Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ Ç ] / Çağır onları

Çağır onları перевод на русский

176 параллельный перевод
Çağır onları.
Позови их.
Çağır onları.
- Полиция штата? Вызывай их.
Paul, çağır onları.
Пол, вызывай их.
Onları çağırıyorum.
Я звоню им.
- Polisi çağırırım. - Onlar da aşağıda.
- Я вызову полицию.
- Peki, çağırın onları geri.
- Зови же их.
Sizi rahatsız eden olursa, George'u çağırın, ben onları hallederim.
Если кто-то докучает Вам, просто кликните старину Джорджа, и он позаботится о них
Cehennemden bir iblis çağırsaydım onlar için pek eğlenceli olmazdı sanırım.
Не думаю, что детей бы сильно развлекло появление демона из ада, вызванного мною для них.
Başlarını sallayıp,'Haklısınız'derler, onları isimleriyle çağırırsınız.
Они кивают, говорят аминь, вы называете их по именам.
Onları geri çağır.
- Вернись! Ребята, стойте!
Çağırın onları, göreyim.
Пусть предстанут.
Albay Ji, Güvenlik birliğinizi çağırıp... onları kodese tıkın
Капитан Джи, отряд охраны здесь чтобы забрать их?
Ara sıra onları çağır buraya- -
Собери их как-нибудь...
Çağır onları!
Звони.
Zamparaları evimize çağırıp paralarını almak için onları öldürüyoruz.
Мы приглашаем свингеров к себе, а потом убиваем и забираем деньги.
- Silbad onları farelerim diye çağırıyor.
Силбад зовет их "волшебницами".
Anlatan : Onlar kendilerini "writers" diye çağırıyorlar çünkü yaptıkları bu.
Они называют себя "райтерами", от английского "write" - писать.
Çünkü onların dini Orta Çağ'dan ve piskoposluğun aykırı üstünlüğünden kurtulamadı.
Потому что их церковь так и не сделала тот шаг, который отделяет нас от средневековья и догмы иностранного епископального главенства.
- Onları buraya çağır ama tek tek.
" то ж, можете мне их позвать? Ќо только по одному.
onları geri çağır.
Отзывайте их.
Sen onları çağıramazsın, onlar seni çağırır.
Тебя не послушают, здесь решает он.
Galiba onları çağırıyor. Şimdi de iki parmağını havaya kaldırdı.
ажетс €, он подзывает пожарных. ј сейчас он показывает им два пальца.
Onları durdurun. Uçağı geri çağırıyoruz.
Отзывайте авиацию.
Onları çağırıyoruz.
Отзывайте авиацию.
Çağırın onları, zeminini iyice bir tarasınlar.
Пусть спустятся вниз, осмотрят дно водосброса.
Onları suçlayan bekçileri çağırın.
Великая вещь.
Çağırın onları.
Зову остальных.
Solunum uzmanları nerede? Çabuk onları çağırın.
Приготовьте рентген для снимка.
Ama onlar üzerime atlıyorlar, bağırıp çağırıyorlar.
Но они бросаются ко мне, крича и вопя.
Meraklanma onlar beni Bçvş olarak çağırır.
Не удивительно, что меня называют мастер сержант.
"Kutsal Hacı onları geri çağırıyor, " siyah gökyüzünün üzerine
Святой Паломник их назад повёл в ночные небеса.
Mende halkı, bir insan atalarının ruhunu çağırabiliyorsa onların hiç gitmediğine inanır.
Видите ли, Мэндэ полагают, что, если мы можем призвать духов своих предков, значит, они никогда не покидали наш мир.
Onları da çağır.
- Пусть заходят.
Biz zaten onları "Seksi Altmışlar" diye çağırıyorduk. Seksi, sulu, altmışlar.
Мы еще называли это " Сексуальные Шестидесятые шестидесятые.
Kendim mi gidersin yoksa onları çağırıyım mi?
- Ты сама уйдешь или мне их позвать?
Yarın akşam onları buraya çağır.
давай завтра вечером пригласим их сюда.
Onları erken çağırırız.
Они могут прийти до неё.
İnsanları çağır. Bul onları.
Собери своих людей.
Onlar neden hala seni Seven diye çağırıyorlar?
Почему они всё ещё зовут вас Седьмой?
Onlar böyle çağırıyor olmalı.
( Игра слов, fOndue и fUndue )
Parayı bir şekilde bankanın kapısına koysam onlar da hiç harcamadığımı görünce o dedektifi geri çağırırlar mı sence?
Эй, а если каким-то образом деньги окажутся на пороге банка... И они увидят, что я ничего не потратила может, они отзовут этого детектива?
Sanırım onları aynı odaya alıp bir terapist takımı çağırmalıyız.
Думаю, необходима целая команда врачей, чтобы просто поместить их в одну комнату.
Mark-1'ler Tıbbi şirketlerden kovuluncaya kadar, herkes onları böyle çağırıyordu.
Вот как все расшифровывали название первой модели, пока её не исключили из медицинской службы.
Onları sıkıştırdığımda sizi çağırırım.
Я загоню их в угол, и позову на подмогу.
San Francisco'da firmaya ve tanıdıklarımıza yakın olarak onları yukarı çağırıp, cidden ilk ticaret için yanımızda olmalarını isteyebilirdik
А Сан Франциско был достаточно близко к нашей компании и нашим семьям, чтобы мы могли пригласить людей присоединиться к нам на первых торгах.
- Onları benim için çağırır mısın?
- Приведи их.
Hayır, onları kocası çağırmış olmalı.
Ќет, их, наверно, вызвал ее муж.
Sadece onları geri çağır.
Мы должны сделать это ради офицера Вонга.
Onları eve çağır. Küçük bir parti yapalım.
Пригласим их к себе, устроим вечеринку.
Belki de Tabitha onları bizi öldürmesi için çağırıyordur.
Не знаю. Возможно, Табита вызвала их, чтобы убить нас всех.
Onları çağırıp işlerini doğru yaptıracağım.
Я позвоню поставщикам.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]