Even if i was Çeviri Türkçe

Even if I was blindly- - [Laughs]

Onu taklit...

Even if I was poor... I would have a happy life.

Çünkü fakir de olsam mutlu olabilirim diye düşünen bir insanım ben.

I wouldn't take you even if I was crazy!

Kaçık biri olsaydım bile seni götürmezdim!

Even if I was not bound to serve you, I would do it anyway, for sparing me from Bosk.

Sana hizmet etmek zorunda değildi bile, l yine de yapacağını, Bosk bana ayırdığınız için.

All right. Even if I was seeing someone, I have every right to.

Biriyle görüşüyor bile olsam, buna yapmaya her hakkım var.

But even if I was back with him, why would it bother you so much?

Ama olsam bile bu neden seni bu kadar rahatsız etti?

I would've heard the phone even if I was sleeping, which I wasn't.

Telefonu uyurken duymamazlık gibi bir şey yapmıyordum, Çünkü uyumuyordum.

Second of all, even if I was, it's none of your business.

İkincisi, eğer olsa bile, seni ilgilendirmez.

When I was little, even if I was just practicing scales, my father would press his back against the base of our upright piano with his eyes closed so that he could feel the vibrations of the piano strings.

Ben küçükken, sadece gamları çalışıyor olsam bile... babam sırtını piyanoya dayardı. Gözleri kapalı olurdu. Bu şekilde piyano tellerinin titreşimlerini hissedebiliyordu.

Even if I was there, I couldn ´ t be there for her.

Hikayede olsaydım bile, ona göre olamazdım.

Even when she was sick, even when she was dying, she made me promise... - to check if your flights landed okay. - I'm sorry.

Bile o hastaydı bile o bana söz verdi, ölüyordu... senin uçuşlar tamam indi olmadığını kontrol etmek.

And if I was not here I would be betraying myself... and even more, my brother.

Eğer buraya gelmeseydim kendime ihanet etmiş olurdum. Daha çok da kardeşime.

Even if such a move was successful I'll end up in another troublesome situation.

İlerleyişleri başarılı olsa bile daha farklı bir acı sonla bitireceğim.

Thinking back to that day at the clinic, I remember trying to look in Lon's eyes to see if I could even begin to understand what she was going through, and how she wouldn't look at me.

Klinikteki o günü düşündüğümde, neler yaşadığını ve... neden bana bakmadığını kestirip kestiremeyeceğimi anlamak için... Lon'un gözlerine bakmaya çalıştığımı hatırlıyorum.

Get out of here. I wouldn't kiss you even if the Earth was in flames.

Ya bırak Allah aşkına ya... Ben dünya yanıyo deseler seni öpmem ya.

Besides, even if he was, who cares, I mean if the guy was flirting with me and I didn't notice then who gives a shit?

Hem öyle olsa bile kimin umurunda eğer benimle flört etmeye çalıştıysa ve ben de fark etmediysem o zaman kim takar bunu?

If even one of the support stones are off even by an inch the whole pyramid collapses. - I'd say this was out of alignment.

Taşlar bir adım bile oynarsa... piramit yerle bir olur.

I remember when I was assembling those images... almost jumping away from the editing machine when I put that sound... with that image... because it seemed to me that that fan was making that sound... even though I knew it was impossible and if it convinced me, who was doing it... it surely would convince others.

Bu resimleri birleştirirken hatırlıyorum da.. bu resme helikopter sesini her koyuşumda.. neredeyse sıçrıyordum.

Even if I did want to sleep with Alan Shore, which I assure you I do not... but even if your remark was truthful, it would not make it any less inappropriate.

Alan Shore ile yatmak istesem bile, ki seni temin ederim istemiyorum... Ama bu doğru bile olsa, bunu daha uygunsuz bir şekilde söyleyemezdin.

If I was even there, maybe picking up a girl.

- Oradaysam, belki de bir kızı almak içindi.

And even if I didn't use it, it was just a part of me.

L o kullanmıyordu bile Ve, bana sadece bir parçasıydı.

I even asked about it, if he was gonna make it go away.

L bile o gitmek yapacak olsaydı, bu konuda sordu.

You know, I could lose my job if they even found I was in...

Buraya geldiğimi bilseler, işimden bile olabilirim...

I even asked him if he was a doctor.

Hatta doktor musun diye sordum.

But even if there was, I mean, your idea of moving on ; does it mean cutting me out of your life completely?

Zaten olsa bile, yani taşınma fikrin hayatından beni tamamen çıkardığın anlamına mı geliyor?

Even if there was an "or so," which there wasn't, to most people I know,

Eğer "gibi" olsaydı bile, ki yoktu, bildiğim çoğu insan için,

Even if I am a little desperate, Neena was not playing me.

Birazcık umutsuz da olsam, Neena benimle oynamıyordu.

Even if you went on a cruise to the most remote regions of the ocean and rescued my drowning body in time to pump the seawater out of my lungs and bring me back from the brink of death, I would still be upset that the first face I saw was yours.

Eğer okyanusun en uzak köşelerinde bir geziye çıksan ve benim boğulan, tuza batmış bedenimi zamanında çıkarıp akciğerlerimden suyu atacak zaman bile bulsan ve beni tekrar hayata döndürsen, ilk gördüğüm yüz seninki olduğu için yine de senden nefret ederdim!

And I didn't know if it was the strong espresso or the strong words... but either way, not even my feet slept that night.

Sert espressodan mıydı, yoksa sert tartışmadan mı bilmiyorum ama, ama her ne sebeptense, ayaklarım bile o gece uyumadı.

I guess I was thinking more emotionally, like... how many layers there are to a person, and how we all wear masks, even if that mask is our own skin.

Bilmiyorum. Galiba daha duygusal baktım. İnsanın kaç katmanı olduğu, hepimizin maske taktığı, kendi cildimizin bile maske olduğu gibi şeyler düşündüm.

Even if I knew where he was, what makes you think he'd listen to me?

Nerede olduğunu bilseydim bile beni dinleyeceğini nereden çıkarıyorsun?

For that reason, even if I knew where my cousin was and I do not, I would not deliver him up to them.

Bu yüzden, kuzenimin nerede olduğunu bilseydim ki bilmiyorum, onu kimseye teslim etmezdim.

I don't believe in this separation shit and divorce, even if my wife was going after some fucking immigrant!

Bu ayrılık ve boşanma saçmalığına inanmam. Karım, beş para etmez bir göçmen ile olsa bile.

Even if there was potential for something more, and I'm not saying that there is, our military positions and the very nature of our job wouldn't allow for it.

Fazlası için bir potansiyel olsaydı bile, ve var olduğunu söylemiyorum, askeri konumlarımız ve işimizin doğası buna izin vermezdi.

Come on, man, even you said yourself it was fine if I slack off every now and then.

Yapma ama, eğer arasıra tembellik yaparsam, sorun olmayacağını söylemiştin.

I'm not even sure if it was really a raisin.

Hala emin değilim, gerçekten üzümmüydü.

even if I liked Styx, which would mean I was born without ears,

Styx'sevsem bile, .. ki bu kulaksız doğdum demektir,

Yes, but I told him then I wasn't even sure if she was his.

Evet, ama ona, ondan olup olmadığından emin değilim, demiştim.

Even if there was a time capsule, which I seriously doubt... the Wonderfalls document would not be all about you.

Bir zaman kapsülü olsa bile ki ben şüpheliyim Wonderfalls belgesi, seninle ilgili olamazdı.

You've never asked me who I was dating or if I was even interested in anybody... and now you're setting me up on a blind date?

Bana hiç kiminle çıktığımı ya da kimlerle görüştüğümü sormadın ve şimdi bana buluşma mı ayarlıyorsun?

I thought he was kinda cute, even if he was a bit of a poser. Maybe that's where I made my mistake...

Ben onun biraz snop olduğunu düşündüm, bununla beraber çekici biriydi.

Regardless of how pretty they made me, all they did was turn me into a farm. Even if I am a farmer girl, can you think of anything as cruel as that?

Bizi ne kadar güzel giydirirlerse giydirsinler, biz tarlalar gibiyiz, çiftçi kızları olduğumuz için bunları yapmak kadar kötü bir şey olamaz!

I was ready to do so, even if you hadn't asked me.

Sen istemesen bile, ben bunu yapmaya hazırdım.

Even if there was, I couldn't let you talk to them.

Olsaydı bile, onlarla konuşmana izin vermezdim.

In my office... I wouldn't mind if it was 30 %, 40 %, maybe even 70 %... but ever since we took the company public... being in a board meeting is like being in a fucking synagogue!

Ofisimdeyken... 30 %, 40 % ve hatta 70 % olmasının bir önemi yok... ama şirketi halka açtığımızdan beri... kurul toplasında olmakla, lanet bir sinagogda olmak arasında fark kalmadı!

Even if I was a millionaire, I wouldn't lend you a dime.

Milyoner bile olsam sana bir kuruş vermezdim.

Even if... I... I was wondering if...

Yani ben kendi kendime düşündüm de...

But if Mom was alive then, yes, perhaps I'd even do that for her sake.

Ama annem hayatta olsaydı evet, bunun için uğraşırdım.

You ´ re so cruel! Even if she was my real mother, she didn ´ t convince me at all. I ´ m cruel?

Ben mi zalimim?

I was going to tell you even if you'd bought it.

Çalıntı mı? . Siz alıcı olsaydınız bile ben bunu size söyleyecektim.

Listen to me, you pathetic freak. Even if what you're saying was true, you can be sure that I kept a few things to myself.

Bana bak ruh hastası manyak, söylediğin doğru bile olsa mutlaka bazı şeyleri kendime saklamışımdır.