But something went wrong Çeviri Türkçe
107 parallel translation
But something went wrong.
Ama bir şeyler ters gitmiş.
But something went wrong.
Fakat bir şeyler ters gitti.
I tried to contact them with my transmitter but something went wrong.
Vericimi kullanarak onlarla bağlantı kurmayı denedim ama birşeyler yanlış gitti.
But something went wrong, didn't it?
Ama kötü bir şeyler oldu, değil mi?
I've always loved her, but something went wrong.
Her zaman sevdim ama bir şeyler yolunda gitmedi.
There was another infant created in that experiment, but something went wrong.
Deneyde yaratılan ikinci bir bebek daha vardı. Ama bir şeyler ters gitti.
But something went wrong, it blew up in your face.
Fakat bir aksilik oldu, yüzüne sıçradı.
But something went wrong.
Fakat bir aksilik oldu.
But something went wrong.
Ama birşeyler yanlış gitti.
But something went wrong.
Ama bir şeyler yanlış gitti.
But something went wrong.
Ama bir şey yanlış gitti.
"but something went wrong along the way"
"ama hep bir şeyler ters gitti."
But something went wrong.
Ama bir şeyler ters gitti.
But something went wrong.
Ama bir aksaklık çıktı.
But something went wrong.
Fakat birşey yanlış gitti.
But something went wrong.
Ama bazı şeyler ters gitti.
Benway did my transition, but something went wrong.
Benim geçişi de Benway yaptı, ama bazı şeyler yanlış oldu.
Thanos managed to create naquadria in the lab, but something went wrong.
Thanos naquadria'yı laboratuarda yaratmayı başardı, ama birşeyler yanlış gitti.
It was Johanna's idea... but something went wrong.
Johanna'nın fikriydi ama bir şey yanlış gitti.
Figured you'd earned your right at the table, your father's respect, but something went wrong.
Masada hakkını elde etmeyi düşündün. Babanın saygısını kazanacaktın ama bir şeyler ters gitti.
But something went wrong.
Fakat ters bir şeyler ters gitti.
Everything was going according to plan... but something went wrong.
Her şey plana göre ilerliyordu. Ama bir terslik oldu.
But something went wrong. Horribly wrong.
Ama bir şeyler, yolunda gitmemişti hem de hiç.
But something went wrong with the procedure, didn't it?
Ama işlem sırasında bir şey yanlış gitti, değil mi?
But something went wrong and you shot him, didn't you?
Böylece sen, onlara satacaktın ama bir şey yanlış gitti ve onu vurdun, değil mi?
But apparently, something went wrong.
Ancak görünen o ki bir şeyler ters gitti.
I went to a lot of movies, but something always seemed to go wrong.
Bir sürü film seyrettim, ama yolunda gitmeyen bir şey vardı.
I do, but if something went wrong...
İstiyorum yani ama bir sorun çıkarsa...
Data has assured me that his odd behaviour will return to normal, but I think something went wrong on Gravesworld.
Data bu garip davranışının normale döneceği konusunda beni ikna etti. Ama ben, Gravesworld'de bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorum.
Something went wrong, but I'm OK.
Birşeyler ters gitti, ama ben iyiyim.
But then something else went wrong.
Sonra yine bir şeyler ters gitti.
But this time something went wrong.
Ama bu sefer işler ters gitmiş.
You know something went wrong but you don't know what.
Bir şeylerin ters gittiğini biliyorsun ama sorunun ne olduğunu bilmiyorsun.
But on that fateful night, something went terribly wrong... and one... though some say more than one... of the alien crafts crashed onto our planet... starting what was to become the most elaborate cover-up mankind has ever known.
Fakat o kader gecesinde, bir şeyler korkunç derecede ters gitti... ve bir... bazılarının birden fazla olduğunu söylemesine rağmen... uzay gemisi gezegenimize çarptı... ve İnsanlık tarihinde görülmemiş bir örtbas olayı başladı.
I tried to give you my good looks but let's face it, something went wrong.
Sana iyi davranmaya çalıştım fakat açıkça, işler ters gitti.
My point is, something went wrong last week, and I have the chance to correct it, but I need your help.
Söylemeye çalıştığım şu, geçen hafta bir terslik oldu. Ve şimdi bunu düzeltmek için bir fırsatım var.Ama yardımın gerekli.
I came home one night, and I don't know how I knew, but I just knew something was wrong, so I went straight to your room... and you were just lying there sleeping like an angel.
Bir gece eve geldim, neyin olduğunu değil fakat. birşeylerin yanlış olduğunu biliyordum. Doğruca odana gittim. Bir melek gibi, öylece yatıyordun.
But something went wrong.
Ama bir şeyler yolunda gitmedi.
But we know that something went wrong with the adoption... because Dibbs'partner never showed up at the motel.
Ama evlat edinmede bir şeylerin ters gittiğini biliyoruz çünkü Dibbs'in ortağı otele hiç gelmedi.
Right, but if something went wrong, we could land, presumably.
Anladım, fakat bir şeyler ters giderse, büyük ihtimalle karaya iniş yapabiliriz?
But Jane must've had her infomation, in case something went wrong.
Ama Jane'de bir şeyler kötü giderse diye, bilgileri bulunuyor olması lazım.
Your wife wanted to take the medallion to confront you but then something went terribly wrong.
Karın seninle yüzleşmek için madalyonu almak istiyordu ama sonra işler ters gitti.
But on the surface, something went terribly wrong.
"Ama yüzeyde, bir şeyler ters gitti."
But something went terribly wrong, and his soul never made it back.
Ama çok feci bir şey olmuş ve ruhu geri dönmemiş.
Once the Wraith were gone, and the planet was once again habitable I was to fly one of the two shuttles back to the surface, but obviously something went wrong.
Wraith gittiğinde ve gezegen tekrar yaşanabilir olduğunda iki mekikten birini yüzeye uçuracaktım, ama belli ki birşeyler ters gitmiş.
But then something went wrong, and the baby she had been counting on never came.
Ve işler ters gitmeye başladı. Günü sayılan bebek hiç gelmedi.
But something obviously went wrong and this Derrick James shoots the manager.
- İzlerini kaybettirmek için kadını öldürmeye kararlı bir halde bankadan çıkıyor.
But at some point they loved each other as we are, and something went wrong.
Ama bi yerde onlar da birbirlerini bizim kadar çok seviyorlar.. ve bişeyler yanlış gidiyor.
I went home, but I had this strange feeling that there was something wrong, so I came back.
Eve gittim, ama bir şeylerin ters gittiği gibi bir his uyandı ve geri döndüm.
- But of course, something went wrong. - Very.
- Bir şeylerin ters gittiği hayli aşikar.
But then... but then something went wrong with my bakkie and then there's a fucking tree, man, and I fucking went right into it.
Ama sonra kamyonetimde bir sorun oldu. Sonra karşıma kahrolası ağaç çıktı. Ve ona çarptım.
but something's wrong 18
but something 32
but something happened 23
something went wrong 81
but still 1334
but sometimes 291
but so are you 19
but soon 162
but so far 188
but she's gone 43
but something 32
but something happened 23
something went wrong 81
but still 1334
but sometimes 291
but so are you 19
but soon 162
but so far 188
but she's gone 43
but seriously 409
but so am i 35
but she's not here 34
but so what 89
but sir 122
but she can't 33
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but she 181
but so am i 35
but she's not here 34
but so what 89
but sir 122
but she can't 33
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but she 181