I've seen things Çeviri Türkçe
762 parallel translation
I've seen a lot of things, Scott.
Bir çok şey gördüm Scott.
I don't know if my mouth feels like it's going to rip from all the useless things I've seen.
O mağazanın sahibini görünce çenem daha da acıyabilir.
But I've lived in these islands for a good many years, and I've seen things with my eyes that made me think I was crazy.
Ve gözlerimle öyle şeyler gördüm ki, aklımı kaçırdığımı düşündüm. Haiti'de, yerlilerin Afrika'dan getirdiği pek çok batıl inanç vardır.
I have been driving in the streets and I have seen disgraceful things.
Sokağa çıktım ve utanç verici şeylere şahit oldum.
From what I've seen of the boy, the Kirbys are probably very nice and if things aren't too elaborate tomorrow night, why, it will be all right, too.
Delikanlıya bakılırsa, Kirby'ler iyi insanlar olmalı. Yarın akşam her şey çok mükemmel olmasa bile sorun çıkacağını sanmam.
I've seen things that make the history of savages read like Pollyanna legends.
Zalimlerin tarihinin, bunların yanında Pollyanna hikayeleri gibi kaldığı şeyler gördüm.
If I've seen one of them things, I've seen 10,000 of them. - Why?
O ilanlardan binlerce gördüm, hepsi birbirinin aynı.
I've never seen a person do so many things wrong in such a short time.
Bu kadar kısa zamanda bu kadar çok yanlış yapan birini görmemiştim.
I've seen how fine and sweet things can be between a man and a woman... how love can be calm and good.
Aşkın ne kadar da dingin ve güzel olabileceğini gördüm.
Well, I've seen some topsy-turvy things in this war - and the last - but to see guests doing real work for me... no, miss.
Bu savaşta ve öncekinde bazı tuhaf şeyler gördüm ama konukların benim için bir şeyler yapmaları olmaz hanımefendi.
I've seen this stuff work on hundreds of kids. For all kinds of things.
Bu ilacın yüzlerce çocukta çeşitli hastalıklarda işe yaradığını gördüm.
I've seen things that make my sense of duty important.
Görev bilincimi önemli hale getiren şeyler gördüm.
I've seen strange things happen in the Strait. I know something else :
Bering Boğazı'nda tuhaf şeylerin olduğunu gördüm.
I've seen you do lots of crazy things but this is the first time I've seen you make a fool of yourself.
Bir sürü çılgınlık yaptığını gördüm... ama ilk defa bu kadar aptalca hareket ettiğini görüyorum.
I've seen so many strange things today that I didn't have the time to tell you about.
Bugün sana söylemeye fırsat bulamadığım çok ilginç şeyler gördüm.
I've seen his report, of course but there are a few things I'd like to get firsthand. Yes.
Evet.
Edie, for years your mom and me put quarters in the cookie jar to keep you up there with the sisters and keep you from things like I've just seen outside the window.
Edie, yıllar boyunca annenle ben her kuruşumuzu biriktirdik. Sırf seni rahibelerin yanında okutmak ve demin pencereden gördüğüme benzer şeylerden uzak tutmak için.
But I've seen things that I know are so wrong.
Ama o kadar yanlış şeyler gördüm ki.
Look, I've seen things you wouldn't believe. There's the old bridge on Penfro Street.
" Elimizden geleni yapıyoruz, birkaç çürük için sosyal hizmetleri mi arıyoruz?
BERNIE : Look, I've seen things you wouldn't believe. There's the old bridge down on Penfro Street.
Böylece insan olan elimi aldım ve göğsünden kalbini çıkarttım.
I've seen a lot of funny things happen on this lash-up.
Bu görevde çok komik şeylerin olduğunu gördüm.
- Yeah, I've seen much worse things.
- Evet çok daha kötü şeyler gördüm.
I'VE SEEN IT COMING. I'VE SEEN IT FOR WEEKS. YOU'RE IMAGINING THINGS AGAIN.
Kaç haftadır böyle bir şeyin olacağını hissediyordum.
It's one of the most remarkable things I've ever seen.
Bu çok şaşırtıcı.
I've seen things from arthritis to the Dead Sea hit the best-seller list.
En iyi satanlar listesine nelerin girdiğini gördüm.
But even in them old things. you're about the best-looking gal I've ever seen.
Ama şu eski şeylerin içinde bile, şimdiye kadar gördüğüm en güzel görünümlü kadınsın.
Oh, miss, there's things I've seen I... I'm ashamed to say.
Ah, hanımım, öyle şeyler gördüm ki, anlatmaya utanıyorum.
I hadn't seen you for a while and wondered how things were going
Görüşmeyeli epey olmuştu ve işlerin nasıl gittiğini bilmek istedim.
I've seen other things during the insurgency.
Direniş sırasında başka şeylerde gördüm.
I've even been there, lad, and I've seen all these things.
Hatta hepsinde bulundum delikanlı, ve bütün herşeyi gördüm.
Things I've known before or that I've seen in others.
Daha önceden bildiğim şeyler, yada gördüğüm.
So far, that's about one of the funniest things I've ever seen on Broadway.
Şu ana kadar Broadway'de izlediğim en komik oyundu.
- I've seen things like this before.
- Benzer bir şeyi daha önce de görmüştüm.
I've seen so many things.
Ben neler gördüm, umurumda değil.
I've seen such things.
Bu tarz şeyler gördüm.
But this time, after I've seen such terrible things. Just this once, you... Please promise to help them.
... ama bu feci şeyleri yaşadıktan sonra tek bir kereye mahsus onlara yardım edeceğine, bana söz ver.
One enjoys any meal, especially after things I've seen when I was with the cannibals.
Özellikle yamyamlarla birlikteyken gördüğüm şeylerden sonra insan her yemekten hoşlanır.
I've seen things.
Bir sürü şey gördüm.
You know, Harry, I've never seen one of these things.
Biliyor musun Harry, daha önce hiç böyle bir şey izlemedim.
I've never seen such things.
Böyle şeyler hiç görmedim.
I've seen horrific things.
Korkunç şeyler gördüm.
But I think it's one of the most dreadful things I've ever seen.
Ama bana kalırsa bu durum gördüğüm en dehşet verici şeylerden bir tanesi.
Lots of years since I've seen things growing like this.
Her şeyin böyle geliştiğini görmeyeli, çok zaman oldu.
Yeah, well, I imagine you've seen some things yourself, Harry.
Bizzat senin de bazı şeyler görmüş olduğunu tahmin ediyorum Harry.
I've seen those things.
Onları gördük.
Mr. Walsh fellow attempted to molest the poor girl while she was still in a coma. I've seen things like that happen before.
Bay Walsh denen adam kızı komadayken taciz etmeye kalkışmış.
You see, these things tend to express themselves in one way or another. I've seen five-year-olds like your daughter... with ulcers as bad as any middle-aged businessman.
Bu şeyler sonunda bir şekilde ortaya çıkarlar ve kızınız yaşındaki çocuklarda, orta yaşlı insanlarınki kadar ciddi ülser olayları oluşabilir.
I will show you things that you've never seen.
Daha önce hiç görmediğin şeyleri göstereceğim.
I'm trying the best way I know how to convince you that these things exist. I've seen them.
Seni bu yaratıklar konusunda ikna etmek zorundayım.
I've... seen things you people wouldn't believe.
Öyle seyler gördüm ki siz insanlar inanamazdiniz.
Hell, I wouldn't mind so much if there wasn't so much stuff I ain't done yet so many damn things I ain't seen yet.
Henüz yapmadığım o kadar çok şey olmasa hiç umurumda olmayacaktı. Henüz görmediğim ve yapmadığım o kadar çok şey var ki...
i've seen enough 79
i've seen that before 21
i've seen it all 30
i've seen 86
i've seen it with my own eyes 16
i've seen worse 83
i've seen you 71
i've seen it 326
i've seen everything 18
i've seen them before 17
i've seen that before 21
i've seen it all 30
i've seen 86
i've seen it with my own eyes 16
i've seen worse 83
i've seen you 71
i've seen it 326
i've seen everything 18
i've seen them before 17
i've seen better 26
i've seen it before 111
i've seen you before 65
i've seen it happen 22
i've seen this 27
i've seen him before 45
i've seen that look before 25
i've seen her before 27
i've seen this before 108
i've seen you around 23
i've seen it before 111
i've seen you before 65
i've seen it happen 22
i've seen this 27
i've seen him before 45
i've seen that look before 25
i've seen her before 27
i've seen this before 108
i've seen you around 23
i've seen him around 17
i've seen them 78
i've seen that 28
i've seen him 99
i've seen her 60
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
i've seen them 78
i've seen that 28
i've seen him 99
i've seen her 60
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things are different 35
things are changing 33
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things are different 35
things are changing 33