English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Come here to me

Come here to me Çeviri Türkçe

2,920 parallel translation
- Come here to me, buddy.
- Gel buraya, ahbap.
Don't look now, but my friends over there dared me to come over here and kiss you.
Şimdi bakma ama oradaki arkadaşlarım buraya gelip seni öpmeye cesaret edebilecek miyim diye bekliyorlar.
You wait here for me to come back and I come back and take you to Sidamontu.
Burada geri dönmemi beklersen gelip seni Sidamontu'ya götürürüm.
Thanks for reminding me why I never want to come back here.
buraya dönmeyeceğimi hatırlattığın için sağol.
How sure must I have been that something nefarious is at play here for me to come to you two dunderheads for help?
Başıma ne kadar kötü şeyler geldi ki siz iki sıyırıktan yardım istemek durumunda kaldım?
I think maybe you best tell me what you did come here to discuss.
O zaman buraya neyi konuşmak için geldiğini söylemen en iyisi olacak.
Now you come here looking to put a bullet in me.
- Şimdi de beni vurmak için buraya geldin.
You asked me to come here.
Buraya gelmemi sen istedin.
She used to take me to the real hospital, and now she can't pay the bills so that's why we come here.
Eskiden beni gerçek hastaneye götürürdü ama faturaları ödeyemediği için şimdi buraya geliyoruz.
What made you choose to come here with me?
Neden benimle gelmeyi seçtin?
You didn't come here to give me sisterly advice.
Buraya bana kardeşçe bir tavsiye vermek için gelmedin.
You woke me up and made me come here and went back to sleep? Get up. Hey.
Beni uyandırıp buraya getirdin ve uyudun.. kalk
You asked me to come in, here I am.
Buraya gelmemi istedin, ve işte buradayım.
You wanted me to come here?
Buraya gelmemi mi istediniz?
I still can't believe I let you convince me to come here to shut down a couple of bullshit buildings.
Beni buraya gelmeye nasıl ikna ettin bilemiyorum. .. boktan birkaç binayı kapatmak..
Come here, let me talk to you for a sec. I just wanna talk to you.
Sadece konuşmak istiyorum.
Why did you ask me to come here?
Beni neden buraya çagirdin?
Ram Come here, Ram lf you cross this sea you can come to me
Ram, buraya gel, Ram. Bu denizi geçersen, benimle olabilirsin.
It'll only take me a minute to find George, and then FloriBama here we come!
George'u bulmam sadece birkaç dakika sürer Sonra bekle bizi FloriBama...
Do you know what it takes for me to come here every day?
Her gün buraya gelmek bana neye mal oluyor haberin var mı?
'Cause if you hadn't come here to live with me, I'd have missed out on some of my... my most precious memories.
Çünkü eğer benimle yaşamak için buraya gelmemiş olsaydın birlikte yaşadığımız o güzel günlerin birçoğu olmayacaktı.
People have come after me... random people, here and there... but you're the first to do it so baldly.
İnsanlar peşimden gelir- - rastgele insanlar, burada ve orada- -... ama bunu açık açık yapan ilk kişi sensin.
Can you- - can you go and get her and tell her she's got to come and sit by me until the real one gets here?
Git, getir buraya ve gerçeği gelene kadar yanımda oturmasını söyle.
Did you come over here just to give me these? ♪ too long ♪
Bunları vermek için mi geldin sadece?
Now, look here. Will you let me come to your room tonight or not?
Bu gece odana gelmeme izin verecek misin?
Samar, please, it's been very difficult for me to come here to you
Samar, lütfen Senin karşına gelmek benim için çok zordu.
Thank you soldier, it's a big deal that you've come to London, I know this, but that you've come here for me is the biggest thing in my life
Teşekkürler asker, Sen Londra'ya geldiğin için büyük bir anlaşma yapmış olacağım, bunu biliyorum, ama buraya benim için gelmen hayatımdaki en büyük şeydir, dostum.
You can lie down and quit, curse God at the unfairness of it all, or you can come with me find another place to live, a place where we can build the community that we hoped to find here.
Ya her şeyi bırakıp gidebilirsiniz Çünkü Tanrı bize adaletsiz davranıyor ya da benimle gelirsiniz burada bulmayı umduğumuz topluluğu kurabileceğimiz yaşayacak başka bir yer buluruz.
Did you come down here just to give me a hard time?
Aşağıya bana zor anlar yaşatmak için mi indin?
Do you think that I wanted to come here after the way you stabbed me in the back?
Beni arkadan bıçakladıktan sonra sonra buraya gelmek istediğimi mi düşünüyorsun?
Must be really important for you to come and find me here.
Gelip beni burada bulduğuna göre önemli bir şey olmalı.
So what did you do- - just come up here to annoy the crap out of me or did you actually need something?
Ee şimdi beni kızdırmak için mi geldin? Ya da bir şeye mi ihtiyacın var?
And then the next time I come down here, some squirrelly little shit from Crowder's crew tried to muscle me. Oh!
Ondan sonra buraya geldiğimde, Crowder'ın ekibindeki sağı solu belli olmayan bir puşt beni köşeye sıkıştırmaya çalıştı.
Please tell me you've come here looking for a job, darling,'cause I forgot to play the lottery this week, and you, right here, are the winning ticket.
Lütfen iş aradığın için buraya geldiğini söyle, hayatım. Çünkü bu hafta loto oynamayı unuttum ve sen sen kazanan biletsin.
You know, I'm not going to come through here if you're going to arrest me.
Biliyorsun, eğer beni tutuklayacaksan buradan geçmiyeceğim.
You're welcome to come down here and try to stop me.
Beni durdurmak için gelmenizi bekliyordum.
Our financial records say- - Mr. Litt, we were willing to look the other way, but since you have come in here and threatened me,
- Finansal kayıtlarımız diyor ki - - Bay Litt bunu görmezden gelecektik ama buraya gelip beni tehdit ettiğiniz için bunu yargıya taşıyacağım.
I'll explain it all later, but, I need you to come down here and bail me out.
Ama şimdi buraya gelip, beni kefaletle çıkartman lazım. Evet, tabii ki.
You didn't come here to talk about me.
Buraya benden bahsetmeye gelmedin.
I was thinking that I would cuff him and then I could have time to speak to you. And that you would decide to be with me, and then I would come back here and we would un-cuff him together.
Düşünüyordum ki önce onu kelepçelerim, ve sonra seninle konuşacak zamanım olur, ve sonra sen benimle olmaya karar verirsin, ve sonra buraya geri gelirim ve sonra kelepçelerini çıkarırız.
You come here to taunt me?
Alay etmeye mi geldi?
I told you not to come see me here.
Beni bir daha burada görmeye gelme demiştim.
And second of all, you're looking at the man who bent over backwards to spring that punk brother of yours, so before you come down here to my place of employment and tell me how to do my job, why don't you get off your ass and start doing yours?
İkincisi, şu anda senin o punk kardeşini kurtarmak için uğraşan adama bakıyorsun, o yüzden, iş yerime gelip, bana işimi nasıl yapacağımı söylemeden önce, neden kıçını kaldırıp kendi işini yapmıyorsun?
♪ no need to fake, here I am, come on and take me ♪
* Role ne hacet! * * Gel de al beni *
If that were true, you wouldn't have come here to talk to me.
Eğer bu doğru olsaydı buraya benimle konuşmaya gelmezdin.
But, Johnny, you're gonna have to come with me, and the rest of you are gonna have to stay here.
Johnny, benimle gelmek zorundasın ve geri kalanınız da burada beklemek zorunda.
Father, dear, come over here and look at what they gave to me
Babacığım gel buraya bak bana ne verdiler
It would kill them worse than the first two times to come in here and say good-bye to me.
Buraya gelip bana veda etmek ilk iki seferden daha çok koyar onlara.
I come in here to shred in peace, and you walk in and you scare the crap out of me.
Buraya huzur içinde kağıt öğütmeye geldim sen ise gelip ödümü patlattın.
And the fact that you would come here to tell me that shows me just what kind of self-serving trash you are.
Buraya gelerek bunu söylemen ne kadar bencil bir pislik olduğunu gösteriyor.
Your wife begs me to come, your children smile and curtsey, and you and I wind up out here.
Karın gelmem için yalvarıyor çocukların gülümseyip reverans yapıyor ve seninle ikimiz buraya giriyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]