Çok mutlu перевод на русский
3,236 параллельный перевод
İlişkiden dolayı çok mutlu.
Он очень доволен отношениями.
Bu şehirden kurtulup, küçük bir kasabaya yerleşir ve orada bir çiçekçi dükkanı açabilirsem çok mutlu olacağım.
Если бы мне удалось переехать в этот маленький городок и купить этот цветочный магазинчик, я была бы счастлива.
Sizi gördüğüme çok mutlu oldum çocuklar.
Рад вас видеть, парни.
Bak, Wade ve senin adına çok mutlu olduğumu bilmeni istiyorum.
Слушай, я просто хочу сказать, что я правда рад за тебя с Вейдом.
Buraya taşınmamız beni çok mutlu etti.
Я так счастлив, что ты заставила меня переехать.
127 yaşında ve çok mutlu.
Том Кэри живёт в Лебаноне, в Канзасе, и очень счастлив в свои 127 лет.
Geri döndüğü için çok mutlu oluyorum, sonra birden sinirle doluyorum.
Я то счастлива, что он дома, то злюсь.
- Çok mutlu.
Слишком счастливо.
# Tanrım. Çok mutlu #
О, Господи Так счастлива
Bu beni çok mutlu etti.
Это меня так обрадовало.
Reid gibilerin sevebileceği şeyleri araştırdım çerez ve çekirdeğin doğal olarak magnezyum sağladığını öğrendim ve magnezyum da seratonin üretmesini sağlıyor ve bu da kimyasal açıdan çok çok mutlu bir beyin demek.
Так что сама стала Ридом, почитала всякого, и оказалось, что в орехах и семечках есть естественный магний, который способствует выработке серотонина. А это - настоящее химическое счастье для мозга.
Barney amcanızla Robin teyzeniz nişanlanmıştı. Küçük grubumuz için çok mutlu zamanlardı.
Дядя Барни и тетя Робин обручились, тем самым порадовав всех нас.
Özrümü kabul etmenize gerek yok ama kabul ederseniz çok mutlu olurum.
Я не жду, что вы примите извинения, но это было бы очень мило.
Karşısına çıkmışsın. Her şey yolunda mı diye merak etmiş. Her şeyin yolunda olduğunu ve çok mutlu olduğumuzu söyledim.
Хотел убедиться, что со мной все хорошо после вашей с ним встречи, и я ему сказала, что все в порядке, что мы счастливы вместе.
Sen burada kal, sandviçini ye. Çok mutlu görünüyorsun.
Ты оставайся здесь, ешь свой сэндвич, ты выглядишь очень счастливо.
Burada hepimizle birlikte çok mutlu olacağından eminim.
Я уверен, ты будешь здесь очень счастлив со всеми нами.
Müziğimi sevdiğin için çok mutlu oldum.
Я так рад, что тебе нравится моя музыка.
Eminim çok mutlu olacak.
Поздравляю. Уверена, ты будешь очень рад.
Çünkü bu çok nadir bir şey senin aslında kim olduğunu bilen hangi konularda iyi olduğunu bilen yapmaktan çok mutlu olduğu şeyleri bilen seni gerçekten tanıyan...
Потому что это редкость, когда... есть человек, который видит кто ты по сути... который видит, что ты хорош для... - что ты любишь делать больше всего кто вы на самом деле...
- Sizi gördüğüm için çok mutlu oldum.
О, Боже. Я так рада вас видеть!
Brendan'ın söylediğine göre Frank çok mutlu olmalı.
Исходя из того, что сказал Брендан, Фрэнку бы следовало быть чрезвычайно счастливым.
Jules, aradığın için çok mutlu oldum.
Джулс, я так рада, что ты позвонила.
- Bunu söylemen beni çok mutlu etti.
Я так рад, что ты это сказал.
Beni çok mutlu ediyor.
Это меня радует.
Çok mutlu.
В восторге.
Bittiğinde inan çok mutlu olacağım.
Будет круто, когда это закончится.
Böyle biri olduğunu görmekten çok mutlu olmuştum.
Я была так счастлива видеть, каким человеком она стала.
Çok mutlu gibi durmuyorsun.
Вы не выглядите очень уж счастливым.
Doğrudan bana gelip söylemenden çok mutlu oldum.
И я рад, что ты просто взяла и сказала это.
Ona sahip olduğun için çok mutlu olmalısın.
Должно быть для тебя она такая отрада.
Çok mutlu bir bebek.
Она такой счастливый ребенок.
- Holly, o çok mutlu biri.
- Холли, он очень счастлив!
Senin için çok mutluyum, Sabrina ama maalesef, midem o kadar mutlu değil.
Я так счастлив за вас, Сабрина, но к сожалению мой желудок нет.
İlişkinizi fiziksel bir seviyeye çıkarmak onu çok mutlu eder.
Она бы определенно хотела состоять в физических отношениях с тобой,
Konuştuğumuz için çok mutlu oldum.
Рада, что мы поболтали.
Hugh emin değil ama Ron'un bundan çok mutlu olduğunu hiç sanmıyorum.
Хью сомневается, но я не думаю, что Рон был в восторге от этого.
Çok mutlu olurum.
Благодарю.
Bir dahaki konuşmamızda çok neşeli, mutlu olacağına söz verirsen soru sormayacağıma ben de söz veririm.
Хорошо, я заключу с тобой сделку. Я обещаю перестать спрашивать если ты пообещаешь, что твой голос будет супер-пупер счастливым, в следующий раз, когда я буду с тобой говорить хорошо?
Ne yapacağımı bilmiyorum, çünkü soy ismimi çok seviyorum ama bir yandan Grayson'ı mutlu etmek istiyorum.
Не знаю, что делать, мне нравится моя фамилия, но я хочу сделать Грейсона счастливым.
Doğrusu, bu tür bir geleceği, hep senin için öngörmüştüm. Ama seni mutlu yapan şeyi bulduğuna çok memnunum.
Честно говоря, я всегда видела это будущее для тебя, но я так рада, что ты нашла то, что делает тебя счастливой.
Mutlu olmanı çok istiyorum.
Я очень хочу, чтобы ты была счастлива.
Hastalarım, tartışmalarımız mutfaktaki tüm bu insanlar, çok sevdiğim işim ve ne olursa olsun, bir şekilde mutlu olacağım.
И о моих пациентах, и всех наших спорах, и о всех вас, кто на этой кухне, и о том, как сильно я люблю свою работу, и о том, что несмотря ни на что, я буду в порядке.
Ve ben, o zaman gerçekten mutlu oldu ve ah... Eh, ben Julia tanıştım ve ben gerçekten mutlu oldu, çok.
И я был по-настоящему счастлив, но потом я встретил Джулию и был очень счастлив... снова.
Depardieu olmaktan çok da mutlu sayılmam.
Да я и сам не особо счастлив, Депардье.
Peter, çok iyi hallettin. Mutlu Noeller Lois. - Lütfen!
Знаешь, я собираюсь переехать в Нью-Йорк, когда подрасту, потому что он весь такой сияющий и большой, и здесь мечты становятся реальностью, и эта гигантская птица летит за нами, не так ли?
Şimdi Betsy'den çok havalı bir haç kolyesi aldığımı öğrendiğin için mutlu olacaksın.
Сэм?
Herkesin mutlu olmasını sağlamak önemlidir, bu yüzden pek çok anket yaptım.
Важно убедиться, что все счастливы поэтому я проводил много опросов.
Sonunda anlıyorsun ki, mutlu bir melodisi olduğunu sandığın o şarkıların hepsi aslında çok acıklıymış.
И, наконец, ты понимаешь, что все эти песни, которые ты думал звучат счастливо, на самом деле такие печальные.
Artık çok geç. Şu seni mutlu eden haplarından birkaç tane al ve bana yardım et hadi.
Ну, сейчас уже поздно что-то менять, так что прими свои таблетки для хорошего настроения и позволь мне помочь.
Çok özür dilerim sadece bir şeylere tutunmak istedim geçmişe ait, beni mutlu eden...
Я просто пытался сохранить что-то личное, что-то...
Shelby finansal olarak enkaz durumda olabilir, fakat babanı mutlu ettiğini çok iyi biliyorum.
Финансовый поезд Шелби, возможно, потерпел крушение, но я точно знаю, что она делает твоего отца очень счастливым.
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutluyduk 17
çok mutluydum 20
mutlu yıllar 555
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutlu 183
mutluluk 95
çok mutlu oldum 39
çok mutluyduk 17
çok mutluydum 20
mutlu yıllar 555
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutlu 183
mutluluk 95
mutlu son 24
mutluyum 175
mutlu olun 20
mutlu musun 338
mutlu yıllar sana 161
mutlu noeller 1070
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlumusun 18
mutlusun 26
mutluyum 175
mutlu olun 20
mutlu musun 338
mutlu yıllar sana 161
mutlu noeller 1070
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlumusun 18
mutlusun 26