I was thinking of Çeviri Türkçe

♪ That I was thinking of ♪

♪ That I was thinking of ♪

I was thinking of getting a library card.

Kütüphane kartı almayı düşünüyordum.

So, I was thinking of doing something, but I wanted to run it by you first'cause I didn't want it to be a secret.

Aklımda bişey var ama önce sana danışayım istedim. Gizli olsun istemiyorum.

I was thinking of you.

Seni düşünüyordum.

I was thinking of something a little more modern - - singing.

Biraz daha modern bir şey vardı aklımda. Şarkı söylemek gibi.

I was thinking of visiting Mona at Radley.

Radley'e gidip Mona'yı ziyaret etmeyi düşünüyordum.

I was thinking of doing something with the... like the mexican muralists did in the'40s.

Ben de Meksikalı duvar ressamlarının 40'lı yıllarda yaptığı gibi bir şey yapmayı düşünüyorum.

So sue me if, in the moment, I was thinking of other things.

O sırada aklımda başka şeyler vardı diye mahkemeye ver beni istersen.

I did, but I was thinking of getting back into carpentry.

Yaptım ama ben marangozluğa geri dönmeyi düşünüyordum.

So I was thinking of stopping in Austin for a few days on my way there.

Hazır oraya giderken birkaç günlüğüne Austin'e uğramayı düşünüyorum.

I was... I was thinking of saying something like this...

Ben... şöyle bir şey söylemeyi düşünüyordum...

I was thinking of sending my daughter to the summer camp up the road.

Yolun yukarısındaki yaz kampına kızımı göndermeyi düşünüyordum.

Uh, my name is Kalinda, and I was thinking of working as a counselor...

Benim adım Kalinda,... bir rehber olarak çalışmayı düşünüyordum da...

I was actually thinking of, uh...

Aslında düşünüyordum da, ıı..

I was thinking we could do a candlelight vigil, kind of get everyone together.

Hep beraber toplanıp mum yakarız diye düşündüm.

You know, actually, I was thinking a bit more about some kind of management.

Ben aslında daha çok yöneticilik gibi bir şey düşünmüştüm.

Yeah, I was thinking it would be less awkward for all of us if we could just pretend that never happened.

Hiç olmamış gibi davransam hepimiz için daha az garip olur diye düşünmüştüm.

I'm just coming out of a 15-year relationship, so, you know, I was thinking that maybe jumping right into another one might not be fair for anyone...

Ben daha yeni 15 yıllık bir ilişkiden çıkıyorum ve anlarsın, hemen yeni birisine başlamanın kimse için adil olmayacağını düşündüm.

Well, not that it's any of your beeswax, but I was thinking about doing something on Napoleon and the internet.

Seni ilgilendireceğinden değil ama Napolyon ve internet hakkında bir şey yazmayı düşünüyordum.

I was, uh, kind of thinking we could take things to the next level.

Ben düşünüyordum da... Bir sonraki seviyeye geçebiliriz.

Well, I was kind of thinking I could break into television and film.

Televizyon ve film işine girmeyi düşünüyordum.

Hey, Charlie, you know, I was thinking, maybe you could play Hitler. Of course.

Charlie, düşünüyordum da belki Hitler'i oynayabilirsin.

I was just thinking that I might end with one of my signature dead-on impressions.

Şey diye düşünüyordum... Konuşmanın sonunda ünlü taklitlerimden birini yapabilirim.

Ooh. Well, I was thinking more along the lines of, oh,

- Ben birazcık daha fazla düşünüyordum...

Anyway, I was thinking you sell the place and move into one of those lovely assisted-living places over by us, and then - - Parker?

Düşündüm de, istersen evini satıp destekli yaşam tesislerinden birine yerleş. - Sonra... - Parker?

I was thinking about yesterday and getting out of soccer, and I need to be totally honest with you.

Dün futboldan çıktığımda düşündüm de size tamamen dürüst davranmalıyım.

I don't know if this will help us with our killers, but based on the crushing pattern on the upper and the underside of the bone, I'm thinking that the instrument used to sever the finger was scissors, shears, or bolt cutters. That had to hurt.

Katilleri bulmakta yardımcı olur mu bilmiyorum, ama kemiğin altındaki ve üstündeki kırılma şekline bakarak, parmağı kesmekte kullanılan aletin makas, bahçe makası ya da cıvata keskisi olduğunu söyleyebilirim.

I was thinking maybe just the two of us.

Düşünüyordum da, belki de sadece ikimiz olmalıyız.

So, listen, um, speaking of daydreaming, I was thinking about dinner the other night.

Hayal kurmaktan bahsetmişken geçen akşamki yemeği düşünüyordum.

I was thinking... of shifting to a hotel for a few days.

Bir kaç günlüğüne bir otele gitmeyi...

You know, one of the things that I was thinking about for this store would be marketing.

Dükkanla ilgili düşündüğüm bir diğer şey de... pazarlama konusunda.

In fact, when his nurse told me that he had ordered medications for patients that didn't really exist, I wondered if he was thinking of testing those drugs to see if they were real.

Hatta hemşiresi bana var olmayan hastalara ilaç yazdığını söylediğinde acaba ilaçların sahteliğini mi kontrol ediyor diye düşündüm.

In fact, I was thinking we should get a killer game of Monopoly going, if you think you can beat me.

Hatta, beni yenebileceğini düşünüyorsan Monopoly'nin farklı bir türünü falan oynarız diyordum.

I was actually thinking to skydiving this weekend.... I know you're into that sort of thing, so I figured maybe you'd want to.... Jump out of an airplane with me.

Aslında bu hafta sonu hava dalışı yapmayı planlıyordum böyle şeyleri sevdiğini biliyorum, yani belki istersin diye düşündüm benimle birlikte bir uçaktan atlamayı.

I was thinking about publishing some kind of manifesto.

Bir çeşit manifesto yayınlamayı düşünüyorum.

I know things have been crazy around here and I was thinking we should do something... just the three of us.

Burada işlerin biraz çığırından çıktığını biliyorum bir şeyler yapalım diyorum sadece üçümüz.

But I was thinking more of the European Paris.

Ama ben Avrupa'daki Paris'i kastetmiştim.

What was I thinking? Guys, this is Cass, future Olympic champion of the world!

Çocuklar, Cass'i takdim edeyim, müstakbel Dünya Olimpiyat Şampiyonu!

Walks are good. Walks are nice. I was thinking, since you're already study buddies, you could extend that relationship... become the other kind of buddies.

Yürüyüş iyidir hoştur da ben daha ziyade, çalışma arkadaşı olduğunuza göre bu ilişkiyi ilerletip başka tür bir arkadaşlığa yelken açabilirsiniz diye düşündüm.

I thought you were thinking of coming back, - because of that day in court. - I was confused.

- Kafam çok karışıktı.

I was thinking, "Tactile Forensic Detection of Bone Anomalies in the Digital Age."

"Dijital Çağda Kemik Bozukluklarının Dokunsal Belirlenmesi"

I was thinking of something...

Ben daha fazlasını düşünüyordum gerçi...

See, I was, um, I was thinking more along the lines of rock climbing.

Dağcılıkla ilgili şeylere merak sardım ben de mesela.

When I was thinking that all are part of a dream, my Faizi came.

Tam da ümidimi kaybettiğim an Feyzi'm geldi.

I'm thinking that if he didn't take these photographs, it would explain why he went out in the middle of the night to an apartment he didn't know was his.

Bence eğer fotoğrafları kendisi çekmemişse bu neden gecenin bir yarısı kendine ait olduğunu bilmediği bir daireye gittiğini açıklar.

Speaking of giving back, I was thinking maybe this weekend you and I could...

Geri dönmekten bahsetmişken düşünüyordum da, bu hafta sonu ikimiz bir şeyler yapa -

I was just thinking, your schooldays, were they just a blizzard of snogging and smooth moves?

Senin okul zamanlarını düşünüyorum da yumuşak yapılı, öpüşüp koklaştığın zamanlar.

I was thinking the three of us could go.

Düşünüyordum da üçümüz gidebiliriz.

Eter, I was only thinking of my mother,

Eter, annemi düşünüyordum..

Well, that's not the kind of Kodak moment I was thinking.

Bu tarz bir resmi kast etmemiştim.

So I was thinking, this weekend, you and I... we get out of town, maybe take a little field trip of our own...

Düşünüyordumki, belki senle ben bu haftasonu şehir dışına çıkar, ve kendimiz için bir gezi düzenlerdik.