It's about you Çeviri Türkçe
18,295 parallel translation
You're always talking about it, listing all the features of your Hyundai as if you were in a commercial or something.
Sürekli bahsedip durursun. Sanki reklamdaymış gibi Hyundai'nin tüm özelliklerini sayarsın.
- It's you that I care about.
- Benim önemsediğim sensin.
Caroline, it's about time you knew.
Caroline, artık bilme vaktin geldi
It's possible that the shadow you're talking about is close by.
Bahsettiğin Gölge'nin yakınlarda olması mümkün.
What I love about poor people is that you just don't get it!
Fakir insanlar hakkında sevdiğim şey şu anlamayışınız!
If he's what you think he is, his mother would know about it.
Eğer o düşündüğünüz şeyse annesi biliyor olmalı.
It's all about you.
Hepsi senin yüzünden.
It's for your, uh... I just remembered that thing you said about, uh, - not every cater...
Sana aldım işte her tırtıl kelebeğe dönüşmez sözün aklıma geldi de, o yüzden.
It's just... weird talking to you about another girl.
Cameron, biz arkadaşız. Sorun yok.
Oh, can you just not ruin this for me by pointing out what's good about it?
İşin güzel yanlarını söyleyerek keyfimi bir kez kaçırmasan olmaz mı ya?
- I don't care about the bigger picture or secrets or- - or who's sleeping with who, unless it's you sleeping with Rachel because that shit really pisses me off.
- Büyük resimle ilgilenmiyorum. ya da sırlarla ya da--kimi becerdiğinle Rachella yatman dışında.
You don't know what it's like to do this job and not have anybody to talk to about it, except a series of handlers who don't give a shit.
Bu işi yapıp da sikinde olmayan birkaç denetimci haricinde kimseye anlatamamak ne demek bilmiyorsunuz.
It's comically long, when you think about it.
Komik derecede uzun hatta.
You know, it's hard not to think about the fact that things maybe could've been different had I gone to see that counselor with her.
Onunla danışmana gitseydim neler olabileceğini düşünmeden edemiyorum. Bilemiyorum. Her şey farklı olurdu, belki benimle hiç tanışmazdın.
Now, the only thing I can tell you about these items is, like the paper, it's old.
Sadece eski bir kağıt cinsinden yapıldıklarını söyleyebilirim.
Look, I get it if you don't want to do this for me, but how about being a good citizen and doing it for Five-O?
Bakın, benim için değilse bile iyi bir.. ... vatandaş olarak Five-O için yapamaz mısınız?
If it's a woman or if it's a man, what are you going to do about it?
Erkek ya da kadın olmasından sana ne?
No matter how I think about it, there's nobody to save me but you.
Ne kadar düşünürsem düşüneyim konuşabileceğim tek kişi sensin.
Think about it until you complete your dispatch, and when you return to the country, come with your decision.
Yurtdışı vazifen bitene kadar bunu düşün. Kore'ye bir karar vererek dönmelisin.
It's about that picture where you're pledging. Why are you representing your class?
Yemin ederken çekilmiş fotoğrafında neden sen sahneye çıktın?
It's not about you, it's about a payday.
- Olay ne yaptığın değil değil, ödeşmek.
It's your personal life I'm worried about,'cause I actually do care, just so you know.
Endişelendiğim şey kişisel hayatın. Umursuyorum yani, haberin olsun.
It's about... do you remember when I dyed my hair blond?
Şey hakkında saçımı sarıya boyadığımı hatırlıyor musunuz?
I think it's about time we gave you more to do around here, huh?
Sanırım sana yapacak daha çok iş vermenin zamanı geldi, ha?
Yeah. Even if you already know what they're talking about, it fucks their rhythm up.
- Evet, bahsettikleri şeyi biliyorsan belli ederek onları köşeye sıkıştırabilirsin.
So then it's possible that, uh, there can be stuff in there that you didn't see, that you don't know about, right?
O zaman içinde senin bilmediğin ya da görmediğin bir şeylerin olması da muhtemel.
You could talk to her, and maybe if it comes up, you could ask if she's heard about the drug.
Bilmem. Kadınla konuşursun. Konu açılırsa ilaçtan haberi var mı diye sorarsın.
It's not just about being closer to you.
- Sadece sana yakın olmak için değil.
It's just kind of hard to read that you're still so freaked out about being gay.
Ama gey olmanın seni hâlâ dehşete düşürdüğünü okumak biraz zordu.
If you're thinking about the game... it's a problem... because eventually it'll get in the way of everything real.
Eğer oyun hakkında düşünüyorsanız bu bir sorundur çünkü en sonunda bu düşünce gerçeklerin ötesine geçer.
This is, you know, a robot conceptualizing what is gonna happen in the future and thinking about different scenarios and for any of these motions it's considering thousands and thousands of scenarios per second that might happen, especially when you get to the point of robots exchanging information with one another, then you might have a robot dreaming about places it hasn't even been.
Burada bir robot gelecekte ne olacağını ve farklı senaryoları canlandırıyor ve tüm bu hareketler için olabilecek binlerce senaryoyu saniyeler içerisinde düşünüyor, özellikle de robotların birbiriyle bilgi alışverişi yaptığı noktaya gelince, daha gitmediği yerleri düşleyen robotlar olabilir.
What's interesting about the internet is what you're gonna build on top of it for you and for me.
İnternetin ilginçliği, üzerinde yapabileceklerinizdir.
But that's one of the wonderful things about the future is you don't know where it's gonna go.
Geleceğin müthiş yanlarından biri de ne getireceğini bilmememiz.
So let's talk about "Moony Moonikins." You've heard it?
Pekâla, "Moony Moonikins" hakkında konuşalım. Duymuş muydunuz?
Mom, if it's about my grades, I can bring them up. - I promise you.
Anne, eğer konu notlarımsa yükseltebilirim, söz veriyorum.
It's all about you.
Tüm mesele seninle ilgili.
Think about what's gone down in this case and ask yourself how much more of it you can take, how many more people are going to get hurt.
Bu davanın nelere yol açabileceğini ve ne kadarına katlanabileceğini, daha kaç kişinin incinmesini göze alabileceğini düşün.
Even after my assault, I still go through it sometimes of just self-shame and, you know, all these people are right, what they're saying about me.
Yaşadığım saldırıdan sonra bile ara sıra hâlâ kendimden utandığım ve insanların hakkımda söylediklerine hak verdiğim oluyor.
You know, it's safe to walk down these sidewalks at night and you don't have to worry about, somebody jumping out from the bushes and hitting you on the head and taking your wallet.
Geceleri bu kaldırımlarda gönül rahatlığıyla yürüyebilirsiniz. Endişe edilecek bir şey olmaz. Biri çalıların ardından fırlayıp kafanıza vurduktan sonra cüzdanınızı almaz.
It's frightening when you had a square down here on the corner, full of people, lecturing about what a hellhole this is, you know.
Oldukça korkutucu bir manzara. Bir meydan dolusu insan buranın nasıl rezil bir yer olduğu hakkında nutuklar atıyorlar.
It's unbelievable what people will say about you and what, you know, how the truth gets hidden when so many people don't believe you.
Birçok kişi size inanmaz ve gerçek aydınlatılmamışken insanların hakkınızda söyleyeceği sözler akıl alır gibi değil.
If it's what you're about, that's fine, but that's not what we are gonna be about and you are more than welcome to take yourself out of here. "
Siz olabilirsiniz, sorun yok ama bu öyle bir takım olmayacak. Ayrılmak istiyorsanız da güle güle " dedim
When you were getting all this material and some of it's talking about your brother who But, I mean, what...?
Peki ama tüm bunları aldığın zaman...
It does make you wonder about Satan's schedule.
Bu bende şeytanın takvimine merak uyandırdı.
If you care anything about what's left of your little family unit, you might want to tell your ex-husband to cry uncle because when I get done with him... It's just difficult to destroy dads without daughters becoming collateral damage.
Ailenden kalanları biraz olsun önemsiyorsan eski kocana vazgeçmesini söylesen iyi edersin çünkü onunla işim bittiğinde onunla birlikte kızının da zarar görmesi işten bile değil.
It's about you working out some issues.
- Senin sorunlarını çözmenle ilgilidir.
It's interesting that Leonard and Penny know about his nickname and you don't.
Leonard ve Penny'nin Sheldon'ın lakabını bilmesi fakat senin bilmemen ilginç.
What you're about to experience, I've also experienced. It's not easy.
Tecrübe etmek üzerek olduğun şeyi ben de yaşadım.Kolay değil.
You and I both know it's just about to get fun! Hm?
684 ) \ fs36 } Şimdi sana bunu devredemem.
But if you stick around it's gonna get harder, because I'm about to turn the tables on you.
684 ) \ fs36 } Zaferimden basit bir şekilde vazgeçeceğimi mi düşünüyorsun?
It's not effecting you yet, Frieza, but it's about to.
684 ) \ fs36 } Dövüşün gidişatını tersine çeviremeyeceksin.
it's about damn time 34
it's about fucking time 24
it's about time 533
it's about 350
it's about that time 16
it's about me 95
it's about to start 25
it's about trust 19
it's about this 19
it's about family 16
it's about fucking time 24
it's about time 533
it's about 350
it's about that time 16
it's about me 95
it's about to start 25
it's about trust 19
it's about this 19
it's about family 16
it's about him 23
it's about money 31
it's about her 19
it's about us 42
about you 267
about you and me 17
about yourself 16
about your dad 25
about your 17
about your mother 24
it's about money 31
it's about her 19
it's about us 42
about you 267
about you and me 17
about yourself 16
about your dad 25
about your 17
about your mother 24
about your age 24
about your father 21
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
about your father 21
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16