi.
В моей последней книге я писал об ирландском фольклоре.
Tamam, o sizin kim olacak kitap yazmak mı?
А кому ты бы доверил написать эту книгу?
Bu kitap Jamie'nin an- - Aman Tanrım!
Эта книга принадлежала матери Джей...
Sanırım kimse orta yaşlı bir kadının hayatını değiştirebilecek bir kitap yazmamış.
Думаю, что никто никогда не писал книг чтобы помочь женщине среднего возраста преобразить свою жизнь.
Afedersiniz, sanırım siz çocukların aradığı kitap... "Cevap".
Прошу прощения, мне кажется что вы, мальчики, ищите.... Ответ.
Bart, bu kitap gittikçe şu komik kişisel yardım kitaplarına dönüşüyor.
Барт, это начинает звучать как одна их этих полоумных помоги-себе-сам-ных книг.
Karaborsa ile ilgili kitap yazan bir profesör Sicilyalı Sanat Hırsızları, Mısırlı Kaçakçılar ve Sırp Haydutlar.
Имя профессора, что пишет о черных рынках - сицилийские расхитители гробниц, египетские контрабандисты, сербские бандиты.
- Ayrıca okul için kitap almam lazım.
- И ещё мне нужна книжка.
Anlaşma bitti tamam mı? Başka kitap olmayacak.
Завязывай с книгами, ясно?
Hapiste, kitap okumak için çok zamanım oldu.
Но зато в тюрьме у меня было полно времени для учебы.
Tüm bu işe yaramaz şeyleri aldım bir blog açtım ve popüler olacak ve bir kitap anlaşması yapacağım ve "Oprah" a çıkacağım.
Я сделаю из этого конфетку, я начала блог, и скоро он разрастется, я получу контракт на книгу и попаду на шоу Опры!
Arabamdan bir kaç kitap alacağım sadece, Ama oraya kadar beni izlemek istiyorsan buyur izle.
Мне нужно взять кое-какие книги из машины, но если хочешь, ты можешь пойти со мной.
Ben de hiç okumadım ama kitaplıkta o kitap var.
Да, я его тоже никогда не читал, но иди, поищи его на книжной полке.
Sheeni'ye kendisi hakkında bir kitap yazacağımı söyledim.
Я сказал Шини, что собираюсь написать о ней книгу.
- O herif kitap filan yazmadı mı ya? - Evet.
- А разве не он написал книгу, или чего ещё там?
Neden şu şekilde sormuyorsun? Sen kitap anlaşması kapacaksın diye senden yardım parası alır mıyım? Kimsenin kitap anlaşması yapacağı yok.
что я помогу тебе заполучить контракт на написание книги!
Şimdi ise seni Cellach ve kitap adına ben korumalıyım.
А теперь я должен защитить тебя ради Келлаха и ради Книги.
... Aidan hakkında ve kitap konusunda... Karşı çıkmamalıydım.
Я не должен был...
Bu konuda kitap yazdım.
Я написал об этом книгу.
20 kitap almıştım, tekini bile satamadım.
Взял двадцать, и не продал ни одной.
Sanırım evinde "Kitap Eleştirisi" editörünü misafir olarak ağırlıyor.
У него гостит главный редактор Литературного Обозрения.
Kasırga'nın eski suçları üstüne bir kitap yazmıştım.
Я написала книгу о старых преступлениях Торнадо.
Benim olayım kitap okumak lanet şeyin içinde olmak değil.
Моя фишка – это сидеть на жопе и читать книжки об этой хуйне, а не заниматься ей.
Sıkılmamak için yanımıza bir sürü kitap aldık.
У нас были книги, чтобы занять нас.
Psikoloğum artık ona ihtiyacım olmadığını söyleyince o da bir köşeye oturup kitap okumaya başladı.
Мой психиатр говорит, что он мне больше не нужен, поэтому он просто сидит в углу и читает.
Gençken, kafam karıştığında yardım etmesi için bir kitap hazırlamıştım.
Когда я был моложе, я сделал книгу, с подсказками.
Bir yazarın, o parayı bulmak için çok fazla kitap satması lazım.
Писателю нужно продавать кучу книг.
Dün gece uyuyamadım, birkaç kitap karıştırdım ve bu sabah emin olmak için birkaç görüşme yaptım.
Сегодня ночью я проверила по книгам и позвонила кое-кому с утра, чтобы убедиться.
Tek ihtiyacımız olan o kitap.
Всё, что нам нужно - эта книга.
Araştırması 35 yıl sonra mantıklı bir çağrışım yapan kitap "Ölümden sonra hayat var mıdır?" ile sonuçlanmıştı.
Его исследования достигли апогея через 35 лет в книге под ярким названием "Есть ли жизнь после смерти?"
Arcadia tek ilgilenendi ama bilgili insanlardır yani sanırım kitap başarılı değil!
Одна лишь "Аркадия" заинтересовалась, но они осведомленные люди, так что, полагаю, она не удалась!
Sadece sakin olup kitap imzasına hazırlanamaz mısınız?
Хватит уже ко мне приставать, давайте уже делом займемся
- Sana kitap okuyayım mı?
- Тебе почитать?
Maciek'e birkaç kitap getirdim, bırakıp hemen çıkacağım.
У меня книги для Мачека. Я их просто положу здесь.