Things happen Çeviri Türkçe
4,369 parallel translation
Dad..., strange things happen...
Baba..., Bu binada, garip şeyler oluyor. Onları bende gördüm.
Some things happen to us by accident.
Bazı şeyler başımıza tesadüfen gelir.
Ma'am, the Vice President sometimes has to do bad things to make good things happen.
Efendim, bazen iyi şeylerin gerçekleşmesi için bir başkan yardımcısının kötü şeyleri yapması gerekir.
These things happen.
Böyle şeyler hep olur.
All sorts of things happen in hotel rooms.
Otel odalarında her türden şey olur.
- Yes, these things happen.
- Evet, olur böyle şeyler.
I don't know, Bri, I can make things happen when I want to.
- Emin olma Bri. Ben istersem yaparım.
Things happen, you snap.
Bazı şeyler olur, şıklatırsınız.
Bad things happen, not only in literature.
Sadece edebiyatta değil, gerçek hayatta da kötü şeyler olur.
Go back there enough times, and bad things happen.
Sürekli batarsan, kötü şeyler olur.
Remember, you got to be the one to make things happen, so stay clean, focused, and, um, I'll see you next week with the results.
Unutma, bunları yapabilmen için temiz kalman ve odaklanmak gerek. Haftaya sonuçlar için görüşmek üzere.
These things happen, Henry.
Bunlar normal, Henry
Sometimes, things happen that nobody expects.
Bazen insanların ummadığı şeyler oluverir
Jin Shui, you told me once that the men who date you end up under a curse, bad things happen to all of them.
Jin Shui, bana bir keresinde söylemiştin seninle çıkmak isteyen erkekleri Lanetin altında son bulur Onların hepsine kötü şeyler olur.
The kind where bad things happen to people in the middle of the woods.
Ormanlığın ortasında giden adamlara kötü şeylerin olduğu filmler.
And if things happen without me, they'll eventually happen without you.
Bensiz gelişen olaylar,... sonunda sensiz gelişecek demektir.
We got carried away. These things happen.
Kendimizi kaptırdık sadece, olur böyle şeyler.
Sometimes these things happen.
Bazen böyle şeyler oluyor.
When things happen at 150 miles per hour, your momentum is so strong.
Saatte 240 km süratteyken, momentumunuz çok güçlüdür.
Sometimes things happen which you wish hadn't.
Bazen olmasını istemediğin şeyler olur.
Come on, Paul, these things happen.
- Hadi ama Paul, böyle şeyler olur.
Sometimes fate steps in and makes things happen.
Bazen kader dizginleri alır ve kendi bildiğini okur.
I'm just saying that things happen, but you can't give up.
Demem o ki bir şeyler olur biter, ama pes edemezsin.
These things happen.
Böyle şeyler olur.
Things happen.
Olur böyle şeyler.
When the Graysons put their resources to work, things happen very quickly.
Grayson'lar kaynaklarını kullanmaya başladıklarında işler çok hızlı bir şekilde gelişir.
Bad things happen to people around me, Carter, so you should get out of here.
Benim yanımdakilerin başına kötü şeyler geliyor Carter, uzaklaşsan iyi edersin.
Honey, I'm sorry for dozens of things every day that actually happen.
Hayatım, her gün sahiden gerçekleşen onlarca şeye üzülüyorum zaten.
If I start apologizing for things that don't happen, how productive of a person would I be?
Gerçekleşmeyen şeyler için özür dilemeye başlarsam verimliliğim nerede kalır?
A ton of things can happen in that amount of time, as we've seen.
Gördüğümüz üzere, bu süre zarfından çok çok şeyler olabilir.
Do good and good things will happen to you.
İyilik, ve iyi olmak için hep şansımız vardır.
Things just happen, and they...
Bir şeyler olur ve bunlar...
Look, I'm glad you have something to believe in, but I see the world as a place where things just happen.
İnanacak bir şeyin olduğu için mutluyum, ama ben dünyayı,... olayların öylesine olduğu bir yer olarak görüyorum.
think of all the good things that'll happen if you make the drug, and think of all the bad things that'll happen if you don't.
Bunu dene : eğer ilacı yaparsan olabilecek güzel şeyleri düşün ve eğer ilacı yapmazsan olabilecek kötü şeyleri.
The Senate tends to take notice of these things no matter where they happen.
Senato, nerede olduğundan çok bunlara dikkat ediyor.
I know that things don't always happen the way we want them to.
Ve olayların daima istediğimiz gibi olmadığının bilincindeyim.
Things ain't always happen the way they supposed to with him. Or with me.
İşler her zaman olması gerektiği gibi gitmedi onun hayatında.
I even bought myself a sexy pair of underpants to spice things up- - didn't happen.
İşe biraz renk katmak için kendime seksi iç çamaşırı bile aldım. Bir şey olmadı.
That's the only way to explain all the crazy things that happen.
Başımıza gelen bütün o saçma şeylerin tek açıklaması bu.
Things are gonna happen fast.
Her şey çok hızlı gelişecek.
Well, Axl, Sue's getting older, and you have to expect things like this to happen.
Axl, Sue yaşlandığında bunu gibi şeyler olmasını beklemek zorundasın.
Uh, okay, uh, one of two things is going to happen now.
Tamam. Şimdi iki şeyden biri olacak.
Okay, listen, things are a little tight right now, but I'll make it happen, soon. I promise, okay?
Pekâlâ, şu an durumlar biraz sıkışık ama en kısa sürede halledeceğim, anlaştık mı?
Great things don't happen in tiny little increments.
Harika şeyler ufak ufak adımlar atarak hayat bulmadı.
Bad things just happen sometimes.
Kötü şeyler bazen sadece olur.
There's a lot of bad things that could happen.
Bir çok kötü şey meydana gelebilir.
But, as far as I know, he is the first man to be told that, according to the letter of the law, those things did not happen.
Ancak bildiğim kadarıyla kanunlara göre kendisine bu yaşananların hiç gerçekleşmediği söylenen ilk kişidir.
I guess they're both things that are never going to happen.
Sanırım ikisi de asla olmayacak şeyler.
Castle, what she thought was gonna happen versus what actually happened are two completely different things.
Castle onun olacağını düşündüğüyle gerçekte olan şey birbirinden tamamıyla farklı iki şey.
Bad things happen, and it just makes me feel better to be prepared when they do.
Ama ne olacağını bilemezsin. Doğru.
You see, Tom... things can happen at Downton that no-one imagined even a few years ago.
Görüyorsun ya Tom Downton'da birkaç yıl önce kimsenin hayal bile edemeyeceği şeyler oluyor.
happen 63
happened 142
happens 83
happening 65
happens to the best of us 37
happens all the time 118
happens to me all the time 16
things 422
thing 1205
thingy 49
happened 142
happens 83
happening 65
happens to the best of us 37
happens all the time 118
happens to me all the time 16
things 422
thing 1205
thingy 49
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27