Things have changed Çeviri Türkçe
873 parallel translation
Many things have changed during the time that I can't remember.
Hatırlamadığım dönemde bir sürü şey değişti.
Everywhere things have changed, but particularly in New York.
Her yerde işler değişmişti, ama özellikle New York'ta.
But things have changed.
Ama artık işler değişti.
Of course, things have changed a little in eight years.
Elbette sekiz yılda bazı şeyler değişmiş.
But things have changed now, Alan.
Ama... Artık işler değişti Alan.
Many things have happened since and many things have changed.
O zamandan bu yana köprülerin altından çok sular aktı.
Lots of things have changed.
Çok değişiklik oldu.
Well, I take it things have changed.
Şey, herhalde artık değişmiştir.
Many things have changed.
Birçok şey değişti.
Things have changed ; more than I had hoped.
Beklediğimden daha fazla şey değişmiş.
Many things have changed since Ikao, haven't they?
Ikao'dan beri çok şey değişti, değil mi?
Things have changed.
Bazı şeyler çok değişti.
Things have changed, Mother.
Her şey değişti anne.
Things have changed since the war.
Savaştan sonra herşey değişti.
It's just that in the past few months, things have changed a little.
Son birkaç aydır, işler biraz değişti.
- Things have changed here, Mrs. Mortar.
- Burada bazı şeyler değişti Bayan Mortar.
- Things have changed, Goldy.
- Olaylar değişti, Goldy.
I suppose things have changed a bit around here.
Bu civarda işler biraz değişti sanırım.
Things have changed.
Olaylar değişti.
Extraordinary how things have changed, isn't it?
Her şey çok değişti, değil mi?
You haven't changed a bit. Things have changed for you, haven't they?
- Ama vaziyetler senin için değişti.
I imagine things have changed since I crashed.
Kaza yaptığımdan beri sanırım her şey değişti.
Things have changed.
İşler değişti.
Now that Kinzaburo is dead, things have changed again.
Kinzaburo öldüğüne göre işler yine değişti.
- Things have changed.
- Her şey değişti.
Because so many things have changed in so little time.
Çünkü bu kadar kısa zamanda birçok şey değişti.
Now they say that things have changed.
Şimdi koşulların değiştiğini söylüyorlar.
Yes, things have changed.
Evet, her şey değişti.
Things have changed.
Bazı şeyler değişti.
Things have changed in Lago.
Lago'da durum değişti.
Many things have changed, since the Russian peasant together with the worker overthrew the king's power.
Rus köylüsünün pek çok şeyi değişmiştir artık, emekçiyle birlikte Çarlık rejimini yıkmıştır.
Things have changed.
Çok şey değişmiş.
Things have changed around here.
Burada çok değişiklikler olmuş.
"Dear Nicky, this is to inform you that things have changed."
"Sevgili Nicky, artık işlerin değiştiğini sana bildirmek isterim."
Too bad, things have changed now.
Ne yazık, Şimdi herşey değişi verdi.
I appreciate the coyote calling and all, but I told you, things have changed.
Çakal sesi ve her şey için sağ ol ama sana dedim, işler değişti.
Things were going pretty much in your direction, I guess, but I guess things have changed, haven't they?
Sanırım senin açından, işler yolunda gidiyordu ama sanırım işler değişti, öyle değil mi?
I hate to return things, it's not my habit. But you said you would take it back whenever I changed my mind and I have changed my mind.
Eşya iadesi hoşuma gitmez ama fikrimizi değiştirirsek alacağınızı söylemiştiniz fikrimi de değiştirdim.
That's one of the things that's going to have to be changed here.
Burada değişecek şeylerden biri de bu.
Other things may have changed, but that hasn't.
Bazı şeyler değişmiş olabilir, ama bu değişmedi.
Now things have changed.
Her şey değişti.
Man, oh man, have things ever changed.
Adamım, her şey baştanbaşa değişmiş.
Tell Jason and the others, when they come that things have been changed.
Jason ve diğerleri gelince söyle onlara işler değişti.
Maybe it could have changed things if I hadn't left that museum?
Belki de müzeden ayrılmasaydım bir şeyler değişirdi?
From what I saw, things don't seem to have changed very much.
Bundan sonra gördüğüm şeyler çok fazla değişmedi.
Things have changed now...
Kendin bulmak zorunda kalacaksın.
Things have really changed.
İşler gerçekten de değişti artık.
I'm here to tell you that things have changed.
Size burada bazı şeylerin değiştiğini söyleyeyim.
Things sure have changed.
Eh, herşey değişiyor tabii.
All the things that could have happened to have made you feel he had changed.
Herşey olabilir. Senin hissettiğin gibi.
- Times have changed. - Some things never change.
Ben de komün hayatı yaşadım.
changed 111
changed your mind 19
changed my life 21
changed my mind 48
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
changed your mind 19
changed my life 21
changed my mind 48
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things are different 35
things are changing 33
things will change 18
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things are different 35
things are changing 33