Happy to help Çeviri Türkçe
928 parallel translation
I'm happy to help.
Yardım ettiğim için memnunum.
I'd be happy to help you
Size seve seve yardımcı olurum.
Always happy to help, inspector.
Her zaman yardım etmekten mutluluk duyarım, müfettiş.
I shall be perfectly happy to help you in any way I can provided we can clear up this one little matter of the house.
Size elimden geldiğince her konuda seve seve yardım ederim ama önce şu küçük meseleyi, yani ev meselesini halletmemiz gerekiyor.
I should be happy to help you know my country better, if at any time I can.
Ülkemi daha iyi tanıyabilmeniz için size yardım etmek beni çok mutlu eder.
He'll be happy to help you.
Sana yardım etmekten mutlu olacak.
I'd be happy to help, but you'll have to wait.
Size seve seve yardım ederim, ama biraz bekleyeceksiniz.
If you have any problems, I'd be happy to help you.
Herhangi bir sorunun olursa seve seve yardım ederim.
I'll be happy to help you.
Sana yardım edeceğim!
- I'm happy to help.
- Emrinize amadeyim efendim.
I'd be only too happy to help out.
Size yardım etmek benim için bir zevk.
It seemed to work. He looked happy to help
Yardım edilmesinden mutlu olmuşa benziyordu.
Well, he'll be happy to help you find your blanket.
Battaniyeni bulmada yardımcı olmaktan mutluluk duyacaktır.
Because if there's anything you'd like I'd be only too happy to help.
- İstediğiniz birşey varsa, memnuniyetle size yardımcı olurum.
Be happy to help you get rid of Gerry.
Gerry'den kurtulmana yardım etmek beni mutlu eder.
And she was happy to help, and so was her flatmate, Joyce.
Yardım etmekten mutlu oldu ev arkadaşı Joyce da dahil.
I am happy to help. Did you look at the robot?
Size bir yardımda bulunabildiğim için çok mesudum.
We're always happy to help out the police department here at the institute.
Burada Enstitüde polise sonuna kadar yardım etmekten hep mutluluk duyarız.
- Not at all. Only too happy to help the police.
Polise yardım etmek benim için zevk.
I'd be happy to help with the preparation.
Yemeğin hazırlanmasına yardım etmekten mutluluk duyarım.
He said that he'd be happy to help out from now on.
Bundan böyle sana seve seve yardım edeceğini söyledi.
I'd be more than happy to help.
Yardım etmek isterim.
Happy to help you out.
Yardım edebilirsem ne mutlu.
You show me a son that would be happy to help.
- Oğlum ise, beni kendisi öldürse mutlu olacak.
Tell me what it is and I'll be happy to help.
Ne olduğunu söyleyin, her konuda yardım ederim.
I would be very happy to help in whatever way I can.
Elimden gelen her yardımı yapmaktan mutluluk duyarım.
Yes well, we'd be happy to help you against Rome, our great Druid Getafix will do up a magic potion for you.
Romalılara karşı size yardım etmekten mutlu olacağız, rahibimiz Getafix... size sihirli iksir hazırlayacak.
I'm always happy to help you financially.
Sana büyük bir memnuniyetle maddi açıdan destek oluyorum.
He said he'd be happy to help us out.
Bize yardım etmekten mutluluk duyacağını söyledi.
Not in the least. I'm always happy to help if I can do something useful.
Daima yapabileceğim bir şey varsa yardım etmeyi severim.
I'm sure your little brother will be happy to help you.
Küçük kardeşin de yardım etmekten mutluluk duyar.
I'd be happy to help you, sit down.
Yardım etmekten mutluluk duyarım. Oturun.
I so happy you come up here to help us fish ".
"Balık tutmamıza yardım etmek için yukarı geldiğine çok seviniyorum."
When I can see again, I shall return to the army... with the happy memory... of all you have done... to help me through.
Tekrar görmeye başladığımda... bütün bunları atlatma sürecinde... yaptığın her şeyin mutlu hatırasıyla... orduya döneceğim.
I give you fair warning, I'll do everything I can to keep her away from you, to help her forget about you and get her married to a guy who'll make her happy.
Seni şimdiden uyarıyorum, onun senden uzak durması, seni unutması ve onu mutlu edecek biri ile evlenmesi için elimden geleni yapacağım.
If you'll permit me, I'd be happy to come back and help you out.
İzniniz olursa seve seve gelip yardım ederim.
AND IF I GAVE YOU ANY HELP AT ALL, WELL, BELIEVE ME, I AM VERY HAPPY, AND I'M VERY PROUD THAT I WAS ABLE TO.
Eğer sizlere bir şekilde yardım edebildiysem inanın bana, bunun için çok mutluyum ve çok da gururluyum.
It makes me happy to do anything that will help restore what is rightfully...
Eski itibarına kavuşturulmasında faydam olacaksa, ne mutlu bana. - Adil olan da... - Evet.
But if I'm to help you out, as I've always done, and you were so happy then, you must tell me something!
Her zaman olduğu gibi sana yardım etmek istiyorum... o zamanlar çok mutluydun, Ne olur bir şey iste benden!
I'm very happy to be working with you and I hope I'll be able to help you.
Seninle çalışacağım için çok mutluyum... umarım sana yardımım dokunur.
I'm happy to be of help.
Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.
You'd be happy to see us dead, and yet you help us get away.
Bize yardım ediyor gibi görünsen de, öldüğümüzü görmekten mutlu olurdun.
I'm happy to do anything I can to help your great invention
Sizin, dünya çapındaki bu buluşunuz için elimden gelen her türlü...
I want to see her happy. I think you can help me.
Eva'nın sözlerini yanlış anlamak mümkün değildi.
And if that gal gets herself a man like the one I got me she can't help but turn out to be one happy woman long as she live.
Ve eğer o kız kendine, benimki gibi bir adam bulursa hayatı boyunca mutlu bir kadın olacaktır.
I'm happy to be of help.
Yardım edebildiğime memnun oldum.
And one reason I tried to help - stupid me - I thought you'd be happy if your daughter became what you never could be.
Ve yardım etmemin bir sebebi, ne kadar da aptalmışım istediğin ama olamadığın şeyi kızın başarırsa mutlu olacağını düşünmüş olmamdı.
I'm so happy to be able to help them that I want to cry.
Onlara yardım edebildiğim için çok mutluyum, ağlamak istiyorum.
The second is very strong, it is my faith my relationship with God lt makes me happy because I can help others to be better to be happy
İkincisi ise benim inançlarım. ... Tanrı ile olan akrabalığım. Bu beni mutlu ediyor çünkü diğerlerine yardım edebiliyorum ve mutlu oluyorum.
If you need help with your luggage the flight attendants will be happy to assist you.
Bagajınızla ilgili sorununuz varsa eğer uçuş görevlileri size yardım etmekten mutluluk duyacaklardır.
I'm just happy to be here, and I hope I can help the ball club.
Burada bulunduğum için çok mutluyum. Ve umarım takıma yardımım dokunur.
happy to be here 18
happy to see you 20
happy to 82
happy to do it 37
happy to oblige 23
to help me 30
to help 59
to help you 75
to help people 28
to help us 16
happy to see you 20
happy to 82
happy to do it 37
happy to oblige 23
to help me 30
to help 59
to help you 75
to help people 28
to help us 16
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
help me out here 204
help yourselves 81
helping me 31
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
help me out here 204
help yourselves 81
helping me 31