English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / As i was saying

As i was saying Çeviri Türkçe

957 parallel translation
Well. As I was saying...
Şimdi... ne diyordum?
As i was saying to my wife, i said, "annie, we met..."
Karıma da dediğim gibi. Dedim ki " Annie, tanıştığımız...
As I was saying, Lucy, marriage is a beautiful thing.
Dediğim gibi Lucy, evlilik güzel bir şeydir.
- Well, as I was saying the 120 mm gun is the most serviceable...
- Söylediğim gibi beyler 120 mm'lik silah en dayanaklı...
As I was saying, gentlemen... I'm either dead right or I'm crazy.
Deminde söylediği gibi, ya haklıyım, ya da deli.
Yes, Giddy, as I was saying to the duchess only yesterday...
Evet, Giddy, dün düşese söylediğim gibi...
But, as I was saying,
Dediğim gibi...
As I was saying, I've worked out a series of cross-references which I believe will be the best approach to our subject.
Dediğim gibi, bazı karşılaştırmalar yaptım konumuza en sağlıklı yaklaşımın bu olacağına inanıyorum.
As I was saying, tomorrow morning I'm going to Judge Simms.
Söylediğim gibi, yarın sabah Hakim Simms'in yanına gideceğim.
As I was saying, he hunted high and low for that old sow.
Dediğim gibi her yerde o yaşlı domuzu aradı.
As I was saying, Alvin, of course, I always figured on marrying you and Gracie myself, but I ain't one to take the job away from the Governor of the State.
Dediğim gibi, Alvin seninle Gracie'yi hep benim evlendireceğimi düşünmüştüm ama validen bu işi alacak değilim.
As I was saying, sir, Custer's the type that wins brawls, not battles.
Dediğim gibi efendim, o daha çok kavga kazanmaya yatkın.
As I was saying, I got off the bus and I suddenly remembered that Vin was due down from Oxford tomorrow.
Dediğim gibi, otobüsten indim ve birden Vin'in yarın Oxford'dan geleceğini anımsadım.
Oh, as I was saying, Mellie Sewell told me that you were playing in a gambling game at the German embassy with the young Phili von Ramme and Sam Chandler, who is a relative of mine and who's always been a scandal.
Dediğim gibi, Mellie Sewell bana senin Alman elçiliğinde genç Phili von Ramme ve.. ... benim akrabam olan skandallarıyla ünlü Sam Chandler ile kumar oynadığını söyledi.
As I was saying, I've been in the theatre a number of years and...
Dediğim gibi, yıllardır pek çok gösteriye gittim, ama...
- As I was saying, I've been in the theatre...
- Dediğim gibi, yıllardır pek çok...
As I was saying, we'd hate to see the policies lapse. Of course, we give them 30 days. That's all we're allowed to give.
Her müşterimize yaptığımız gibi sigortayı 30 gün uzatmıştık ama maalesef daha fazla uzatamıyoruz.
As I was saying, it was a shame to throw her out.
Dediğim gibi atmak utanç verici olurdu.
Well, as I was saying, Mr Novak, there is an element of risk involved.
Evet, söylediğim gibi, Bay Novak, bir parça risk var.
- Well, gentlemen, as I was saying... there I was, besieged on all sides... the citizens to the front, the howling investors behind me... the sheriff's men closing in.
- Evet beyler, dediğim gibi oradaydım, her tarafım sarılmış vatandaşlar önümde, uğuldayan yatırımcılar ardımda polis şefinin adamları etrafımı çeviriyordu.
As I was saying, you ought to be more sunburned.
Dediğim gibi, daha çok yanmış olmalıydın.
- As I was saying...
- Evet, dediğim gibi...
As I was saying, Miss Tyler, you were brought here for a special purpose... and you failed completely.
Buraya özel amaçlı getirildin... Ve tamamen başarısız oldun.
As I was saying, Stevenson, according to our information... and we have accurate sources... since you decided to disassociate yourself from us... you've accumulated quite a stock... of which you have been able to dispose of only one-third.
Dediğim gibi Stevenson, aldığımız bilgilere göre ki kaynaklarımız doğrudur bizimle ilişkinizi kestiğinizden beri epey bir stok biriktirmiş ve bunun sadece üçte birini elden çıkarabilmişsiniz.
Well, as I was saying... or rather, as I was hoping I would be able to say... the purpose of any summation in any "lourt" of "caw"... in any court of "caw"...
Evet, dediğim gibi... ya da söyleyebilmeyi umduğum gibi... herhangi bir "masa yahkemesi" savunmasında amaç... yani "masa mahkemesinde"...
But as I was saying, my company stands to put out over $ 400,000.
Fakat bunu söylerken, 400,000 dolardan fazla paranın ödenmesinden şirketim rahatsızdır.
As I was saying.
Nerde kalmıştık?
As I was saying - Where was I?
Dediğim gibi... Nerede kalmıştım?
And as I was saying, what are you doing?
Diyordum ki, ne yapıyorsun?
As I was saying, he thinks my law suit can be won... and I'll have my land back in two months!
Söylediğim gibi davamın kazanabilineceğini düşünüyor... ve iki ay içinde topraklarımı geri alacak!
But as I was saying...
Ama diyordum ki...
As I was saying, fortunately those two men did not get very far.
Dediğim gibi, bu iki adam, pek ileriye gidemediler.
I'm sure you'll make it. As I was saying, Peterson, you have nothing to worry about.
Söylediğim gibi, endişeleneceğiniz hiç bir şey yok.
I was staying at the Torbay Hotel, as I was saying, I went to the bar....
Velhasıl, dediğim gibi, Torbay Otel'de kalıyordum...
- As I was saying- -
- Dediğim gibi...
As I was saying, Andy, life here is simple.
Dediğim gibi Andy, burada hayat basit.
- She couldn't come? - No. - Well, as I was saying, Jervis, I'll just be buzzing along.
Dediğim gibi, ben artık kaçayım.
As I was saying, a mastodon is a kind of elephant.
Dediğim gibi, mastodon bir tür fil.
As I was saying, my dear friend, I think we are doing so much for the theater, but too little for the fine arts.
Demin de söylediğim gibi sevgili dostum bana kalırsa tiyatro için çok fazla şey yaparken güzel sanatları ihmal ediyoruz.
Well, as I was saying, I was quite happy farming my bit of land down in Buckinghamshire when these United Nations fellows started worrying me.
Eh, dediğim gibi ufacık toprağımı sürmekten oldukça mutluydum Birleşik Devletler'deki arkadaşlar beni endişelendirmeye başladıklarında.
Well, as I was saying,
Eh ben de diyordum ki...
As I was saying, I acted all girlish and innocent.
Dediğim gibi masum bir kız gibi rol yaptım
As I was saying to your esteemed husband just this afternoon... sooner or later, you have to take out a grudge.
Daha bu akşam saygıdeğer kocana da söylediğim gibi..... er veya geç hıncını çıkarmak zorundasındır.
I shall be back following, as I was saying...
Dediğim gibi, reklamın ardından döneceğim...
As I was saying... - Dante Cruciani?
- Dante Crucianiiii!
As I was saying...
Diyordum ki...
As you know, Mr. Owen's saying that I was responsible for the death of one Edward Seaton.
Bildiğiniz gibi Bay Owen, Edward Seaton adlı kişinin ölümünden sorumlu olduğumu söylemişti.
Of course, I am not saying it is not blowing as much as it was, but it is near the end of it.
Tabii eskisi gibi sert esmediğini söylemiyorum ama artık sonuna geldi.
As I was saying, this fella, he said to me...
Dedi ki :
- I was just saying the same as you.
- Sadece senin dediğini söylüyorum.
I'm not saying you have to be a cook, as she was, or that I want you to marry a chauffeur.
Annen gibi senin de ahçı olman gerektiğini veya..... bir şoförle evlenmeni istediğimi söylemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]