Olan bu перевод на русский
15,495 параллельный перевод
Larson gerçekten çok zararlı bir proje üzerinde çalışıyormuş ve onunla birlikte pek çok insanı ölümüne sebep olan bu projeymiş.
Ларсон работал над кое-чем ужасным и это его убило. И много других людей.
- Dün gece de olan bu muydu?
Это случилось вчера вечером?
İşte güzel olan bu.
И это прекрасно.
Canavar olan bu yaratık değil sensin.
Это существо не чудовище, это ты чудовище.
Truth'la ilgili olan bu anlaşma benim hayallerimin bile ötesinde bir şey ama daha da önemlisi, çocuklarımızın hayatlarının geri kalanında her daim yasal paraları olacak.
После сделки мой брэнд расширится. Но, что еще важнее, наши дети до конца жизни будут легально обеспечены.
Babandan olan bu mektubu yıllarca sakladım.
Ты столько лет хранила письмо от своего отца.
Avukatlarımla konuşup belirlediğim fiyat bence muhteşem bir yeri olan bu şato için adil olacaktır.
Я поговорил с юристами и назначил сумму, которую считаю справедливой ценой за замок в таком прекрасном месте.
Elimizde olan bu.
Это то, что мы получили.
Bu yolla, ihtiyacımız olan yakıtı ve olan şeylerle dahil Peng'den cevapları alabiliriz.
А так мы получим топливо и узнаем у Пэнга что происходит.
Evet bu berbat, ama olan şey bu.
Это отстой, но так оно и есть.
Birazdan ölecek olan Bay Pelinotu değil mi bu?
Не скоро-мертвец мистер Вормвуд ли это?
Evet, çünkü şu an muhteşem olan şey bu.
Конечно. Ведь это просто потрясающе.
Görümde olan işte bu.
Вот дверь из моего видения.
Bu durumda yanımda olan herkes şu an hedef durumunda.
Думаю, только мы с вами играем по правилам.
Gerçekten Peng'e zarar vermek istiyorsan umurunda olan tek şey bu olmalı.
Хочешь отомстить Пэнгу тогда сделай ЭТО смыслом твоей жизни.
İhtiyacım olan şey bu arazinin planlarının değiştirilmesi.
Мне нужно чтоб ты добился изменения целевого использования этой земли.
- Bence en doğrusu bu hem doğal olan da bu.
Думаю, так будет лучше, и это естественный ход событий.
Amerika'nın tuvalet tableti olan bir yeri göz önüne alıp kısa süreli bu ziyaretin tadını çıkarabilirim.
Я могу считать место писсуаров Америки и до сих пор изредка их посещать.
Yani bütün dünyada var olan en iyi büyülerin koleksiyonu bu binada yer alıyor.
То есть, у нас есть крупнейшее собрание магических артефактов со всего света, прямо вот в этом здании.
Bu, eksik parçaları olan, kocaman bir bilmece.
Это гиганская анаграмма в которой нехватает частей.
- Tamam ama asıl ilginç olan... - Artık ikiniz de doğum günü partime davetli değilsiniz! - Bu tarih, böyle bir teknolojinin icadından en az bin yıl önce.
Эта дата опережает простейшие технологии по меньшей мере на тысячу лет.
Bu birimde aktif olan 945 ajan var.
В этом подразделении 945 активных агентов. Сколько мужчин?
Bu gezginlere olan bir şey mi
Это что-то из штучек Странников?
Sendeki bir parça içinde olan şey tüm bulmacaları çözmek istiyor bu çok değerli
Твой напор... твоё стремление докопаться во всём до истины, оно бесценно.
Bu defasında farklı olan ne?
Что изменилось в этот раз?
Bu koluna olanı açıklayabilir.
Это объясняет то, что произошло с твоей рукой. Типа.
Bu senin, soğansız olan, sevdiğinden.
Я взяла тебе без лука. Как ты любишь.
Bu kadar üzücü olan da bu.
Поэтому все так грустно.
Bu çok güzel bir çiçek en sevdiğim koku olan umutsuzlukla aşılanmış.
И теперь... этот прекрасный цветок источает мой любимый аромат... безнадежности.
Temsil ettiğim dedektiflik makamının, Bob açık bir amacı vardır, o da : ... bu cinayetin failini ortaya çıkarmak için onu bu suça itecek sebebi ve suçu işlemek için gerekli olan fırsatı ortaya koymaktır.
Боб, у детективного отдела, который я представляю, есть одна очень четкая цель - разыскать убийцу, установив мотив и возможности для совершения преступления.
Önemli olan da bu.
Остальное не важно.
Sende bu kadar özel olan nedir?
Что в тебе особенного?
Uyuşturucu vakası, Kolombiya, bu cesetler hepsi birbiriyle bağlantılı. Ve McCarthy kayıp olan parça.
Героиновая банда, Колумбия, эти тела, всё это как-то связано, а МакКарти — недостающее звено.
Yüzüne olanın sebebi bu değil mi?
Вот что с твоим лицом, да?
Sanırım bu bana mesajında belirttiğin davayla ilgili olmalı narkotikçiler için bir bilgisayardan bilgi çalmakla ilgili olan, değil mi?
Полагаю, это то дело про которое ты отправил мне смску, помогаешь отделу по наркотикам добыть информацию из компьютера?
Oh hayır hayır hayır bu sorunu hemen çözmelisin güven bana hayatı boyunca chiago taraftarı olan biri olarak söylüyorum kötü talih gerçek benim ne yapmam lazım ona benle flyers maçlarını izleyemiyeceğini mi söyleyim iyi bir başlangıç gibi duruyor
Нет, нет, нет, тебе нужно пресечь это в зародыше. Поверь мне, как давнему фанату Кабс, сглаз существует. И что мне делать?
"Şimdi erkeklere" göre orta yaşlı beyaz erkekler de mazlum insanlar olabiliyor şuna bi bak kurban tarafından paylaşılmış video bu kendilerine feminist diuenler erkeklerden nefret eden lezbiyenlerden başka bir şey değil cinsellik haklarıyla iligi bu kadar bağırmalarının sebebi asıl ilgilendikleri olan
А "Мужчины сейчас" считают угнетёнными – белых мужчин среднего возраста. Взгляни. Это видео было опубликовано жертвой.
Bu Samoset'in ölmesine sebep olan dikkatsiz davranış.
Это такой же безрассудный шаг, как и тот, что привел к смерти Самосета.
Babam, bu tür yardımlar için ona ödeme yapıyor. Eğer iki yıl önce de babamın avcundaydıysa Sabine Raoult'un hayatına mal olan saldırıyı da şüphesiz o soruşturmuştur.
И если он был в кармане у старика два года назад, то естественно, именно его просили расследовать стрельбу, которая стоила Сабине Раут жизни.
Babamla olan anlaşmanı ortaya çıkarabilir. Bu yüzden bu kadar gizli bir ortam seçtim.
Поэтому я решил поговорить с глазу на глаз.
Bir kenara bırakalım bu şirket zırvalıklarını ve araştırmaya değer bir dava bulalım, Cesur karakterleri ve gizemleri olan anlıyor musun? ve şaşırtmacaları olan ve...
Давайте бросим эту корпоративную чепуху и найдем дело, стоящее расследования, загадки со смелыми персонажами и сюжетными поворотами...
Yöntemine uygun bir karar, Dialektoloji 101, ve, İngilizce dilinde uzman olan ben, bu dilbilimsel gizemi çözmekte sana yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
Это был упорядоченный выбор, азы диалектологии. И я, будучи экспертом в английском языке, с радостью помогу тебе раскрыть эту языковую тайну.
Bir dakika, bu derste olan birşey ile mi ilgil?
Подожди, ты о том, что случилось в классе?
Bu komploda yer alan birisi daha olmas lazım kesinlikle, Eddie'ye yakın olan biri.
Кто-то еще должен быть в этой организации, кто-то близкий к Эдди.
Bu meselede haklı olan kim bilmiyorum.
Я не уверен, кто был прав в этом.
Bu yapışkan şeyi dinlediğimiz için aptal olan biziz.
Глупцы мы, раз слушаем этот бред.
Geonosis'de olan da bu muydu?
Это и случилось на Джеонозисе?
Bu kadar komik olan nedir?
Что смешного?
Bu destek sendeki uyumsuz olanı değiştirmek için.
На замену старой.
Mantıklı olan seçim bu.
Там логичнее всего.
Hayır, bu Babası ve oğlunun, muhtaç olan kadınlara karşı savunmasız olmasıyla alakalı, Dani ve Ana gibi.
Нет, дело в отце и сыне, которые не могут устоять перед такими "женщинами в беде", как Дэни и Ана.