English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Not for one second

Not for one second Çeviri Türkçe

120 parallel translation
Not for one second.
Katiyen.
Not for one second.
Bir saniye için bile.
- Not for one second.
- Aklımdan bile geçirmem.
I just want you to know that I don't understand any of this, not for one second.
Sadece bu olanların hiçbirini anlamadığımı söylemek istiyorum, bir kelimesini dahi.
In nine years, I never once felt bad about myself for what I do, not for one second.
Dokuz yıl boyunca, yaptığım şeyden dolayı, bir saniye dahi kendimi üzgün hissetmedim.
We have never given up our fight. Not for one second.
kavgamızdan hiç vazgeçmedik bir an bile.
NOT FOR ONE SECOND. COME ON, IT'S CHRISTMAS.
Hadi ama, Noel'deyiz.
Not for one second.
Bir saniye bile.
Not for one second, Nate.
Bir an bile düşünmedim, Nate.
Dad, if you'll recall, I never believed in you, not for one second.
Baba, eğer hatırlarsan, sana hiç inanmamıştım, bir saniye bile.
Not for one second did I think my son could do something so horrible.
Oğlumun böyle vahşice bir şey yapabileceğini bir an bile düşünmedim.
Not for one second.
Bir an bile inanmadım.
Not for one second of the time that we've been dating.
Çıkmaya başladığımızdan beri.
Easily the best purchase I've ever made in my life, and I have never regretted it, not for one second.
Kesinlikle kimseyi taşımak zorunda kalmıyorsun. Hayatımda kolayca yaptığım en iyi alışverişti. Hiç pişman olmadım, bir saniye bile.
Do not think for one second that she's going to Mary Hart's SweetHart show tomorrow because we only have two tickets and I already planned to give the free Crock-Pot to my mom for Christmas!
İki biletimiz var ve Noel'de, anneme oradan gelecek düdüklü tencereyi vereceğim!
It is a true fact... that the greatest swordsman in Italy... would not fear the second greatest... but would fear the worst, for that one would be unpredictable.
İtalya'nın en büyük silahşörü ikinci en büyük silahşörden değil de en kötüsünden korkarmış en kötünün sağı solu belli olmadığı için.
I've not slept for one second!
Bir saniye bile uyumadım!
For the first one, not for the second one.
Birincisi için, ikincisi için değil.
All right then, you can see him for one minute, but not one second more!
Pekala, bir dakika görebilirsiniz, ama bir saniye bile fazlası değil!
One, that those two bullets were not fired from Maggie's gun, and second, that the body has not been in the water for anywhere close to three days.
... birincisi, bu iki merminin Maggie'nin silahından ateş edilmediği, ve ikincisi, bu ceset üç güne yakın bir süreyle suyun içinde kalmadığı.
Do not lose sight of her, for one second.
Bir saniye bile gözünün önünden ayırma.
I'm not buying that for one second. Are you, Bernard?
Bir saniye eğer bunu satın sen almamak Bernard.
Will you just calm down and not be a bitch for one second?
Sakinleşir misin? Bir saniyeliğine kaltaklıık yapmayı bırak.
If I think for one second you're not living up to your end of it... or if you hold out on me in any way, I walk.
Eğer bir saniyeliğine bile sonuna kadar gitmeyeceğini hissedersem... yada benden herhangi bir şekilde birşey gizelersen, bırakırım.
Will you not be mad at me for one second? Because I want to tell you one thing, OK?
Bir saniyeliğine sakin olursan sana bir şey söylemek istiyorum, tamam mı?
But do not for one single second think that this is your fault because it is not your fault.
Ama bir saniye bile bunun senin hatan olduğunu düşünme. Çünkü değil.
NOT FOR ONE FUCKING SECOND.
Bir an olsun bırakmayacağım.
If you think for one second, I'm not going to find you, you're sadly mistaken.
Bir saniyeliğine de olsa, seni bulamayacağımı, düşünüyor musun?
For one second, I want to know what it feels like not to care.
Bir saniyeliğine hissetmek | ve umursamamak istiyorum.
Don't think for one second that you're not in danger.
Tehlikede olduğunu bir saniye bile düşünme.
You know this is horse shit, I'm not gonna wait around that gloryfied bus station for one more second, we're taking a taxi, come on, let's go!
Bu bir saçmalık, bu otobüs durağında bir saniye daha beklemeyeceğim. Bir taksi tutuyoruz, hadi, gidelim!
Not even for one second.
Sakın düşünme bile.
Not for one second.
Bir an bile.
Unh-unh-unh, jungle boy. Not even for one second.
Dur bakalım, vahşi çocuk, aklından bile geçirme.
You vouched for us? Yes, but you don't know them the way I do. If they think for one second you're not legit, they will turn on you.
Evet, ama bir an için bile gerçek olmadığını düşünürlerse, sana karşı çıkarlar.
I've been carrying this sin for years It never releases me, not even for one second.
Yıllardan beridir beni bir an olsun terk etmeyen bu günahla yaşayıp duruyorum.
You are not to leave my sight for one second... ever.
Her zaman görüş alanımda olacaksın. Her zaman.
Charlie, follow me on this one for a second. Okay. Retarded or not...
Gerizekalı ya da değil ama belli ki bir şey var bu herifte.
Maybe not enough to put one of Ben Wells'kids in Attica for the rest of his days, but you think for one second that your life's gonna be the same?
Belki Ben Wells'in çocuklarından birine, hayatının kalan kısmını Attica hapishanesinde geçirtecek kadar olmasa da, hayatının eskisi gibi olabileceğini bir saniye bile düşünebilir misin?
Thao's got not one second for you.
Thao'nun size ayıracak bir saniyesi bile yok.
Not even for one second.
Bir saniyesinden bile nefret etmedim.
No one will believe it, Lois, not even for a second.
Kimse bir saniye için bile olsa inanmaz Lois.
You should just not be a total idiot for one second of your entire life.
Tüm hayatında bir saniye için salak gibi davranmayı bırakmalısın.
Not for one second.
Bir saniyeliğine bile.
So not being controlling lasted for about one second?
Bir saniye sert davranmadın diye sana nasıl güvenebiliriz ki?
No. I'm not indulging your childish behavior For one more second.
Senin çocukça davranışlarına bir saniye daha müsamaha göstermeyeceğim.
Not even for one second.
Bir saniye bile düşünmedim.
Um, look, I know this is gonna sound sick to you, but try not to judge for one second in your life.
Bunun mideni bulandıracağını biliyorum ama hayatında bir saniye olsun yargılamamayı dene.
Is it - - is it at all possible that you can not be a skank for one second when I'm watching my show?
Bir kere de programımı izlerken bir saniye bile olsa orospuluk yapmasan olmaz mı?
For one thing he's sober, and second he's not foaming at the mouth.
Birincisi sarhoş değil ve ikincisi ağzı köpürmüyor.
But I ask you for one second, when folks were reaching for greatness, was that not the case?
ama size bir saniye için soruyorum, insanlar büyük işlere imza atarken, zaten hep bu olmaz mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]