Just for a moment Çeviri Türkçe
1,078 parallel translation
Just for a moment.
Bir an için.
Just for a moment.
Sadece bir an için.
Just for a moment.
Kısa bir süreliğine.
He breathed just for a moment.
Kısa bir an için nefes aldı.
Just for a moment, please.
Sadece bir saniye, lütfen.
Mm.Just for a moment, I thought he was the one.
Mm. sadece bi dakka, Onun biri olacağini düşünmüştüm.
Just for a moment I fell in love with him.
Sadece bir anlığına ona aşık oldum.
- How do you do? - Won't you join us? - Well, just for a moment.
- Bize katılmaz mısınız?
I should very much like just to peep at it again, just for a moment.
Onu bir kez daha görmek isterdim sadece bir an için.
Perhaps near one of those pinpoints of light in our night sky someone quite different from us is glancing idly at the star we call the sun and entertaining, just for a moment an outrageous speculation.
Geceleyin göğe baktığımızda, uzaklarda gördüğümüz solgun bir ışık noktasında,... belki de bizden değişik birileri bir yıldıza bakıyor ve bizim Güneş dediğimiz bu yıldıza bakarken ve eğlenirken, bir an için,... hakkımızda ileri geri sözler sarfediyor olabilirler.
Just for a moment!
Çok kısa bir süre için.
Very well, then. Just for a moment or so.
Pekala yalnızca kısa bir süre daha
Just for a moment.
Sadece bir dakika.
Just for a moment.
Bir dakika sürmez.
- Could we meet just for a moment?
- Kısacık da olsa görüşebilir miyiz?
- Just for a moment.
Sadece kısa bir süreliğine.
I'm just popping upstairs for a moment.
Sadece bir dakikalığına yukarı gidiyorum.
I just want to talk to her for a moment.
- Sadece onunla konuşmak istiyorum - Oh.
Can I have your attention for just a moment please?
Onu öldürdün.
Oh, I just stepped out for a... for a moment, sir, to get a little sniff of the fresh air.
Oh, sadece bir.. bir an için dışarı adım atmıştım, efendim, temiz bir hava almak için.
Excuse me for just a moment.
Biraz izin verin.
Never thought his son... would be tucking a fortune away into his pocket then. Family reminiscence, no matter how touching, is something we just haven't got time for at the moment, do you mind?
Aile hatıraları, ne kadar dokunaklı olursa olsun şu anda pek vaktimiz yok, zahmet olmazsa?
Excuse me for just a moment.
Bana biraz izin,
Oh, I just want to see Mr. Lang for a moment.
Oh, sadece bir dakika için Bay Lang'ı görmek istiyorum.
Well, he said he was going downstairs for just a moment.
Şey, bir süreliğine aşağıya ineceğini söyledi.
I woke up and for a moment I thought you were still away and I'd just dreamed you were back.
Uyandım ve bir an için hâlâ uzakta olduğunu zannettim ve dönmüş olmanı hayal ettim.
Look, Mr. Williams, we're just popping out for a bite of lunch while we've got a spare moment, you know.
Bay Williams, işimiz yokken iki lokma bir şey yemeye çıkıyoruz.
But if you could suppose for just a moment... that somebody else put the rag in the gun.
Fakat eğer bir de bir an için topa bezi bir başkasının koyduğunu düşünecek olursanız.
I know you don't like flattery... but if you can stand it for just a moment... I think it's a wonderful thing you did with that boy.
Övgüden hoşlanmadığını biliyorum, fakat bir an için tahammül edebilirseniz, o çocuk için harika bir şey yaptığınızı düşünüyorum.
- Just for a moment.
- Sadece birkaç saniye için.
If you'd just bear with me for a moment.
Kesinlikle mümkün. Anlamıyorum.
Just turn the page for a moment.
Bir an için sayfayı bir çevirin.
No, I'm just gonna look around for a moment.
Hayır, ben sadece şöyle bir bakacağım.
I'm just gonna join that gentleman at that table for a moment, if you don't mind.
Şu masadaki beyefendiye bir süre katılacağım, sakıncası yoksa.
And of course, there's a moment just after beginning to blow up when you stop blowing up for just a moment... and you say... fucking flammable.
Tabii bir de patlamaya başladıktan hemen sonra bir saniyeliğine ara verip dersiniz ki alev alıyordu lan!
Please, Mr. : Douglas, just listen to me for a moment :
Lütfen Mr.Douglas, Beni sadece bir an dinleyin.
I must have just blacked out for a moment.
Bayılmış olmalıyım.
Now, when the others arrive, would you just hold them downstairs for a moment?
Geldikleri zaman onları... ah.. merdivenlerde bir süre bekletebilir misin?
May I borrow the infant for just a moment here?
Burger, Senden iğreniyorum.
Oh, well, yes, for just a moment.
Şimdi bebeği geri alabilir miyim?
I may just be a menial robot, but I'm far too intelligent to expect anyone to think of me for a moment.
Ama ben değil.
Could we just talk for a moment, away from all these people?
Bu insanlardan uzakta, biraz konuşabilir miyiz?
Just wait here for a moment.
Burada biraz bekleyeceksiniz.
And then we - then we just hugged each other for a moment.
Sonra bir an için birbirimize sarıldık.
Excuse us for just a moment, would you?
Bize bir dakika izin verebilir misiniz acaba?
Just listen for a moment.
Lütfen biraz dinler misiniz?
Myra here has just been rattling on for a moment.
Myra bazen çok konuşabiliyor.
Just relax for a moment.
Sakin ol.
Can you forgive me for just a moment?
Bu seferlik beni affedemez misin?
I must have just dropped off for a moment.
Bir dakikalığına dalmışım.
I must just... go out into the yard for a moment...
Şey ben... kısa bir süreliğine avluya çıkmam lazım...
just for you 93
just for today 37
just for fun 120
just for me 70
just forget it 291
just for a little while 80
just for a couple of days 21
just for kicks 20
just for a while 61
just for now 44
just for today 37
just for fun 120
just for me 70
just forget it 291
just for a little while 80
just for a couple of days 21
just for kicks 20
just for a while 61
just for now 44