Love and happiness Çeviri Türkçe
190 parallel translation
No, we'll drink to Johnny and Julia and Bay State Power, love and happiness and....
Johnny ve Julia'ya, Bay State Power, aşk ve mutluluğa içelim...
Variety lights, May you have love and happiness
# Varyete ışıkları, aşk ve mutluluk seninle olsun. #
Other women find love and happiness.
Diğer kadınlar aşkı ve mutluluğu buldu.
He's hurt me... he's destroyed my love and happiness... but he's still not a murderer.
Beni incitti... aşkımı ve mutluluğumu yıktı.... ama o katil değil.
There should be love and happiness for everyone and instead, we're forced to kill and hate.
Herkes için aşk ve mutluluk olması gerekirken bizler öldürmeye ve nefret etmeye zorlanıyoruz.
Eagerly I grabbed my wife, and run towards the life, love and happiness.
Hevesle karımı tuttuğum gibi yeni hayatıma koşmaya başladım. Aşka ve mutluluğa.
Children, we shall drink to your father, for all the love and happiness he gives us, and to Tiny Tim for the health we wish him.
Çocuklar, babanıza kadeh kaldırmalıyız, bize verdiği bütün sevgi ve mutluluk için. Ve Küçük Tim'e sağlık dilemek için kaldırmalıyız kadehleri.
I get to give love and happiness to people who really need and appreciate it.
Ben ihtiyacı olan ve bunun değerini bilecek olan insanlara aşk ve mutluluk verdim.
Hell, I'm the west coast distributor of love and happiness.
Tanrım, ben aşk ve mutluğun kuzey yakası dağıtımcısıyım.
All love and happiness and goodness of our world... wouldn't make up then for the death of just one child.
Dünyamızdaki bütün sevgi, mutluluk ve iyilik... tek bir çocuğun bile ölümünü telafi edemez.
When you've drunk to love and happiness.
Aşka ve mutluluğa iç sarhoş ol
It's for love and happiness for ever.
Bu aşk ve hep mutluluk için.
The source of love and happiness for all concerned.
Bu sözcük herkese mutluluk getirir.
Peace, love and happiness.
Barış, aşk ve mutluluk anlamına geliyor.
Lots of love and happiness?
Sence birlikte mutlu olacak mıyız?
And yet it was in the same room... with the candles lit, that I made the discovery of my own love... knew happiness, deep through the heart.
Buna rağmen, mum ışıklarıyla kalbimin derinliklerindeki aşkı keşfedeceğim yer de, yine aynı yerdi.
It is very sad to love and lose somebody. But in a while, you'll forget, and you will take up the threads of your life where you left off not so long ago and you will work hard. There's lots of happiness in working hard.
Birisini sevmek ve kaybetmek çok üzücüdür ama bir süre sonra unutup hayatına kaldığın yerden devam edeceksin ve çok çalışacaksın, çok çalışmak insanı mutlu eder.
I knew atlast that love is endless and today's little happiness only part of it.
En azından, aşkın sonsuz olduğunu biliyordum. Günlük küçük mutluluklar da bunun bir parçasıydı.
All my love and best wishes for your happiness.
Mutluluğun için en iyi dileklerimi ve sevgilerimi sunuyorum.
Eve Harrington has never by word, look, thought or suggestion indicated anything to me but adoration for you and happiness at our being in love.
Eve Harrington ne bir bakışla, ne bir düşünceyle, ne de bir sözle sana olan.. .. hayranlığının ve aşkımızdan duyduğu mutluluk dışında hiçbir imada bulunmadı.
But we are for love and the pursuit of happiness.
Ama bizler sevginin ve mutluluğun peşinden koşan insanlarız.
You know how much I love your father and how much I want his happiness.
Babanı ne kadar sevdiğimi, mutlu olmasını nasıl istediğimi bilirsin.
I really hope you find happiness, and if you're ever in need of anything, like someone to love, don't hesitate to call me.
Umarım gerçekten mutlu olursun. Olur da, bir şeye ihtiyacın olursa sevecek biri gibi mesela, tereddüt etmeden ara.
There's supposed to be a line for happiness and a line for love.
Şuna mutluluk çizgisi denir ve şu da aşk çizgisi.
I stand by what I said, there's nothing else in life but youth and love, unending tenderness and quiet happiness, Axel.
Söylediklerimin arkasındayım hayatta aslolan şeyler aşk ve gençliktir sonsuz şefkât ve sessiz mutluluk, Axel.
My darling, I want to tell you how much I love you and how much happiness you gave me during our marriage.
Sevgilim, seni ne kadar sevdiğimi ve evliliğimiz süresince beni nasıl mutlu ettiğini söylemek istiyorum.
In just a few seconds, these silver shears will cut this red silken ribbon and, thus, open to all the newlyweds of our region the road to the radiant future, the road to happiness, to love, to accord, through our Wedding Palace.
Bir kaç saniye sonra bu gümüş makasla buradaki ipek kurdele kesilecek ve tüm bölgenin gençlerine, ileri, aydınlık geleceğe, anlıyor musunuz mutluluğa, aşka, birliğe, anlıyor musunuz, götürecek olan yeni Nikah Sarayımızı açacağız.
Now I don't pretend to tell you how to find happiness and love, when every day is just a struggle to survive... but I do insist that you do survive.
Her gün yaşam savaşı verilirken, mutluluk ve sevgiyi nasıl bulacağınızı anlatacak değilim. Ama ayakta kalmanız konusunda ısrar ediyorum.
A book, to me, means love... because when you give a book about a romantic place... it's like saying that all the days of your life should be as romantic as Spain... and surrounded by a cover of happiness.
Bir kitap, benim için aşkı temsil eder çünkü kitabı romantik bir yerde verirsen kalan bütün günlerinin İspanya gibi romantik olmasını ve mutlulukla geçeceğini söylemeye benzer.
The mysteries of happiness, death and love.
Mutluluğun, ölümün, aşkın gizemi.
I've given shy men happiness and love.
Ben utangaç erkeklere mutluluk ve sevgi verdim.
I love happiness and I know you'll make me happy.
Mutluluğu seviyorum ve beni mutlu edeceğini biliyorum.
"You're the abode of happiness and love"
"senin yerin aşk ve muahbbet dolu"
You sacrificed your happiness and your love to give her a new life.
mutluluğunu ve aşkını feda ettin ona yeni bir hayat vermek için.
I will ever live devoted to you speaking words of love and praying for your happiness.
Sana hep bağlı kalacağım sevgi sözleri söyleyip, mutluluğun için dua edeceğim.
And one day, when the couple was very old, they were talking about their happiness, the love they has always shared
04 00 : 54 : 49 : 14 Zaman geçer. 07 00 : 54 : 53 : 21 Ve bir gün, çok yaşlandıklarında, 22 00 : 54 : 57 : 10 mutlu geçen günlerini hatırlarlar.
He offers his toast of love... to the happiness of the bride and groom... and he wishes them many children.
Gelin ve damadımızın..... mutluluğuna kadeh kaldıralım. Onlardan dileği çok çocuk.
And that it is for love that you give away your your happiness
ve bu aşk için mutluluğunu verir miydin
Because you were unjustly unhappy, and you can sacrifice your happiness, your life to a love that's out of reach.
Çünkü haksız şekilde mutsuzdun ve mutluluğunu, hayatını, ulaşamayacağın bir sevgi uğruna feda edebiliyorsun.
I can stand here watching you try to destroy everything I've ever wanted in my life wanting to smash your face with my fists because you won't even make the slightest effort to opt for happiness and still know I love you.
Burada durup, gün be gün, yumruklarımla yüzünü dağıtma isteği duyarken hayatımda her zaman istediğim şeyleri yok etmeye çalışmanı izleyebilirim, çünkü, sen en küçük bir çaba bile göstermeyip, mutluluk ve seni hala sevdiğim gerçeği için bir çaba göstermeyeceksin. "
"The slightest effort to opt for happiness and still know that I love you!"
"mutluluk ve seni hala sevdiğim gerçeği için..." "... bir çaba göstermeyeceksin. "
The buds of love blossom and we get happiness all the time.
Sevgi çiçeğinin tomurcukları bize her zaman mutluluk getirecek.
To love and to happiness for ever.
Hep aşka ve mutluluğa.
We ask only that each life here be blessed with the full measure of love, health, and happiness that those who acknowledge God in heaven justly deserve.
Buradaki her beden büyük bir aşk ile kutsansın. Sağlık ve mutluluk Tanrı'yı kabul eden her bedenin mükafatını görmesi için.
May your upcoming marriage bring you laughter and happiness and kids and most of all, love.
Gelecek evliliğin sana neşe mutluluk, çocuk ve aşk getirsin.
Or happiness and love.
Yada, mutluluk veya aşk.
And your happiness? You don't love him, Pooja!
Peki ya senin mutluluğun?
And when I did fall in love, happiness never came.
Ve sonunda aşık olduğumda, bu kez de mutluluğu bulamadım.
The game brings me love, peace and happiness.
Basketbol bana sevgi, huzur ve mutluluk veriyor.
Let your marriage be filled with love, happiness, peace and harmony.
Evliliğin sevgiyle dolsun, mutluluk, huzur ve uyum ile.
The one happiness in life is to love and be loved.
Aşık olmak ve olunmak hayatta insanın başına bir kez gelir.
and happiness 16
happiness 230
love is in the air 29
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
happiness 230
love is in the air 29
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
love is all around 23
love of my life 39
love each other 30
love is kind 20
love is patient 23
love conquers all 23
love ya 52
love it 389
love you more 28
love is all around 23
love of my life 39
love each other 30
love is kind 20
love is patient 23
love conquers all 23
love ya 52
love it 389
love shack 29
love hurts 21
love at first sight 52
love letters 21
love them 37
love to 135
love him 58
love her 59
love always 28
love that 51
love hurts 21
love at first sight 52
love letters 21
love them 37
love to 135
love him 58
love her 59
love always 28
love that 51