As you probably know Çeviri Türkçe
241 parallel translation
- She has a temper, as you probably know.
- Huysuzdur, bilirsiniz.
I spend more than that in a month and I have never been too particular where it came from, as you probably know.
Bir ayda daha fazlasını harcıyorum ve bildiğin gibi kaynağı da benim için çok fark etmiyor.
But as you probably know from those documents...
Fakat o belgelerden muhtemelen bildiğiniz gibi,
Bubonic plague, as you probably know, is spread by the rat flea, which is why we watch all ships and ports.
Bubonik veba, sizin de bildiğiniz gibi, fare piresinde bulaşıyor. İşte bu yüzden tüm gemileri ve limanları kontrol ediyoruz.
As you probably know, we returned to San Francisco to get a new radar.
Bildiğiniz gibi San Fransisco'ya yeni radar montajı için dönmüştük.
Such things are common among drug addicts, as you probably know.
Bildiğiniz gibi, uyuşturucu bağımlılığı krize sebep olmuş.
Well, now, as you probably know, Ms Tanith and Simon are very close friends of mine.
Şimdi, muhtemelen bildiğiniz gibi Bayan Tanith ve Simon çok yakın arkadaşlarım.
As you probably know I've been ordered to break the communication lines.
Sanırım siz de biliyorsunuz, iletişim hattını kesme emri aldım.
Shelley, I call him he's a great dentist from New York a city in which, as you probably know, general there are thousands of Spanish-speaking people who stand in dire need of extensive bridgework and this man's death, I'm afraid would be a crushing blow to whatever small hopes they might have for a healthier set of teeth and gums.
Shelley, derim büyük bir diş hekimi New York'tan, İspanyolca konusan binlerce... . ... insanın köprü yaptırmaya ihtiyaç duyduğu bir şehirden ve bu adamın ölümü onların küçük umutlarına darbe indirecek sağlıklı diş ve dişetlerine kavuşamayacaklar.
As you probably know, we're the favorites to win the Cannonball... and I was wondering if one of you or both of you... might like to ride in the winning vehicle.
Bildiğiniz gibi, Gülle yarışının favorisi biziz. Acaba diyordum, biriniz veya ikiniz kazanan arabada yer almak ister misiniz?
As you probably know, we're... we're the favorites to... be the winning racers tomorrow... in the Cannonball...
Bildiğiniz gibi yarın yarışın favorileri biziz Gülle yarışında.
As you probably know, I am chairman of the crisis commission, which was established in the early days of the epidemic as advisories to the government.
Muhtemelen sizin de iyi bildiğiniz gibi, salgının ilk başladığı günlerde kurulan ve hükümete danışmanlık hizmeti veren kriz komitesine ben de karşıydım.
As you probably know, your Dad paid me a visit the other day at my museum.
Biliyorsunuzdur, babanız geçen gün müzemi ziyaret etti.
I work for the Central Intelligence Agency, which, as you probably know, is based in Langley in the state of Virginia.
Ben, Merkezi Haber Alma Teşkilatı'nda çalışıyorum, muhtemelen senin de bildiğin gibi yerimiz, Virginia-Langley'dedir.
As you probably know...
Bildiğiniz gibi...
As you probably know, an entire race of strange beings has invaded the building.
Bildiğiniz gibi, binayı garip yaratıklar istila etti.
As you probably know, we're facing a serious funding situation, as well as shortages in other areas.
Bildiğiniz gibi bu aralar ciddi bir fon sorunu yaşıyoruz.
Now by federal law, as you probably know, the prize must be awarded to you even if you are not engaged in our land development plan.
Federal yasaya göre, muhtemelen bildiğiniz gibi eğer arazi ıslah planıyla ilgili bir bağlantınız yoksa size bir ödül verilecek.
As you probably know, the estate was built in 1 876.
Biliyorsundur, bina 1876 yılında yapılmış.
As you probably know, tomorrow my son Victor leaves me to pursue a career in a profession that I am not unassociated with.
Muhtemelen bildiğiniz gibi yarın oğlum Victor buradan gidiyor. Kariyer yapmaya gidiyor.
As you probably know, the French have elected themselves a new president.
Senin de bildiğin gibi, Fransızlar kendilerine yeni bir Cumhurbaşkanı seçtiler.
As you probably know,
Muhtemelen hepinizin bildiği gibi,
As you probably know, the starship T'Kumbra is docked at our station.
Bildiğiniz gibi, Yıldız Gemisi T'Kumbra istasyonumuza yanaştı.
She's very committed to her drawing, as you probably know.
Herhalde biliyorsunuz, çizim yapmaya gönülden bağlı.
Well, you see, there's a, uh, a class-B itinerant, uh, pulsar uh, and... well-well, as you probably know, s-sir, uh, neutrino emissions, uh... oh.
Sizin de gördüğünüz gibi orada B sınıfı bir atarca var ve... muhtemelen sizinde bildiğiniz gibi, efendim, nötrino yayımları, ah... oh.
And the people, well, maybe they dress a little differently... or talk a little differently here... but underneath they're the same as your next-door neighbor, and you probably know them all - the cop on the beat, the kid selling papers... shopkeepers, lawyers, good people, bad people.
Ve insanlar belki de burada biraz farklı giyiniyorlar veya biraz farklı konuşuyorlar ama onların kapı komşunuzla aynı olduklarını bilirsiniz ve muhtemelen hepsini tanırsınız devriyedeki polis, gazete satan çocuk esnaflar, avukatlar, iyi insanlar, kötü insanlar.
I know if you say yes, it probably means no but could just as well mean yes.
Senin evet dediğin şey büyük ihtimal hayırdır. Ancak evet de olabilir.
You probably know as much about possession as most priests.
Büyük ihtimalle bu konuda birçok rahip kadar bilginiz var.
But then, you know it's probably an over-simplification.
Ama o zaman, bunun muhtemelen bir aşırı basitleştirme olduğunu biliyorsun.
We're... we're just hell on wheels, as you probably know. Sure did... gather them cows in a hurry, didn't you?
Öyle tabii.
But you know, it's probably just as well... because I am a wild bull when I lose my temper.
Ama belki de böylesi daha iyi oldu, çünkü öfkem başıma çıkarsa vahşi bir boğa gibiyimdir...
You probably know, Captain that among those you kindly define as refugees there are professional assassins
- Biliyorsunuzdur kaptan Bu kibarca tanımıyla mültecilerin arasında Profesyonel katiller var.
The other one you probably know as Mama Celeste.
Diğeri de muhtemelen pizzaların üstünde Mama Celeste olarak resmini gördüğün kişi.
- Just between us if you know your final objective you'd be smart to tell us. We could probably work things out quicker for you.
Aramızda kalsın ama asıl amacınızın ne olduğunu..... bize söyleyecek kadar akıllı olabilirseniz..... sorunu daha ayrıntılı ve hızlı bir biçimde çözebiliriz.
You probably know as well, that I was going to marry that man years ago.
Muhtemelen biliyorsun ki, bu adam benim yıllar önce evleneceğim adam.
Probably you know as well as I do.
Muhtemelen siz de benim kadar biliyorsunuz.
You know, you and me are probably the only two people under 60 in the whole of Hadleyville County, so we might as well make the best of it.
Hadleyville bölgesinde 60 yaşın altında iki kişiyiz. Keyfini de sürebiliriz.
You probably know him as John Mitchell.
Siz onu tanıyorsunuz herhalde John Mitchell.
Probably, my favorite spectacular view is nighttime watching lightning all over the Earth as it goes from cloud top to cloud top over hundreds of miles almost as if somebody is conducting an orchestra, you know and the lights flashing in response to the music and everything.
En sevdiğim gece manzarası muhtemelen Yeryüzü'ndeki şimşeğin yüzlerce kilometrelik bir alanda bir bulut tepesinden diğer bulut tepesine geçişini izlemek. Sanki biri orkestra yönetiyor gibi oluyor. Işıklar da müziğin sesiyle yanıp sönüyor.
As you probably already know the government wants to privatize our business.
Muhtemelen sizin de bildiğiniz gibi hükümetimiz bu kurumu özelleştirmeye karar verdi.
As you all know, were it not for this opportunity... you, d probably be spending your time in detention or Mr. Casper's gym class... and if you, d like, those options are still available.
Hepinizin bildiği gibi, eğer bu fırsat size verilmeseydi şu an da, Bay Casper'in beden eğitimi dersinde olacaktınız... ve eğer orada olmak istiyorsanız bunu hemen belirtmeniz yeterli.
If hearing the actual sound of Jayne Mansfield's head being severed from her body is too intense for you, well, then, you know, more power to you. Maybe you should try Disneyland. It's probably more your speed.
Jayne Mansfield'in, kafası vücudundan ayrılırken çıkarttığı gerçek sesi duymak size fazla gelecekse sizin için aşırıysa o zaman belki de Disneyland'e gitmeniz daha uygun olabilir.
I know you probably didn't need help, but I got here as fast as I could.
muhtemelen yardıma ihtiyacınız yok, fakat genede en hızlı şekilde geldim.
I'm sure you all know what that means, since you probably watch as much television as I do.
Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz... çünkü sizler de benim kadar televizyon izliyorsunuzdur.
I'm glad you could all come today, because it's our anniversary, our 25th year. But unfortunately it's probably our last, because as most of you know, we're being thrown out.
Bugün hepinizi burada görmekten çok mutluyum, çünkü bugün bizim kuruluş yıldönümümüz 25. yılımız ama maalesef muhtemelen sonuncusu, çünkü, çoğunuzun da bildiği gibi buradan şutlanıyoruz
You know, to be honest, Derek, I think it would probably be in your best interest to... stay as far away from me as possible.
Doğruyu söylemek gerekirse, Derek, benden olabildiğince uzak durman yararına olur bence.
And as inventive as that family defense is, and again I like it we both know in the end, you'd probably lose.
Evet. Şu aile savunması her ne kadar yaratıcıysa da, - tekrar ediyorum, bu hoşuma gitti -, sonuç olarak ikimiz de muhtemelen kaybedeceğini biliyoruz.
I'd like to say right up front that i know emily sim personally... as your partner probably told you, and, uh -
Muhtemelen ortağınızın da size söylediği gibi Emily Sim'i şahsen tanıyorum.
But that idea of sex... with other men, you know, it crossed my mind, as it has done with most of us, probably.
Ama bu başka bir erkekle seks yapma fikri aklıma geliverdi. Muhtemelen pek çoğumuzun gelmiştir.
So in a way it's probably just easier for me to look at you as, I don't know a conniving backstabber who kissed my husband.
Ve mahkemede karşı tarafın avukatını arkadaş gibi görmek iyi bir şey değil. Bu yüzden, senin suç ortağı, arkadan bıçaklayan ve kocamla öpüşen kişi olduğunu düşünmek çok daha kolay.
We're probably happier to have you than you are to be here, but you know, just - just think of it as Parkhead.
Buraya geldiğine herhalde pek sevinmemişsindir ama Parkhead gibi düşün.
as you wish 846
as you know 1680
as you requested 56
as you can see 1468
as you can imagine 154
as you want 26
as you were 223
as you may know 70
as you like 91
as you say 390
as you know 1680
as you requested 56
as you can see 1468
as you can imagine 154
as you want 26
as you were 223
as you may know 70
as you like 91
as you say 390