Looks bad Çeviri Türkçe
1,333 parallel translation
if it looks bad, it's bad for the FBI.
Kötü gidiyorsa FBI için de kötüdür.
- ( Lopez ) He looks bad.
- ( Lopez ) Kötü görünüyor.
Looks bad.
Pek iyi sonuçlanmaz.
Jesus, this looks bad.
İsa adına, bu kötü gözüküyor.
It looks bad.
Ayvayı yedim, değil mi?
Well, it's not so bad. It looks bad.
O kadar kötü değil ama birazdan temizlerim.
It looks bad, I know it, but, you know, when the swelling goes down, it's gonna be okay.
Kötü görünüyor ama şişlikler inince düzelecektir.
It looks bad, really.
Gerçekten kötü gözüküyor.
It looks bad for me if people see him.
İnsanların onu görmesi pek iyi olmaz benim açımdan.
Okay, I know it looks bad, but- -
İyi görünmediğini biliyorum ama...
Your face looks bad.
Yüzün kötü görünüyor.
- Giles, she looks bad.
- Giles, Buffy kötü görünüyor.
It looks bad, I know, but it doesn't turn out this way. I promise.
Kötü görünüyor, biliyorum, ama bir daha böyle olmayacak, söz veriyorum.
- Yeah, that looks bad.
- Evet, bu kötü görünüyor.
Barnett is let loose again, it looks bad for everybody, and the prosecutors get the brunt of the blame.
Barnett tekrar serbest kalırsa, herkes rezil olur. Savcılık suçlanır.
The guy's dead. I know it looks bad.
Kötü göründüğünü biliyorum.
- But you have to admit, it looks bad.
- Ama kabul et, kötü görünüyor.
Aw. Your Honor, I admit it looks bad for me, but I think you might be turned around by some surprising taste-imony.
Sayın Yargıç, hakkımda kötü şeyler söylendiğinin farkındayım ama belki biraz şekerleme fikrinizi değiştirir.
The military situation looks bad.
- Ne zaman halledebileceğiz sayın bakan? - Evet evet.
That looks bad.
Kötü görünüyor.
It looks bad.
Kötü görünüyor.
This head wound looks bad.
Başındaki yara kötü görünüyor.
This one looks bad right here.
Şu çok fena görünüyor.
It looks bad.
- Kötü görünüyor.
I know this looks really bad.
- Biliyorum, çok kötü gözüküyor.
Looks like you got yourself a bad situation here.
Kötü bir durumdasın.
.. as bad as it looks. Really.
Ama göründüğü kadar kötü değil, gerçekten.
Looks kind of bad.
Kötü gibi görünüyor.
Davis has a bad cut above his left eye... and Monroe Hutchen looks like... he wants to do something about it,
Davis'in sol gözü şişti Monroe Hutchens bundan faydalanmak istiyor.
When one of us looks or sounds bad, we all look and sound bad!
Birimiz kötü görünüp, kötü ses verirsek, hepimiz kötü görünüp kötü ses veririz.
Your bruise looks pretty bad.
Gözün fena morarmış.
Looks like four, maybe five bad guys.
- 4 ya da 5 kişiler sanırım.
- It looks pretty bad.
- Çok kötü görünüyor.
Is it as bad as it looks?
Göründüğü kadar kötü mü?
- It's not as bad as it looks.
Röntgen çekmeliyim. - Göründüğü kadar kötü değil
It's not as bad as it looks.
Bu göründüğü kadar kötü değil.
Um, well, you gotta admit it looks pretty bad.
Durumun çok kötü göründüğünü itiraf etmeliyim.
This looks like a dream i had After i ate some bad moo goo gai pan.
Burası, bozuk Moo Goo Gai Pan yediğimde gördüğüm kabuslara benziyor.
You're not bad if you want to wait and see what she looks like.
Nasıl biri olduğunu görmek için beklemek istersen kötü biri sayılmazsın.
You have to admit it looks pretty bad.
Durumun kötü göründüğünü kabul etmelisin.
It's not as bad as it looks.
O kadar da vahim değil.
It's not as bad as it looks.
Göründüğü kadar kötü değil.
Yes, I admit that looks bad but you've gotta believe me!
Ama bana inanmalısın.
- Honey, I know this looks bad... - Bad? !
Ne düşündüğünü biliyorum ama sandığın gibi değil.
Fritzi's got multiple fractures, and Jill's face looks like 40 miles of bad road.
Fritzi'nin birçok yerinde kırık var, ve Jill'in yüzü sanki berbat bir yolda günlerdir yolculuk yapıyormuş gibi.
He looks kind of meek, But sometimes bad tempered
Yumuşak başlı gözüküyor ama bazen çılgına dönüyor.
Honestly, it looks pretty bad around my butt.
Açıkçası basenler pek hoş durmadı sanki.
Well, looks like you're gonna have to brave the big, bad world.
Sen büyük, kötü dünya cesur zorunda ki onlar gibi Evet, görünüyor.
Looks like we just made a bad thing worse.
Biz sadece kötü bir şey kötü yapılmış gibi görünüyor.
The effect on your body probably isn't as bad as it looks.
Bu vücudunu göründüğü kadar kötü etkilememiş olmalı.
Looks like your navy man fell in with a bad crowd.
Yüzbaşı. Sizin donanmacı kötü tiplere bulaşmış.
badge 100
badass 85
bada 49
badger 41
badly 176
bad boy 96
bad girl 66
bad boys 32
badges 25
bad things happen 44
badass 85
bada 49
badger 41
badly 176
bad boy 96
bad girl 66
bad boys 32
badges 25
bad things happen 44
bad man 40
bad guy 57
bad dog 109
bad night 21
bad timing 81
bad people 36
bad day 94
bad cop 123
bad habit 17
bad joke 26
bad guy 57
bad dog 109
bad night 21
bad timing 81
bad people 36
bad day 94
bad cop 123
bad habit 17
bad joke 26
bad wolf 29
bad luck 245
bad time 67
bad dream 41
badge number 32
bad things 60
badgering 26
bad move 45
bad for business 21
bad news 649
bad luck 245
bad time 67
bad dream 41
badge number 32
bad things 60
badgering 26
bad move 45
bad for business 21
bad news 649