Horrible things Çeviri Türkçe
732 parallel translation
Lots of horrible things in this world.
Bu dünyada bir sürü korkunç şey oluyor.
Then the horrible things they say about you are true.
O halde senin hakkında söyledikleri o korkunç şeyler doğru.
Now you're being nice to me... after all the horrible things I've done to you.
Şimdi de sana yaptığım onca kötülükten sonra bana karşı iyi davranıyorsun.
You're guessing, saying horrible things.
Hepsi tahmin. Korkunç şeyler söylüyorsun.
The - the horrible things I said... I
şeyleri - size söylediğim o korkunç şeyleri,... Ben
What are these horrible things that Boy's been telling me?
Çocuğun anlattığı o korkunç şeyler nedir?
Horrible things.
Çok kötü şeyler.
He tells me such horrible things.
Korkunç şeyler söyledi.
Filthy, horrible things!
İğrenç, korkunç şeyler!
He said horrible things.
Korkunç şeyler söyledi.
My blessed son, with these horrible things happening -
Ah güzel oğlum! Bu korkunç olaylar yok mu...
I see horrible things.
Korkunç şeyler görüyorum.
She told me horrible things, I don ´ t wan ´ t to see her anymore.
Bana korkunç şeyler söyledi, onu artık görmek istemiyorum.
Horrible things were said about Don Ciccio.
Don Ciccio için korkunç şeyler söyledi.
Trains, such horrible things.
Trenler bir felaket.
I did horrible things, but I will make you my wife.
Korkunç şeyler yaptım,... ama seni karım yapacağım.
Horrible things!
Korkunç şeyler.
I guess horrible things happen in war.
Tahmin ediyorum savaşta korkunç şeyler oluyor.
" Horrible things can happen.
" Korkunç şeyler olabilir.
They said horrible things.
Korkunç şeyler söylediler.
We couldn't help what happened, any more than we could have helped all the other horrible things which continue to haunt any rational human being.
Her akıl sahibi insanı rahatsız etmeye devam eden diğer pek çok korkunç şeyleri önlesek de olanlara engel olamadık.
Most of all, my child, be brave and prepare to see horrible things, yes, horrible things.
Evladım, her şeyden öte, cesur ol.
Such horrible things
Korkunç şey bunlar.
Will you believe me and stop thinking such horrible things?
Bana inanıp böyle korkunç şeyler...
I'm so afraid, all these horrible things.
Ben çok korkuyorum. Tüm bu korkunç şeyler...
I can't bear to think of the horrible things you'll do to her.
Ona yapacağın korkunç şeyleri düşünmeye bile katlanamam.
How often do you read of horrible things happening in just such a situation?
Böyle durumlarda yaşanan korkunç şeylerle ilgili yazılanları okumuyor musun?
Imagine showing all those horrible things I don't want you to show.
Göstermek istemediğim korkunç şeyleri gösterirsen ne olacak?
It was the big worms, miss, crawling horrible things.
Büyük kurtlar yüzünden, bayan, Sürünen korkunç şeyler.
In 1555, in Rome itself, in an orphanage just like this one, three orphans were responsible for horrible things, which could only be the work of a diabolical mind.
1555'de Roma'da tıpkı böyle bir yetimhanede 3 yetim, sadece şeytani bir zihnin yaptırabileceği korkunç şeyler yapmışlar.
- I think I've done some horrible things.
- Galiba bazı korkunç şeyler yaptım.
They're screaming horrible things that the children can hear them.
Korkunç şeyler söylüyorlar ve çocuk onları duyabilir.
It's one of those soft nose revolver bullets, horrible things.
Yumuşak çekirdekli tabanca mermilerinden. Korkunç bir şey.
God, he did horrible things.
Tanrı'm, korkunç şeyler yapmış.
I know you heard horrible things.
Çirkin seyler duydugunuzdan eminim.
They're accusing you of horrible things, Papa.
Seni korkunç şeylerle suçluyorlar, baba.
Stop saying those horrible things and show some manners!
Bu korkunç şeyleri söylemeyi bırak da biraz terbiyeli ol!
A lot of horrible, twisted things, you know, crawling, whining, laughing...
Sürünen, sızlanan, gülen bir sürü çarpık çurpuk mahlukat...
I've made a horrible mess of things.
Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırdım.
This morning he took out of the closet all his old things, that horrible junk.
Bu sabah dolaptan benim koyduğum eski eşyalarını yeniden çıkardı ıvır zıvır iğrenç şeyler.
He did horrible things.
Onlar doğru değildi, Jeff!
Aristocrats do not practise biting and clawing, and things like that. That's just horrible.
Aristokrat kediler asla ısırma ve tırmalama... egzersizi yapmazlar.
It tried to sew things for other prisoners, food obtained a little more than, horrible food, for the sister, e, to the end of nine months, it had to go even so.
Mahkûmlar için elbise dikmeye çalıştı. Kızkardeşine bir parça daha fazla yemek, o berbat yemekten, getirmeye çalıştı. Dokuz ay sonra gitmesi gerekti.
The things she said were so horrible.
Söyledikleri çok korkunç şeylerdi.
There are things more horrible than that.
Bundan daha korkunç olan şeyler var.
At first, you're right, it is horrible, but then you start to think about a thousand other different things :
İlk olarak, haklısın korkunç bir durum. Ama sonra insan binlerce başka farklı şeyleri düşünmeye başlıyor :
And over there, that night, it was the most horrible night for all the people, because the memory of all those things, what people went through with each other, all the joys and the happiness,
O gece tüm insanlar için en korkunç geceydi. Çünkü insanların birlikte yaşadığı her şeyin hatırası neşe, kutlamalar, doğumlar ve düğünler bir anda, bir saniye içinde ortada hiçbir sebep yokken yok oldu.
Of course I had not, it's horrible to think those things...
Elbette bir şey yoktu. Bir şey bulunduğunu söylemek saçmaydı.
The grandmother told us many things mom, sew horrible
Büyükanne senin hakkında korkunç şeyler söyledi anne.
Now, let's both of us try to forget all about this horrible business... and let things get back to normal.
Şimdi, ikimizde bu üzücü olayları unutmaya çalışıp her şeyin normale dönmesini bekleyelim.
Things too horrible to tell our children.
Çocuklarımıza anlatamayacağımız kadar kötü şeyler.
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are changing 33
things are different 35
things are good 60
things like this 16
things are bad 21
things changed 35
things like that 163
things are great 27
things are going well 18
things are changing 33
things are different 35
things are good 60
things like this 16
things are bad 21
things changed 35
things like that 163