Explain something to me Çeviri Türkçe
406 parallel translation
Is trying to explain something to me?
Sanırım sizden öğrenmem gereken şeyler var?
Explain something to me
Bana bir şeyi açıkla.
Yeah, well, maybe you can explain something to me.
Böylece, belki bana bir şeyleri açıklayabilirsin.
OK, but explain something to me.
Tamam, ancak bana birşeyi açıklayın.
While we got a moment here, explain something to me.
Zaman varken, asla anlayamadığım bir şeyi belki de sen anlatabilirsin.
Would you explain something to me about this hunting thing?
Bu av şey hakkında bana bir şey açıklar mısın?
Explain something to me.
Bana bir şey açıkla.
Then explain something to me.
Öyleyse bana bir şeyi açıklayın.
Let me explain something to you.
Bir şeyi açıklamama izin ver.
There is something I would like you to explain to me.
Bu arada bana açıklamanı istediğim bir şey var.
There's really something I don't understand about all this, and maybe you can explain it to me, logically, of course.
Belki mantıklı olarak izah edebilirsin.
Now let me explain something to you.
Sana birşey açıklamama izin ver.
Oh, excuse me, but I'd like to explain something if I may.
Özür dilerim, ama bazı şeyleri açıklamak istiyorum.
Let me explain something to you, Walsh.
Bak, sana bir sey izah edeyim, Walsh.
I am ashamed, Lord, but I did not intend to do that something that I can't explain happened inside me.
Çok utanıyorum Tanrım, ama niyetim böyle olması değildi.... içimde bir anda tarif edemeyeceğim şeyler oldu.
Let me try to explain something that people do not understand.
Kimsenin anlamadığı bir şeyi açıklamak istiyorum.
... let me explain something to you.
... sana bir şey açıklayacağım.
Let me explain something to you.
Sana bir şey açıklayayım.
Let me explain something to you, Charlie.
Sana bir şey açıklamama izin ver, Charlie.
Let me explain something to you.
Size birşey açıklamama izin verin.
Let me explain something to you.
Sana bir şeyi açıklamama izin ver.
Let me explain something to you, Mr. Grove.
Size bir kaç şey açıklamama izin verin Bay Grove.
See, let me explain something to you.
Peki, sana açıklamaya çalışayım
We'll straighten this out with research. Let me explain something to you, OK?
Bir araştırmayla bu işi halledeceğiz.
Let me explain something to you, all right.
Sana bir seyi açıklayayım.
Let me explain something to you.
Sana bir şey söyleyeceğim.
See, let me explain something to you.
Bak, sana birşey söyleyeyim.
Let me explain something to you.
Dur sana anlatayım.
Let me explain something to you.
Bernie sana birşey açıklayayayım.
- Let me explain something to you.
Sana bir şey açıklamama izin ver.
Now, pumpkin, let me explain something to you.
Bir tanem, sana bir şeyi açıklamak istiyorum.
Let me explain something to you.
Bir konuyu açıklığa kavuşturayım.
Let me explain something to you in plain English.
Ben, sana bir şey söyleyeyim. Saf ingilizce.
Let me explain something to you.
Sana bir şey izah edeyim.
Let me explain something to you.
Sana birşeyi açıklayayım.
Look, let me explain something to you.
Bir şeyi açıklayayım.
Let me explain something to you.
Sana birşeyi izah edeyim.
Let me explain something to you.
Sana bir şey açıklayacağım.
- What? - Howard, I want to explain something to you, but you're not going to believe me, so just trust me.
Sana bir şey anlatsam da inanmayacaksın.
Let me explain something to you, all right?
Sana bir şey açıklamama izin ver, tamam mı?
Here's something I don't get, could you explain it to me?
Burada anlamadığım birkaç şey var, bana bunları açıklayabilir misin?
Let me explain something to you.
Size bir şey açıklayayım.
Let me explain something to ya, kid.
Sana bir şeyi açıklamama izin ver evlat.
Let me explain something to you, okay?
Sana bir şey söyleyeyim.
Aaron, let me explain something to you.
Aaron sana bir şey açıklamama izin ver.
Marcie, let me explain something to you :
Marcy, izin ver de sana bir şey söyleyeyim :
Let me explain something to you.
Açıklamama izin ver.
All right, let me explain something to you kids.
Pekala, beni iyi dinleyin çocuklar.
You two are new here so let me explain something to you.
İkiniz de burada yenisiniz, bu yüzden size bir şey söyleyeyim.
Let me explain something to you, Julio.
Bir şeyi iyice anlamalısın.
Yes. Let me explain something to you.
Evet bırakın da size bir şeyi açı klayayım.
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
explain 380
explanation 33
explain yourself 110
explain what 96
explain it 26
explain this 32
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
explain 380
explanation 33
explain yourself 110
explain what 96
explain it 26
explain this 32