Nobody's home Çeviri Türkçe
336 parallel translation
- There's nobody home.
- Neden? - Evde kimse yok.
We've been to the convention, had a swell time, we're going home in the morning and nobody's any the wiser.
Kongreye gideceğiz, kıyak bir vakit geçireceğiz.. .. sabaha eve gideriz ve kimseye durumu çaktırmıyoruz.
- There's nobody at home.
- Evde kimse yok
There's nobody home.
Evde kimse yok.
Nobody paid any attention to him It was bad enough, and he's going to get plenty when I get him home
Eve gittiğimizde ona dersini haddinden fazlasıyla vereceğim.
There she was, the world's number one symbol of desirability on display all over the world's number one showroom with the world's number one customers wanting to buy and nobody wrapped her up and took her home
Iste karşımızdaydı, dünyanın en çok arzu edilen kızı. Dünyanın bir numaralı gösterisinde onu satın almak isteyen müşterilere sergileniyordu. Ama kimse onu paket edip evine götüremiyordu.
Looks like nobody's home.
Görünüşe göre evde kimse yok.
At night when I come home, if nobody's there, I feel like crying.
Geceleri eve geldiğimde ev boşsa ağlamaklı oluyorum.
Nobody home but the little ol'cook.
Ah, küçük aşçı dışında evde kimse yok.
Nobody's glad to see a captain who comes home without his ship.
Hiç kimse eve gemisi olmadan dönen bir kaptanı gördüğüne sevinmez.
Nobody's home.
- Evde kimse yok.
Of course it's none of my business what time you come home at night. It's nobody's business.
Eve geliş saatiniz beni ilgilendirmez.
She'll make sure nobody's home.
Evde kimsenin olmamasını garanti altına alacak.
- There's nobody home.
- Evde kimse yok.
There's nobody at home but me.
Benim dışıda evde kimse yok.
Nobody's in a hurry to get dressed... be home before anyone realizes they'd gone.
Kimse giyinmek ya da fark edilmeden... eve dönmek için acele etmiyor.
I'm sorry, but there's nobody home.
Üzgünüm, ama evde kimse yok.
I already told this gentleman that nobody's home.
Daha önce evde kimsenin olmadığını bu beyefendiye söylemiştim.
- That's how I found out nobody was home.
Bu sayede evde kimse olmadığını anlayabildim.
- Nobody's going home.
- Kimse eve gitmiyor.
Nobody's home up there.
Evde kimse yok.
Nobody's home.
Evde kimse yok.
You are a stranger and nobody is home.
Siz bir yabancısınız evde de kimse yok.
There's nobody home.
- Evde kimse yok.
Sh! May... Maybe nobody's home.
Be-bel--belki, ki-kimse evde yoktur.
When I pick up the phone There's still nobody home
Telefonu ne zaman alsam elime bilirim, kimse yoktur hâlâ evde.
The lights are on, but nobody's home?
Evde kimse var mı? İyi o zaman.
And nobody's been home to drive it but the butler.
Ve evde onu kullanacak kimse yoktu. Kâhya hariç.
You look at me like the lights are on, but nobody's home.
Sanki ışıklar açık da evde kimse yokmuş gibi bakıyorsun bana.
You sure nobody's home?
Evde kimsenin olmadığından emin misin?
Nobody's home!
Kimse evinde değil!
Have to make sure nobody's home.
İçeri de kimse olmamalı.
That is, nobody's home.
Çünkü evde kimse yok.
I'm taking a rest. Nobody keeps cash at home.
Şu sıra dinleniyorum ve insanlar paralarını evinde bırakmıyorlar artık.
'Cause when you start listening... man, all the lights are on, but nobody's home.
'Çünkü sen dinlemeye başladığında sen burdasın ama, aklın başka yerde.
Ain't nobody home now but Bess and old Sportin'Life giving you the stuff for scare away them lonesome blues.
Kimse evde yok şimdi ama Bess ve ünlü sportmen yaşamı sana yalnızlığın acısını, korkutup kaçıracak malı veriyor.
Look, nobody's home.
- Bak, evde kimse yok.
You go home at night, you've slept with a guy once and you know neither one of you cares, then nobody's satisfied.
O gece eve gidip o adamla bir kereliğine yatıyorsun ikinizin de umurunda olmadığını biliyorsun hiç kimse tatmin olmuyor.
Nobody's home. What do we do?
Kimse yok.
Go home, nobody knows your name and it's all over.
Evine git, kimse adını bilmiyor ve bitti.
Nobody's home.
Burada kimseler yok.
Maybe nobody's home?
Belki de içeride kimse yoktur?
Look, if you want to stay at home... nobody's throwing you out, it can only make me happy.
Roma'da yaşamak istemiyorum.... evde kalmak istersen kimse seni dışarı atmaz. Bu beni sadece mutlu eder.
Nobody's home, let's go.
Kimse yok, haydi gidelim.
It has to look like nobody's home.
Kimse evde yokmuş gibi görünmeliydi.
But you, you ought to be home with a man who can bake a potato like nobody's business.
Ama sen... senin evinde patatesi fırına krallara layık verebilen o adamın yanında olman gerekir.
All the houses with nobody home have automatic timers on their lights.
Evlerde kimse yok ve hepsinin otomatik ışıklandırmaları var.
Nobody's home for the holidays.
Kimse tatilde evde değil.
It looks like there's nobody's home.
Evde kimse yok gibi.
The lights are on, but nobody's home.
Işıklar açık, ama orada kimse yok.
The lights are out and nobody's home!
Yaşayan ölü gibi!
home 1821
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
homemade 43
homeless 99
homesick 24
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
homemade 43
homeless 99
homesick 24
home sweet home 121
homeboy 89
homer simpson 114
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16
home again 38
home secretary 33
homeland security 122
homeboy 89
homer simpson 114
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16
home again 38
home secretary 33
homeland security 122
home dad 33
homeless guy 17
home away from home for diplomats 21
nobody 1810
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody's perfect 101
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody here 29
homeless guy 17
home away from home for diplomats 21
nobody 1810
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody's perfect 101
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody here 29
nobody home 40
nobody has 28
nobody told me 41
nobody move 420
nobody knows anything 36
nobody can 98
nobody's 26
nobody does 152
nobody did 46
nobody else 95
nobody has 28
nobody told me 41
nobody move 420
nobody knows anything 36
nobody can 98
nobody's 26
nobody does 152
nobody did 46
nobody else 95