How did you feel Çeviri Türkçe
588 parallel translation
How did you feel feeding doughnuts to a horse?
Bir ata çörek yedirmek nasıl bir duyguydu?
- Do you know how I felt? - How did you feel?
- Kendimi nasıl hissettim biliyor musun?
Tell me, muchacho, how did you feel when you were fighting that bull?
söylesene, evlat, bogayla kapistigin zaman ne hissettin?
Pebble, how did you feel when you buried Mr Pebble?
Söylesene Pebble. Bay Pebble'ı toprağa verdiğinde neler hissediyordun?
How did you feel about becoming a woman officially?
Resmen bir kadın olmak nasıl bir duyguydu?
- Brandon, how did you feel?
- Brandon, nasıl hissettin?
H - How did you feel?
Sen nasıl hissettin?
And after you shot him, how did you feel then?
Peki onu vurduktan sonra, kendinizi nasıl hissettiniz?
How did you feel when you were facing certain death?
Mutlak ölümle karşılaştığın zaman nasıl hissettin?
Laura, how did you feel today?
Laura bugün nasıldın?
How did you feel when they told you?
Seni seçtiklerinde ne hissettin?
Tell me... how did you feel today at the funeral?
Söyle bana bugün cenazede nasıl hissettin?
How did you feel?
Nasıl hissediyorsun?
And how did you feel about that you commit such crime?
Peki ne hissettin böyle büyük bir suça karışırken?
And how did you feel yesterday evening?
Dün gece nasıl hissettin?
How did you feel about that?
Bu konuda ne hissettiniz?
– He wouldn't see us either. How did you feel about that?
Etrafta korumalar vardı, Fransız polisi.
How did you feel lying there on the platform in Clermont station?
Bazıları bana tükürdü. Aynı zamanda durumuma acıyan insanlar da vardı.
And how did you feel when you'd seen this?
Bunları görünce neler hissettin?
How did you feel, seeing him?
Onu görünce ne hissettin?
How did you feel about going to Vietnam?
Vietnam'a giderken ne hissettin?
How did you feel when the Vietnam war was over?
Vietnam Savaşı bittiğinde ne hissettiniz?
How did you feel about what happened yesterday?
Dün olanlarla ilgili ne hissediyorsunuz?
How did you feel about that?
Bununla ilgili ne hissettin?
How did you feel?
Kendini nasıl hissettin?
How did you feel when you walked out on the committee this morning?
Komisyondan çıktığın zaman ne hissettin?
Excuse me, Ms. Anders,... just two minutes. How did you feel about Jack?
Affedersiniz, Bayan Anders, sadece iki dakika.
How did you feel when he died?
Öldüğünde neler hissettin?
And when you were shelled, how did you feel?
Bombardıman sırasında ne hissettin?
How did you feel when your best friend was arrested?
En iyi arkadaşın tutuklandığında neler hissettin?
- How did you feel about her?
- Onun hakkında ne düşünüyordun?
- How did you feel when you first saw her?
- Onu ilk gördüğünde nasıl hissettin?
How did you feel when you first spoke to her?
Onunla ilk konuştuğunda nasıl hissettin?
Rocky, how did you feel about the Russian people?
Rus halkına karşı neler hissediyorsun?
How did it feel when you killed that man?
O adamı öldürmen sana ne hissettirdi.
I did feel how important it was to you and you didn't say anything.
Bunun senin için ne denli önemli olduğunu ve senin tek kelime etmediğini hissettim.
You don't know how I feel If you did know, you'd reel
# Nasıl hissettiğimi bilsen eğer İnan ki başın öyle bir döner #
How fallible of me. Oh, I did so want to make you feel at home.
Sizlerin kendinizi burada evinizde hissetmenizi istemiştim.
I know how you feel, and what they did was dreadful, but one senseless killing after another...
Nasıl hissettiğini biliyorum, yaptıkları dehşet verici, fakat bir saçma ölüm daha...
How did it feel to you?
Neler hissettin?
- And how did that make you feel? - Well...
- Peki bu size nasıl hissettirdi?
And if I did not, then how remorseful you would feel after? .
Reddetmezsem, bu sefer de sonradan çok pişmanlık duyacaksın.
- How did it make you feel?
- Sen nasıl hissettin?
HOW DID THAT MAKE YOU FEEL?
Richard taşındı. Söylemiş miydim?
How did it make you feel?
Sana nasıl hissettirdi?
Did you feel how much I hated you?
- Gerçekten hissettin mi?
How do you feel about what Kessler did?
Komiser Kessler'in yaptığı şey için ne düşünüyorsun?
Did I ever tell you how good you feel?
Sana bayıldığımı hiç söylemiş miydim?
# # You're so excited I can feel you Getting hotter # # How did you make out?
- Nasıl gitti?
- How did it make you feel?
Bu size neler hissettirdi?
- How did you feel?
Ne hissetmiştin?
how did you meet 63
how did you sleep 81
how did you know 1017
how did you find me 429
how did you get this number 81
how did it go 687
how did you guess 46
how did you get here 313
how did you know that 452
how did you find us 91
how did you sleep 81
how did you know 1017
how did you find me 429
how did you get this number 81
how did it go 687
how did you guess 46
how did you get here 313
how did you know that 452
how did you find us 91