Amongst other things Çeviri Türkçe
111 parallel translation
And if we fail, it means, amongst other things that Eric won't finish his medical studies.
Başarısız olursak Eric tıp eğitimini tamamlayamayacak.
Amongst other things, he was strongly addicted to you'll never guess.
Bir sürü şeyin yanında neye bağımlı olduğunu tahmin edemezsin.
Yes, I'm a doctor, amongst other things.
Evet, başka uğraşları da olan bir doktorum.
amongst other things?
Tabii diğer şeylerin yanında.
Golf, amongst other things.
Golf, diğer şeylerin yanısıra.
Amongst other things...
Başka şeyler de var tabii.
However, I'm afraid this little jaunt we've organized now... is going to change all that because, amongst other things... it's going to make it necessary for us to penetrate all the way to their main base.
Yine de, şimdi ayarladığımız bu küçük gezinin... tüm bunları değiştireceğini düşünüyorum çünkü diğer şeylerin yanında... bu bizim onların ana üssüne nüfuz etmemizi gerektirecek.
- My horse, amongst other things.
- Atım. Başka şeylerin arasında.
Well, amongst other things, that he's a business partner of Anthony Solan.
Diğer işleri dışında, onun Anthony Solan'ın bir iş ortağı olması.
- Amongst other things.
- Meselâ.
Destruction of the rainforests by, amongst other things, hamburgers, is going to lead to a world commodity crisis, and the commodity will be oxygen.
Hamburger yapmak için, yağmur ormanlarını yok etmek global bir krize yol açacak. Savaşın sebebi de, oksijen olacak.
We traced the starting depot. Found that, amongst other things.
İnsanlardan başlayarak, izi geriye takip ettik... bunu ve diğer şeyi bulduk.
Amongst other things.
Diğer şeylerle beraber.
- Amongst other things.
Onu da yaptık.
Amongst other things.
Diğer şeyler de vardı.
- Yeah, amongst other things.
- Evet, diğer şeylerle ilgili.
Yes, she's been there for two years, poor soul. She's learning French, amongst other things.
Evet, iki yıldır orada, zavallı.Diğer şeylerin yanı sıra Fransızca öğreniyor.
Amongst other things.
Diğerlerinin yanında.
To safeguard John Crichton amongst other things.
John Crichton'u korumak için diğer şeylerin yanında.
- To safeguard John Crichton amongst other things.
- John Crichton'u korumak için diğer şeylerin yanında.
To safeguard John Crichton... amongst other things.
John Crichton'u korumak için... diğer şeylerin yanında.
And suddenly the light, it began to dawm about, amongst other things, New Zealand.
Sonra aniden her şey aydınlandı. Diğerlerinin yanı sıra Yeni Zelanda da.
Amongst other things, who it was that wrote to you your letter.
Ayrıca o mektubu size kimin yazdığını da söyleyecek.
Amongst other things.
Bu da dâhil tabi.
Amongst other things.
- Başka şeyler de var tabi.
Amongst other things.
Diğer şeyler arasından.
Oh, uh, her will, Amongst other things.
Vasiyeti, birkaç başka şeyle beraber.
Ladies and gentlemen, boys and girls, and Tom, we are gathered here this evening to, amongst other things, get absolutely molest.
Bayanlar ve baylar, kızlar ve delikanlılar, ve de Tom, Bu akşam burada, birçok şeyle beraber, ortamı taciz etmek için toplanmış bulunuyoruz.
Amongst other things, he's credited with the theft of the 1623 first folio edition of the works of Shakespeare from Durham University in 1998, the theft of the Laurel diamond from a Paris bank vault in 2001, and the theft of Edvard Munch's painting The Scream from a museum in Norway, September 2004.
Diğer yaptıklarının arasında, 1988 de Durham Üniversitesi'nden 1623 tarihli Shakspeare'in el yazması çalışmalarını ve 2001'de Paris Bankası kasasından Laurel Elması'nı çalmakla ve 2004 yılında Norveç müzesinden Edward Munch'ün The Scream isimli tablosunu çalmakla ün kazandı.
Amongst other things.
Başka şeylerin yanısıra.
Gave us the chocodile, amongst other things.
Bu arada çokomel çağrışımı da yapıyor.
Amongst other things, as to what happened in the car.
Diğer olanların yanı sıra arabada olanlar yüzünden.
Amongst other things.
Yaptıkları diğer şeyler arasında.
Amongst other things.
Diğer şeylerin yanında.
Yes, that was part of it, amongst other things.
Evet, onu da anlatmıştım başka şeylerle birlikte.
That, amongst other things.
- Başka şeyler de var.
Well, that amongst other things.
Ve daha fazlasını.
Amongst other things.
- Başka malzemelerde kullandım.
I got, like, about 712 phone numbers that are new to us that we can strip and evaluate and amongst other things, a safe house in Amman.
Elimde inceleyip değerlendirebileceğimiz 712 tane yeni telefon numarası var ve hepsinden öte, Amman'da bir güvenli ev bulduk.
- Amongst other things, I loved...
- Diğer şeyler arasında, en çok- -
Amongst other things, he tried to kill a friend of mine.
Birçok şeyin yanı sıra bir arkadaşımı öldürmeye çalıştı.
Now, normally, we use it to travel to other planets, but this time we came through it from an alternate timeline, one where, amongst other things, I'm not an astronaut.
Bunu genellikle başka gezegenlere yolculuk için kullanıyoruz. Ama bu kez geçitten başka bir zaman çizgisiyle geçtik. Sandıklarınızın aksine, o zaman çizgisinde ben astronot değilim.
My guess is, amongst other things, energy coordinates that specifically relate to Crowley.
Tahminim, diğerlerinin yanı sıra enerji belirgin biçimde Crowley'le bağlantılı olan şeyleri seçiyor.
Well, he's just really into preserving the environment, and, amongst other things, he's really upset that I drive such a dinosaur, because it spews carbon dioxide, monoxide, whatever.
Çevreyi korumakla falan çok ilgilenen birisi. Döküntü araba kullandığım için de bozuk attı işte. Etrafa korbom dioksit mi monoksit mi ne saçıyormuş.
Amongst other things, yes.
Başka şeylerin yanında geleceği de gösterir, evet.
Yes, amongst other things, mostly dealing with psi energy in aural paranormal activity.
Evet, diğer şeylerin yanında, çoğunlukla işitsel normal dışı aktivitede psikolojik enerjiyle ilgileniyoruz.
Amongst other things.
Diğerleri de buna dahil.
- Amongst other things.
- Diğer yaptıklarımızın arasında.
Amongst certain other things.
Bazı diğer şeylerle beraber.
... amongst... other things.
Tabii diğer şeylerin yanında
Amongst... other things.
Tabii diğer şeylerin yanında.
other things 54
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things will change 18
things have changed 201
things to do 42
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things will change 18
things have changed 201
things to do 42