English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Could you please

Could you please Çeviri Türkçe

5,510 parallel translation
Could you please put me down?
Beni indirir misiniz lütfen?
Faithie-bear, could you please clear your stuff off the table?
Faithie ayıcık, lütfen masadaki eşyalarını kaldırabilir misin?
Look, could you please just come out?
Buraya gelebilir misin, lütfen?
Sweetheart, could you please not drive a wedge between employer and employee.
- Biliyordum. Tatlım, lütfen iş verenle işçi arasına takoz koymazsan sevinirim.
Okay, well, could you please tell him to call me as soon as he gets home?
Peki, eve döner dönmez beni aramasını söyler misiniz?
Could you please not share that with anyone?
Lütfen o resmi kimseyle paylaşma.
Could you please just tell me where to shop for her?
Lütfen bana nereden alışveriş yaptığını söyler misin?
I need to-to focus on that, so could you... could you please just give me some space?
Buna odaklanmam gerek. O yüzden beni biraz rahat bırakır mısın acaba?
Could you please try?
Rica etsem dener misin?
Could you please tell me your mother's maiden name.
Rica etsem annenizin kızlık soyadını söyleyebilir misiniz?
Could you please stop touching buttons that you don't understand?
Anlamadığın düğmelere basmayı keser misin?
Could you please not worry?
Lütfen endişelenmeyi keser misin?
Could you come up, please?
Buraya gelir misin?
I would like to have a South African spotted eagle owl... uh, if you could butterfly it, thank you... and pan-fry it, uh, with some potatoes would be lovely. A little bit of parsley on top. Take off the beak and the feet, please.
Güney Afrika Benekli Kartal Baykuşu istiyorum inceltirseniz sevinirim, teşekkürler ve tavada kızartın, yanında biraz patates de olursa güzel olur üzerine biraz da maydanoz serpin, gagasını ve ayaklarını çıkarın.
Could you, uh, tell me if you have any information on it, please?
Rica etsem, orası hakkında bilgi verebilir misiniz?
Could you show him, please?
Rica etsem gösterebilir misin lütfen?
Could you give me a call back at your earliest convenience, please?
Mümkün olan en kısa zamanda beni geri arar mısınız, lütfen?
Could you go and speak to my colleague, please?
Şuraya gidip, meslektaşlarımla konuşur musunuz?
Ma'am, could you step out of the car, please?
Bayan, lütfen arabadan dışarı çıkar mısınız?
Flight attendants, if you could do your best, please, to accommodate all passengers.
Personel ekibi lütfen ellerinden gelenin en iyisini yapsın ve yolcuları yerlerine oturtsun.
Oh, please, how could you not notice your own colors?
Yapma lütfen, kendi renklerinin farkında değil misin yani?
Could you give Alan and me a moment, please?
Alan ve bana bir dakika verir misin lütfen?
But I've had a long day of being nitpicked by my bitch of a boss. So I'd apreciated it if you could pretty please not be so God damn angsty.
Ama kili kirk yaran patronumla uzun bir gün geçirdim.
Could you take down the "for sale" sign on the windows upstairs, please?
Yukarıdaki satılık ilanını kaldırır mısın lütfen?
If you could please move a little forward, that's it, thanks.
Biraz ileri ilerleyebilirsek, işte böyle, teşekkürler.
Could you tell her to come back home, please?
Ona eve geri dönmesini söyler misiniz lütfen?
Could you turn it on, please?
Aktive edebilir misiniz lütfen?
Could you give us a few minutes please?
Bize biraz müsaade eder misin?
Could you bring us two cups of water, please?
Bize iki bardak su verir misiniz lütfen?
Could you get me a glass of water, please?
Bir bardak su alabilir miyim?
I was wondering if you could please come to the house?
Eve gelebilir misin merak ediyordum..
Uncle, could you give us a loan of 4 euro. please?
Amca bize 4 euro borç verir misin? Lütfen
If you could please give me a raise?
Acaba bana ikramiye verir misiniz?
Could you send a guard in, please?
- Gardiyan gönderin lütfen.
Could you come in with me, please?
Benimle gelebilir misin lütfen?
She held it up as long as she could. But, please. You have to get away as far as possible.
Yapabildiğince ertelemiş ama lütfen olabildiğince uzağa gitmek zorundasın.
Please, darling. Just hear me out, could you?
Lütfen önce beni dinle bebeğim.
First off, could you keep the language down, please?
Öncelikle, küfür etmemeye çalışır mısın lütfen?
I've locked myself out. Could you open up for me please?
Kapıda kaldım da, kapıyı açabilir misiniz lütfen?
UM... COULD YOU... MAKE AN EXCEPTION JUST THIS ONE TIME, PLEASE?
Bu seferlik bir istisna yapabilir misiniz lütfen?
Could you hold the doors, please?
Kapıyı tutabilir misiniz lütfen?
Um, could you change the radio station, please?
Radyo kanalını değiştirir misin lütfen?
Could you just not be ridiculous right now, please?
Şimdi olsun saçmalamasan olmaz mı?
Cat, could you give us a second, please?
Cat bize bir saniye verir misin lütfen?
Could you check in please when you have time?
Vaktin olduğunda beni arar mısın?
Could you give me the tablet, please?
Tableti verir misin?
Yeah, listen. Could you stop flirting with me, please?
Benimle flört etmeyi kesebilir misin?
If someone could please call me back when you get this, please.
Birisi bu çağrıyı aldığında beni arasın, lütfen.
Could you turn the volume down, please?
Sesini biraz kısar mısın lütfen?
Now you said I could use your phone. Please, give me a sneak peek at the next one?
O zaman telefonunu kullanabileceğimi söylemiştin.
Could you sit down on the bed there, please.
Şuradaki yatağa oturur musun, lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]