But not this way Çeviri Türkçe
555 parallel translation
I wanted to get loaded tonight, but not this way.
Bu gece hareket istiyordum, ama bu şekilde değil.
Oh, I love you, Frank, and I want you, but not this way.
Seni seviyorum Frank, seni istiyorum ama bu şekilde değil.
- But not this way.
- Ama bu ºekilde degil.
Yeah... but not this way.
Evet... fakat bu şekilde değil.
If something happens, I can save you, but not this way... I beg you!
Bir şey olursa seni korurum, ama bu şekilde değil... Sana yalvarıyorum!
If it's over it's over, but not this way.
Bitmiş olabilir, ama bu şekilde değil.
- I don't know, but not this way.
- Bilmiyorum, ama böyle değil.
Yeah, but not this way.
Evet ama bu şekilde değil.
punish me as I deserve, but not in this way.
Beni layık olduğum şekilde cezalandır. Fakat bu biçimde değil. Sana yalvarıyorum.
It's bad enough not being able to go to parties. But looking this way too?
Partilere gidememek yeterince kötü zaten bir de bu giysilerin içinde olmak.
Chatillon's this way, but we're not going.
Chatillon yolu bu, ama o tarafa gitmiyoruz.
I'm thinking this may not be the sweetest smelling way to live, but it's downright better than walking behind a plow.
Ben bunun yaşamak için iyi bir yol olmadığını düşünüyorum ama bir sabanın arkasından gitmekten daha iyidir.
Excuse me, Mr. Trask, for daring to speak to you this way... but it's awful not to be loved.
Bay Trask, sizinle bu şekilde konuştuğum için bağışlayın... ama sevilmemek korkunç bir şey.
Micah, I have allowed you to take your own way but not in this, I say to you...
Micah, sana kendi yolunu bulman için izin verdim, ama bu doğru değil, sana söylüyorum...
Believe me, you're not gonna like him any better than I do, but that's the way it is in this man's army.
İnanın bana en az benim kadar ondan hoşlanmayacaksınız ama bu adamın ordusunda işler böyle yürüyor.
- But this is not the way to find it.
- Ama bunu bu şekilde bulamazsın.
But not in this out-of-the-way small town.
Ama bu küçük, tenha kasabada değil.
Not much of a boat, but I will say this, your wife certainly knows her way around.
Pek tekneye benzemiyordu, fakat şunu söyleyeyim, karın kesinlikle işini biliyor.
But Josef, this is not our way home!
Ama Josef, bu evin yolu değil ki.
But this is not the way, Tom, dear.
Fakat bu şekilde olmaz, Tom.
You know, I'm not accusing you, Captain, but it's sort of absurd the way people invade this house, without even knocking.
Seni suçladığımı falan sanma ama Kaptan, insanların... kapıyı bile çalmadan bu eve girip çıkmaları biraz tuhafıma gidiyor.
I'm new at this job, but it's not good to talk that way to a US senator, even if he is an idiot.
Sayın bakan, ben bu işte henüz yeniyim, Ancak bir senatörle bu şekilde konuşmak doğru değil - adam aptal olsa bile.
I don't mind dying, but not in this way... Without a chance to be alone with you.
Ölmek umurumda değil, ama bu şekilde seninle yalnız kalma şansı bulamadan değil.
I have a great dream, but the way to this dream is not clear.
"Büyük bir hayalim var, ama bu hayalimin yolu açık değil."
They may be a great deal of wrong with what Commodus has done, but this is not the way to oppose him.
Commodus'un yaptıklarına karşı çok iyi bir ceza olabilir bu belki ama... ona karşı çıkmanın yolu bu değil!
in this country - a man who will not only be her helper but assist her in every way, if the Lord should choose to set her place on fire,
Sadece onun yardımcısı olmayacak, ona her şeyde yardım edecek olan bir adam.
It's often been my duty in the course of my career in court to ask for the extreme penalty of death, but duty plays no role in this affair, I feel I must give way to my conscience, my heart, not duty.
Avukatlık mesleğim boyunca sık sık ölüm cezası istemek başlıca görevim olmuştur ama görevin bu olayda bir rolü yok. Göreve değil de vicdanıma yüreğime teslim olmak zorunda olduğumu hissediyorum.
I always knew I would come back again but not quite this way.
Geri geleceğimi hep biliyordum ama bu şekilde değil.
Hey, I'm not trying to take anything away from you, but you gotta admit that this little guy backed you all the way.
Hey, Senden bir şey götürmeye çalışmıyorum, ama bu küçük adamın sana her türlü destek olduğunu itiraf etmen gerekiyor.
This cake had two names on it, but written the way a child writes, not the way a- -
Bahsettiğim pastanın üstünde iki isim yazıyordu, ama bir çocuğun yazısına benziyordu...
This is different from some of the times he behaves this way but not different from all the times?
Şimdi, bu durumu doğru bir şekilde ele almayı bana bırakın. Bu sefer, kocanızın davranışı bazı zamanlardaki tutumuyla farklı ama her zamankinden farklı...
Cliff Irving's caper may well be the hoax of the century... but really, this is not, you know, in any way, the century of the hoax.
Cliff Irving'in suçu yüzyılın dalaveresi olabilirdi... Ama aslında, bu, bilirsiniz, pek de yüzyılın dalaveresi değil.
Now he gets shot from the front, but the body falls this way, not that way.
Şimdi mermiyi önden alıyor, fakat ceset bu yöne düşüyor, o yöne değil.
But I'm not gonna lie my way out of this one.
Fakat yalanlar uydurarak paçayı kurtaracağımı sanmıyorum.
Not just chronologically, but emotionally, culturally, physically, every way, and this world would get bigger and worse with every passing week.
Sadece kronolojik değil, duygusal, kültürel, fiziksel ve her yönden. Ve her geçen hafta bu fark daha da büyüyecek.
It's really not-so-good, but there's a way to solve this.
Gerçekten de pek iyi değil... ama bunu çözmenin bir yolu var.
"But not this bikini, which in no way is our national pride."
Ama bikini olmaz, geleneklerimizde böyle bir şeyin yeri yok.
I don't have to tell you, we're not exactly thrilled about this, but we had a logjam in admissions, and that's the way it is.
Söylememe gerek yok herhalde, bundan pek memnun değiliz ama kabul işlemlerinde, sıkışıklık vardı ve tek yolu buydu.
There is this new arch in the park. And Lapshin, and father, and Okoshkin, now go to work not the straight way, but through the park, with that arch.
Park'ın girişine yeni bir Kemer mi yapılmış ben, babam, Lapshin ve Okoshkin düz yoldan gitmez mutlaka o Kemer'in altından geçip, parkı dolaşarak yolu uzatırdık.
I'm not saying the woman would make this up, but there's no way she could have seen anything from where she was standing.
Kafasından uydurabileceğinizi söylemiyorum, fakat bulunduğu yerde bir şey görebilmiş olması imkânsız.
But he threw... This is not the way you behave in my classroom.
Ama sınıfta davranmazsın.
Not very well-liked in this neighborhood, I've heard, but isn't that just the way in these stuck-up English places?
Çevrede pek sevilmiyormuş duyduğum kadarıyla ama bu burnu havada İngiliz mahallerinde hep böyle değil midir?
Don't take this the wrong way, but I'm just not in the mood.
Yanlış anlama ama sadece havamda değilim.
We still did not find anybody what has seen the Ascher this way, but also it is still early.
Henüz onu mahallede görmüş birini bulamadık ama, henüz erken zaten.
Eddie Bernays saw the way to sell product was not to sell it to your intellect, that you ought to buy an automobile, but that you will feel better about it if you have this automobile.
Yeni bir elbiseye ihtiyacınız olduğunu düşünmek değil mesele. Yeni bir elbiseyle daha iyi hissetmek.
I know I've said some things that I shouldn't but please don't treat me this way. It's not right.
Söylememem gereken şeyler söylediğimi biliyorum... ama lütfen bana bu şekilde davranma.
By the way, this young lady is not my wife, but I am sleeping with her.
Bu arada, bu genç bayan eşim değil, ama onunla yatıyorum.
But it does not have to be this way.
Bu şekilde olmak zorunda değil.
You're not gonna believe this. But I actually found a way out of here.
Buna inanmayacaksın ama çıkış yolunu buldum.
I am not proud of the way in which this matter was handled, but, like it or not, John Barnett is a fact of life.
Bu konunun ele alınış tarzıyla gurur duymuyorum ama beğenseniz de beğenmeseniz de, John Barnett hayatın bir gerçeği.
But order to not ignite her fury... I will describe the whole thing as this way.
Ama öfkesini yatıştırmak için herşeyi olduğu şekliyle ona anlatacağım.
but not today 139
but not for me 77
but not impossible 44
but not right now 44
but not now 180
but not me 232
but not 178
but not yours 20
but not yet 76
but nothing serious 18
but not for me 77
but not impossible 44
but not right now 44
but not now 180
but not me 232
but not 178
but not yours 20
but not yet 76
but nothing serious 18