English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ K ] / Kick your ass

Kick your ass Çeviri Türkçe

1,725 parallel translation
You want me to kick your ass?
Kıçını tekmelememi mi istiyorsun?
- You know, Hannah, why don't you just run along before I have to kick your ass back to Munchkin Land?
- Baksana, Hannah, neden kıçına tekmeyi basmadan geldiğin yere geri dönmüyorsun?
If you don't buy any, we kick your ass.
Eğer kurabiye almazsan, kıçına tekmeyi yersin.
Amy, swear to God. If you don't give this a chance I'm gonna kick your ass.
Amy, yemin ederim ki, bu şansını kullanmazsan sana gününü gösteririm.
Or I'll kick your ass. I did.
O zaman kıçına tekmeyi atarim.
When they kick your ass out of here, then you'll be independent.
Kıçınıza tekmeyi yiyince özgürlük neymiş görürsünüz.
Clap or I'll kick your ass!
Alkışla, yoksa sopayı yersin!
You know, as captain, I could kick your ass off this squad.
Biliyorsun, kaptan olan kişi seni bu takımdan atabilir.
And as a black belt, I could just kick your ass.
Bir zengi gibi ben de senin kıçını tekmelerim.
Hey, how about I come over there and kick your ass?
Oraya gelip kıçını tekmelememe ne dersin?
How about I kick your ass, you fucking faggot?
Senin götünü tekmelememe ne dersin seni lanet ibne?
First I'm gonna kick your ass, then I'm gonna grab your head and yank out your spine.
Önce kıçına tekmeyi basacağım sonra kafanı tutacağım ve omurganı çekip parçalayacağım.
Now give me back my tunes before I kick your ass.
Şimdi mp3 çalarımı geri ver, yoksa kıçına tekmeyi yersin.
Come closer and I'll kick your ass.
Yaklaşda görelim.
I'm gonna kick your ass first.
Önce senin kıçını tekmeleyeceğim.
But if you tell anyone I will freakin'kick your ass.
Ama eğer birine söylersen, kıçını fena tekmelerim.
I oughta kick your ass, making me yell like a baby in front of the girl I'm trying to impress.
Etkilemeye çalıştığım kızın önünde beni ağlattığın için kıçına tekmeyi vurmalıyım.
No, but I'll kick your ass if you take one step further.
Hayır, tek adım daha atarsan kıçını tekmelerim.
Didn't they kick your ass out of the Barn?
Ahır'da canını okumadılar mı?
SO BEAT IT, BEFORE THE NEWS AND I KICK YOUR ASS.
Onun için ben grubumla canına okumadan defol.
- over the part of me that wants to kick your ass all the time. - Whoa.
- Diğer parçam ise her zaman senin kıçını tekmelemeyi istiyor.
I am gonna kick your ass back to the Shire if you don't shut your fuckin'mouth.
O kahrolası ağzını kapamazsan, sana bir çarparım, Shire'a kadar uzanırsın.
But just for that comment, I'm going to kick your ass.
Ama bu açıklamalarından sonra, kıçına takmeyi basacağım.
I'm going to kick your ass.
Kıçına tekmeyi basarım.
- So nobody can kick your ass, right?
- Öyle mi? - Kimse senin canına okuyamaz değil mi?
- Get out of my way or I'll kick your ass!
— Yolumdan çekil yoksa kıçını tekmelerim!
Let's do it. I'm gonna kick your ass!
Çıkalım. Seni döveceğim.
I should kick your ass.
Senin kıçını tekmelemeliyim.
Hey, uh, call me or I'm gonna kick your ass.
Hey, uh, ara beni yoksa kıçını tekmelerim.
Might have to kick your ass, too.
O zaman, senin kıçını da tekmelemem gerekebilir.
No, truthfully, I've... always hated the game, but if you happen to have a playstation, I will happily kick your ass at socom 3.
Hayır, gerçekten. Ben her zaman oyundan nefret ettim, ama Playstation'ınız varsa Socom 3'te kıçınıza memnuniyetle tekmeyi basarım.
If you're talkin'shit about America, we are gonna kick your ass.
Amerika hakkında atıp tutarsan, kıçına tekmeyi basarız.
And then I'm gonna have to kick your ass.
Ve ondan sonra icabına bakmak zorunda kalacağım.
You'd better watch it before I kick your ass!
Kendini koru, sana gününü göstereceğim!
They're both telling me to kick your ass right now.
Şu an ikisi de icabına bakmamı söylüyor.
Give you a heads-up before I kick your ass.
Ölüm nedeni konferansına hazırlanmam gerekiyor. Seni hırpalamadan uyarıda bulunayım dedim.
You do anything like that ever again, I'll kick your ass back to Israel.
Bir daha böyle bir şey yaparsan kıçına öyle bir tekme basarım ki soluğu İsrail'de alırsın.
Thought I'd give you a head's up before I kick your ass.
Seni mahvetmeden uyarayım dedim.
Now, you ever walk out of one of my practices again, and I will kick your ass off the team.
Bir daha antrenmanı bırakıp gidersen seni takımdan atarım.
Don't make me kick your ass again.
Kıçını bi'daha tekmelettirme bana.
I'll kick your ass!
Kıçına tekmeyi basarım bak!
Hurricane Lenore- - sounds like an old maid aunt that's coming to town to kick your ass.
Lenore kasırgası- - Kulağa evlenmemiş yaşlı teyze şehre kıçına tekmeyi basmak için geliyormuş gibi geliyor.
YEAH, WELL, YOU'RE ONLY DOING IT SO THAT I'LL TELL MY BOYFRIEND NOT TO KICK YOUR ASS. OH.
Tabii, bunu sırf sevgilime seni pataklamamasını söyleyeyim diye yapıyorsun.
- Oh, I am gonna kick your ass.
- Senin kıçını tekmeleyeceğim.
You're gonna kick his ass, get yourself kicked out of the program before you open your scores in case you failed?
Kıçına tekmeyi vuracaksın, ve böylece başarısız olduysan zarfı açıp sonucu öğrenmeden kendini programdan kovdurmuş olacaksın, öyle mi?
Yeah go ahead, do it, I'm not afraid of you, in fact, I'll kick your boney * bleep * ass right now!
Durma, senden korkmuyorum. Aslında senin o kemikli * * * kıçını tekmeleyeceğim.
Silas, get your ass in this chair before I kick it from here to Tuesday.
Silas, kıçına tekmeyi basmadan otur şu sandalyeye çabuk.
You know what? I know I can kick your sorry ass.
Biliyormusun, senin o üzgün kıçına tekmeyi basacağım.
What about my decision I'm making right now to kick your preachy ass?
Ya benim şu anda vermekte olduğum... senin nasihatçi kıçını tekmeleme kararı?
She might be too classy to fight you, but I will kick your little ass.
O seninle kavga etmek için çok çalışkan olabilir, ama ben senin o minik kıçını tekmeleyebilirim.
- I'm gonna kick your skinny ass.
- Sıska kıçını tekmelemem. - Ben Bronx'tan geliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]