Let them pass Çeviri Türkçe
116 parallel translation
Let them pass.
Bırak geçsinler.
We'll let them pass.
Hadi onları geçelim.
Pete and Robbie tried to come over, but the authorities wouldn't let them pass.
Pete ve Robbie gelmeye çalıştı... ama yetkililer geçmelerine izin vermedi.
Let them pass.
Bırakın geçsinler.
- Let them pass.
- Bırak geçsinler.
Let them pass.
Geçmelerine izin verin.
Let them pass!
Geçmelerine izin verin.
Step aside to let them pass.
AçıIın, dağıIın, güreşecekler.
All right, let them pass.
Pekala. Geçmelerine izin verin.
Let them pass.
- Pekala.
let them pass!
Bırakın geçsin!
Let them pass!
Bırak geçsinler!
Don't let them pass!
Geçmelerine izin vermeyin!
But he hunts the Orcs wherever he finds them... defying Wormtongue's orders to let them pass.
Orkları gördüğü yerde mıhlıyor... onlara geçiş izni veren Solucandil'in emirlerine karşı geliyor.
We could let them pass by.
Geçmelerine izin verebilirdik.
"If you let them pass, you'll be guilty of high treason!"
"Onları bırakırsan vatana ihanet suçu işlersin!"
Pull in there, Sidney, let them pass.
Kenara çek, Sydney, bakalım ne istiyorlar.
Let them pass, please.
Lütfen izin verin.
You go, let them pass!
Sen geç, izin verin geçsinler!
Let them pass!
Bırakın!
Let them pass!
Bırakın geçsinler!
I say let them pass.
- Henüz kanamamış.
- Let them pass.
Bırakın geçsinler.
Do not let them pass.
Geçmelerine izin vermeyin.
Let them pass that law and they'll have you in chains with a number on your forehead.
Bırak bu yasayı geçirsinler ve seni alnında bir numarayla zincire vursunlar.
If you'd have let them pass they wouldn't have been our enemies.
Geçmelerine izin verseydin düşmanımız olmazlardı.
Just pull over let them pass.
Bırakda geçsin
- To let them pass.
Neden yavaşlıyorsun?
Pull over, let them pass us, and when they turn around, we charge them.
Dururuz, bizi geçsinler, geri döndüklerinde saldırırız.
Please let them pass the preliminary round and then... When they get out of the hospital...
Hastaneden taburcu olduktan sonra onların ön elemeleri geçmelerini sağlayın
Why not let them pass on some of that expertise?
Neden uzmanlıklarından yararlanmayalım?
Let them pass between us.
Bırakın geçsinler.
Let them pass.
Motorları durdurun, geçmelerine izin verin.
Let them stay where they are and pass the loads to the man ahead.
Oldukları yerde kalıp yükleri öndeki adama devretsinler.
And when you pass in review tomorrow and do an eyes right let me hear them eyeballs click.
Ve yarın denetimden geçerken sağa bak denildiğinde gözlerinizden ses çıksın.
Let them not pass away.
Göçüp gitmelerine izin verme.
That you let the traders of Seriphos pass through your territory... without taxing them.
Seriphos tüccarlarına yerleşim bölgenizden geçiş izni vermeniz.. ve vergi almamanız!
I'm sorry about the short notice, but my regular couple, they got a son in the Army, and he got a 48-hour pass, so I had to let them go.
Kısa süre önce haber verdiğim için üzgünüm fakat devamlı çalıştığım yerin orduda bir oğulları vardı o da 48 saatliğine gelmiş, ben de onlara izin vermek zorunda kaldım.
So when the little freight train stopped to let an express full of happy Christmas travelers pass, Frosty took advantage of the opportunity and quickly got them all off.
Yük treni mutlu Noel yolcularıyla dolu yolcu treninin geçmesi için durunca Frosty fırsatı değerlendirip herkesi vagondan indirdi.
Don't let them give you any codeine. It'll pass you out.
Kodein verirlerse içme.
Let them try to pass by the altar.
Bırakalım sunaktan geçmeyi denesinler.
The sultan will retreat and he'll let you rule, if you pay him a tribute, if you send him troops when he'll ask for them, and if you'll grant him the right to pass through your country with his army whenever he wants to.
Eğer vergi verip, talep ettiği zaman asker gönderir ve dilediği zaman ordusuyla birlikte ülkenizden geçmesine izin verirseniz, Sultan geri çekilecek ve iktidarı size bırakacak.
Should I give them them the signal, Poirot, to let him pass?
Poirot, geçmesine izin vermeleri için sinyali vereyim mi?
They should make people pass a test before they let them drive!
Yola çıkmadan herkes bir testten geçmeli.
- Let Lewis take a pass at them first.
- Bırakalım, önce Lewis konuşsun.
- Let them pass!
- Bırakın geçsinler.
I promise if we pass any senior citizens I'll let you jump out and pants them.
Herhangi bir yaşlı vatandaşın yanından geçersek söz veriyorum atlayıp boğmana izin vereceğim.
Let them pass!
- Nereye gidiyorlar?
I won't let them pass you by.
Ama ben, senin yanından sadece geçip gitmelerine seyirci kalmayacağım.
"Your charms are like a gentle breeze." "Let them touch me as you pass."
Çekiciliğin öyle bir meltem ki bırak geçerken bana dokunsun.
If you refuse to let me pass, you'll soon learn a few of them.
Geçmeme izin vermezseniz, birazdan bir kaçını öğreneceksiniz.
let them talk 23
let them know 16
let them go 254
let them be 17
let them wait 20
let them 114
let them in 77
let them come 47
let them have it 27
let them through 39
let them know 16
let them go 254
let them be 17
let them wait 20
let them 114
let them in 77
let them come 47
let them have it 27
let them through 39
let them out 19
let them do their job 19
let them try 17
passion 141
pass 739
passes 28
passed 43
passing 37
password 179
passport 197
let them do their job 19
let them try 17
passion 141
pass 739
passes 28
passed 43
passing 37
password 179
passport 197
passenger 35
passionate 85
passengers 90
passed away 29
passive 34
pass the salt 17
passed out 47
passing through 31
passports 98
pass the ball 48
passionate 85
passengers 90
passed away 29
passive 34
pass the salt 17
passed out 47
passing through 31
passports 98
pass the ball 48