Counting Çeviri Türkçe
6,143 parallel translation
And I'm counting on you to make the wedding cake.
Ayrıca düğün pastası için sana güveniyorum.
You're counting underarm hair with a mirror.
- Sen aynayla koltuk altı kıllarını say.
And I am counting on you to stay with me.
Benimle kalacağınız konusunda size güveniyorum.
During that 30-minute window, the first man makes a delivery up to the counting room on the third floor.
30 dakikalık süre içinde sağ kolu teslimatı üçüncü kattaki para sayma odasına götürür.
By the time you disable security and make your way to the penthouse, I'll gonna make the drop in the counting room.
Bu sırada sen güvenliği etkisizleştirip çatıya doğru çıkarken ben de çantayı para sayma odasına götüreceğim.
Counting 30.
30 Sayma.
- Counting 30.
- 30 Sayma.
We're counting that agent who died when you refused to give him some bone marrow.
Kemik iliğin uyuştuğu halde vermeyi reddetmenden.. ötürü ölen ajanı da sayıyoruz.
I'm counting on you to get us into that computer lab.
O bilgisayar laboratuvarına girmemiz konusunda sana güveniyorum.
Oh, well, that's because we were up all night counting constellations to see who's better at navigating by the stars.
Evet, çünkü tüm gece takım yıldızlarını sayıp hangimiz yıldızlara bakıp daha iyi yön buluyor diye yarıştık.
A constellation counting contest.
- Bir takım yıldızı sayma yarışı!
He's counting on me.
Bana güveniyor.
You should just be counting your stars lucky that I'm even helping you, all right?
Sana yardım ettiğim için, kendini şanslı bile saymalısın. Anladın mı?
I'm counting on you.
- Size güveniyorum. - Ne?
- That's what I'm counting on.
- Ben de buna güveniyorum işte.
Four minutes and counting.
Dört dakika kaldı ve saymaya devam ediyor.
I'm counting on it.
Sana güvenim tam.
Matt, I'm counting on you to be strong.
Matt, güçlü olacağına güveniyorum.
It is now 3 hours and counting since 4-year-old Gabby Hoffer was abducted from her cousin Sue Walsh's car.
4 yaşındaki Gabby Hoffer kuzeni Sue Walsh'un aracından kaçırılalı 3 saat oldu.
You've never seen a counting room before?
Daha önce hiç muhasebe odası görmedin mi?
That's two forgives, if you're counting.
İki defa affetmiş oldum, sayacak olursak.
Stan counting, Morey.
Kaydet, Morey.
♪ I'm counting on the idea ♪
* I'm counting on the idea *
- Four. - Counting the pregnant lady as one or two?
Hamile bayanı tek mi sayıyorsun çift mi?
- Counting the baby, we've got five.
Bebeği de sayarsak 5 kişiler.
They're counting on you getting killed in here, Booth.
Burada öldürülmeni istiyorlar, Booth.
I was counting on him to help, help me dig out from under all this.
Olanların altından kalkmam için bana yardım edeceğine güveniyordum.
We were all counting on you.
Hepimiz sana güveniyorduk.
I'm counting all the people that pissed me off that day.
Gün içinde beni kızdıran adamları sayıyordum.
I - - I - - I thought I could go to Vegas and do something with the cards because I was good at counting.
Vegas'a gidebileceğimi sanmıştım ve kartlarla bir şeyler yapabileceğimi çünkü saymakta iyiyim.
- Oh! - Who's counting?
Kim sayıyor ki?
Broker, that's poor counting.
Broker, bu sayim yanlis..
No counting', girl!
Saymak falan yok kızım!
And I'm counting on you for that.
Ve ben bunun için sana güveniyorum.
The counting of those votes has commenced.
O oyların sayımı başladı.
After the counting of the votes that were cast through e-voting.. .. the image of this election has changed.
Elektronik oylamayla atılan oyları da saydıktan sonra seçimin görüntüsü değişti.
I know that you're counting on me to step up and be the head of the family, and I've tried.
Kendimi gösterip, ailenin başına geçmem konusunda bana güvendiğini biliyorum. Bunu denedim.
Counting Datak Tarr out of any race is a terrifically bad bet. Enough.
Herhangi bir ırk varken Datak Tarr'a güvenmek son derece büyük bir risk.
You're not counting this as one of them, are you?
Bunu pas olarak görmüyorsunuz değil mi?
I'm counting on you.
Size güveniyorum.
Counting the... Oh, okay.
Şeyleri sayac- - Pekala.
Victor's counting on finishing that car with you too.
Victor arabayı bitirmek için gün sayıyor senin gibi.
Those other holdings you were counting on.
Güvendiğin diğer birikimlerimize doğru.
Counting the last night's surprise attack, I believe... about three times.
Dün geceki sürpriz saldırı da dahil sanırım yaklaşık üç defa.
I'm counting on you!
Size güveniyorum!
Five years and counting and still remaining that tragic mystery.
2016 yılında, dünya çapında doğum oranlarında büyük bir düşüş yaşandı. Beş yıldan beri devam eden bu trajik gizem hâlâ çözülebilmiş değil.
I got two down and counting.
İki ölü saydım ve devam ediyorum.
Plus, I'm counting on you to help me out with the most important part of this wedding- - bachelor party.
Artı, düğünün en önemli kısmında bana yardım etmeni düşünüyorum... - Bekarlığa veda partisi.
I mean... * there will be time enough for counting * You folks better not get behind the wheel tonight.
Bu gece direksiyona geçmeseniz iyi edersiniz.
You're trespassing. I'm counting to five and then
İzinsiz girdin.
I'm counting on you.
Sana güveniyorum.
country 149
count 292
county 60
countdown 32
counter 95
countries 63
count your blessings 22
counts 21
countess 192
count me in 180
count 292
county 60
countdown 32
counter 95
countries 63
count your blessings 22
counts 21
countess 192
count me in 180
count to ten 23
count on me 45
count me out 90
count it 66
count yourself lucky 18
count to three 25
country club 18
count on it 80
counterpoint 23
count olaf 29
count on me 45
count me out 90
count it 66
count yourself lucky 18
count to three 25
country club 18
count on it 80
counterpoint 23
count olaf 29
counterfeit 21
count them 27
countrymen 23
count dracula 16
country music playing 16
count to 48
count of three 40
count odo 20
count dooku 24
count them 27
countrymen 23
count dracula 16
country music playing 16
count to 48
count of three 40
count odo 20
count dooku 24