About this morning Çeviri Türkçe
1,447 parallel translation
Look, I'm sorry about this morning.
Bu sabah için özür dilerim.
- Yeah, sorry about this morning.
- Haklısın, sabah için özür dilerim.
You heard about this morning's sensational events.
Bu sabah sansasyonel olayları duydunuz.
Sorry about this morning.
Sabah için üzgünüm.
By the way, sorry about this morning.
Bu arada, sabah için üzgünüm.
We heard about this morning.
Bu sabah duyduk.
I'm asking for the truth about this morning.
Ben bu sabahki gerçeği... : : : soruyorum :
Something else I remembered about this morning.
Bu sabah hakkında bir şey daha anımsadım.
I'm really sorry about this morning, sweetie.
Bu sabah için gerçekten üzgünüm.
I meant about this morning.
Ben bu sabahı kastetmiştim.
Look, about this morning... no, you were right.
- Bak bu sabah- - - Hayır.
Look, you're mad about this morning, No!
- Sabah olanlara kızmışsın sen.
I didn't know you were talking about this morning.
Tamam mı? Bu sabahtan bahsettiğini bilmiyordum.
I got sick this morning just thinking about going to school.
Bu sabah okula gitme düşüncei ile bile hasta oldum.
A debt collector showed up this morning about it.
Bunun için bu sabah bir tahsilatçı geldi.
During our service this morning, Jerry read about a people who, fleeing a mighty army, were faced with the prospect of climbing an impossible mountain, and God spoke, and He said,
Bugünkü ayin sırasında, Jerry, kutsal bir ordudan kaçan insanların yüz yüze geldikleri, tırmanılması mümkün olmayan bir dağdan bahsetti.
The funny thing about that is I got mugged this morning.
Komik olan şu ki, bu sabah saldırıya uğradım.
I wish you would have told me about it this morning.
- Keşke bu sabah bana anlatsaydın.
I read about the black beast this morning...
Bu sabah Siyah Canavar hakkında okudum.
I got mine this morning, nice. Cummerbun d. Forget about it, i s all over.
Ben benimkini bugün aldım.
Three creatives came to me this morning and said that you were humiliating Chip about his disability.
Üç tane yaratıcı bana gelip, Chip'in özrü konusunda dalga geçtiğini söyledi.
I saw the paper this morning, and... And I didn't see any mention of, uh... Worried about missing out on your 15 minutes of fame?
Bu sabah gazeteyi gördüm, ve... ve şeyden bahsedildiğini görmedim, ah... 15 dakika ünlü olmak isteyenlerdensin?
Let's just calm down and collect ourselves, and talk about this in the morning.
Sakinleşelim kafamızı toplayalım ve bunu sabaha konuşalım.
I was here this morning from about 5.45 a.m.
Saat sabahın 5.45'inden beri buradayım.
I know you are mad about the chargers I blew off this morning.
Ödemelerden dolayı kızgın olduğunu biliyorum. Zor bir sabah geçiriyorum.
This Tom's caller son, it's about the man he pulled over Mercy Reef this morning.
Ben Tom'un oğluyum, bu sabah Mercy Reef açıklarında bulunan adamla ilgili aramıştım.
I got the news about Claire this morning.
Claire'den bu sabah haberim oldu.
This morning, you left the part out about your sex-offender welcome wagon.
Bu sabah cinsel suçlulara nasıl hoş geldin dediğini anlatmayı unutmuşsun.
Look, I know you have your doubts about me, but my visions are real, And I had one this morning about a murder.
Benden kuşkuların olduğunu biliyorum, ama imgelemlerim gerçek, ve bu sabah bir cinayetle ilgili imgelem gördüm.
Unfortunate incident this morning at Swearengen's saloon. Do you know about it?
Sabah Svvearengen'in barında olan talihsiz olayı duydunuz mu?
I... uh... just want uh... come in and make sure that you're... clear about what we gonna do this morning.
Ben ne yapacağımızı bildiğinden emin olmak isterim.
8 : 00 this morning, Roger Zisk, local hotshot, plowed through that fence into these bees and got stung about a hundred times.
Bu sabah saat 8 : 00'de, Roger Zisk, Hız yapıyormuş, Çitleri yarıp arıların arasına girmiş ve onlarda yüz kere onu sokmuşlar
I've been thinking about what you said this morning about Roger pretending to be drunk.
Bu saba Roger'ın sarhoşmuş gibi yapması ile ilgili söylediklerini düşündüm
We can talk about this more in the morning if you want to.
İstersen sabah yeniden bunu konuşabiliriz.
Was it about that meeting this morning? Yeah.
- Mesele bu sabahki toplantı mı?
I tore some of that up this morning and I'm not talking about the cellmate kind.
Daha sabah birini yardım. Hücre arkadaşım da değildi.
He's pissed off about the way things went down this morning.
Bu sabah olanlar tepesini attırmış da.
we'll talk about this in the morning.
Bunları sabah konuşalım.
Anyway, I forgot about it and then something told me this morning that I should come by here, run it by you, that you might be able to shed some light.
Aslında unutmuştum bile ama sonra içimden bir his buraya gelip sana anlatmam gerektiğini, buna senin ışık tutacağını söyledi.
You're the one who was going on about brother-and-sister stuff this morning.
Bu sabah abi-kardeş konuşmasındakilerden biri sendin.
WOMAN : They left this morning, very early, about 5 : 00 a.m.
Bu sabah çok erken saat 5 gibi ayrıldılar.
That's what I've been doing this morning. What about you?
Sabahtan beri bunları yapıyorum.
Unless you want to talk about what happened this morning.
Eğer bu sabah ne olduğu hakkında konuşmak istemiyorsan...
Can I be excused from running about too much this morning?
Bu sabah fazla koşturmasam olur mu?
I had a good feeling about today when I woke up this morning.
Bu sabah uyandığımda içimde iyi bir his vardı.
you tell anyone about this, and I... capitol hill saw its first deadlock of the term on the senate floor this morning.
Bu konudan birine bahsettiğini duyarsam.. Capitol Hill ilk kargaşasını bu sabah senatoda yaşadı.
Why don't we talk about this in the morning?
Bunu sabah konuşuruz istersen.
After you convinced detective scanlon to send the police charging into this woman's apartment at 2 : 00 in the morning, the other tenants in the building, who are already up in arms about being stopped every time they come in and go out, have had it up to here.
Sabahın ikisinde yukarı polis göndermesi için Scanlon'ı ikna ettikten sonra zaten kazan kaldıran apartman sakinlerinin... canına tak etti.
We had a meeting about Darnell this morning.
Bu sabah Darnell için bir öğretmenler toplantısı gerçekleştirdik.
And this morning, the chief talked to the sheriff about -
Ve sabah, şef şerifle bunun hakkında konuştu -
Seems kind of silly now, but out in the bay this morning, I was, uh... I was thinking about asking you out.
Şimdi aptalca geliyor ama bu sabah ambulansların park yerinde sana çıkma teklif etmeyi düşünüyordum.
about this 103
this morning 1627
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
about 2987
about last night 149
about yesterday 53
this morning 1627
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
about 2987
about last night 149
about yesterday 53
about me 284
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17
about yourself 16
about time 287
about that 749
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17
about yourself 16
about time 287
about that 749
about your dad 25
about your mother 24
about your 17
about the wedding 20
about the other night 40
about a year ago 138
about a week ago 65
about an hour 78
about earlier 42
about your age 24
about your mother 24
about your 17
about the wedding 20
about the other night 40
about a year ago 138
about a week ago 65
about an hour 78
about earlier 42
about your age 24
about the baby 35
about face 40
about a month ago 113
about them 16
about a week 45
about a 36
about a year 76
about face 40
about a month ago 113
about them 16
about a week 45
about a 36
about a year 76