Not forever Çeviri Türkçe
1,366 parallel translation
I know you're with him, but it's for now... it's not forever.
Onunla birlikte olduğunu biliyorum ama bu şimdilik.
It's not forever.
Sürekli değil.
It's not forever, it's...
Sonsuza kadar sürmeyecek bu.
Maybe not forever. But...
Sonsuza dek olmaz ama...
If you really want to sleep... why not forever?
Gerçekten uyumak istiyorsan... neden sonsuza dek olmasın?
... and if it's not forever, then you really don't have anything to lose in taking me up on my offer.
... ve ilişkiniz uzun süreli değilse, çıkma teklifimi kabul etmen sana birşey kaybettirmez.
You're headed for the bin. - It's not forever.
- Ebediyen böyle olmayacak.
The more important duty must be to foresee who shall be living in this land after centuries. And remembering that the fate of the land shall not forever be in the hands of the scoundrels who have plundered our land.
Daha önemli göreviniz yüzyıllar sonra bu topraklarda kimin yaşayacağını sezmenizdir ve bu toprakların kaderinin ülkemizi yağmalayan alçakların ellerinde sonsuza kadar kalmayacağını bilmenizdir.
- Not forever.
- Yani sürekli değil.
Not forever. Excuse me?
- Sonsuza kadar değil.
You may be happy tapping at a keyboard forever, but I'm not.
Neden üçüncü dereceden yetki istiyorsun? Bak, hayatının sonuna kadar klavye kullanmaktan mutlu olabilirsin, ama ben değilim.
It's not going to last forever, all right?
Sonsuza kadar sürmeyecek.
If anyone here feels that these two should not be joined in marriage, - speak now or forever hold your peace... - I'm sorry.
Bu çiftin evlenmesine itirazı olan varsa ya şimdi çıksın, ya da sonsuza dek sussun.
But he does not sleep, forever vigilant against the beast.
Ama uyumaz, her zaman kötülüğe karşı tetiktedir.
That tells me you're not used to wearing one or somebody else probably bought it for you, bought it recently, and the chinese symbol on it means "forever yours."
Bu da bana bunları takmaya alışık olmadığını gösteriyor. muhtemelen senin için aldı, hatta yakın bir zamanda ve üzerindeki çin sembolü "herzaman seninim" demek..
You're not living with the Gilmores forever.
Sonsuza dek Gilmore'larla yaşamayacaksın.
- I'm not waiting forever.
- Sonsuza dek bekleyemem.
- I'm not waiting forever.
- Sonsuza kadar bekleyemem.
But if you tell anybody what you've seen, you burn me as a source forever, not to mention as a friend.
Eğer birisine bundan bahsedersen, beni kaynak olarak sonsuza dek kaybedersin, dost olarak da, demem gereksiz.
They're not cheap, but they'll last you guys forever.
Ucuz değildir ama sonsuza kadar gider.
And, uh... and I also think that... that we sweet, simple folk... will not go around kissing your ass forever.
ve... ayrıca bence bu etrafında dolaşıp duran... küçük, tatlı topluluk yakında k * çından ayrılacak.
This is not goodbye forever.
Bu bir veda değil.
"Ken Buckley was born in 1964" and still lives in rural Holbrook, Arizona, not far from the railroad tracks, where he grew up hearing the stories of the lives forever altered by the mighty locomotives that would pass through his town. "
"Ken Buckley 1964'te doğdu. Halen Holbrook, Arizona kırsalında yaşıyor. Şehrinden geçen büyük lokomotiflerin sonsuza kadar değiştirdiği hayat hikayelerini dinleyerek büyüdüğü tren yolundan pek uzakta değil."
- Not the deaf girl, that's gonna take forever.
Sağır kız olmaz, bu sonsuza kadar sürebilir.
"We might not live forever"
"Sonsuza dek yaşayamayabiliriz"
Clark, we think we have all the time in the world, that we're going to live forever, but it's not true.
Clark, zamanımız çok bol sanıyoruz sonsuza dek yaşayacağımızı sanıyoruz, ama bu doğru değil.
Yes, because I'm not going to baby-sit you lot forever.
Çünkü size sonsuza kadar arka çıkmayacağım.
So, who's to say that she's not gonna just keep hiding in them forever?
Kim sonsuza kadar aynalarda saklanacağını söylüyor?
Now, listen, boy. Your old dad is not going to be here for... Is not going to be here forever.
Şimdi beni dinle, evlat Baban sonsuza dek sonsuza dek yanında olmayacak.
And I'm not normally a corn dog type of girl But this... is gonna put me off them forever.
Aslında normalde mısır ve sosisli insanı sayıImazdım zaten ama bu beni onlardan sonsuza dek uzak tutacak.
If anyone knows a reason why these two should not be joined, let them speak now or forever hold their peace.
Eğer bu ikilinin birleşmemesi için bir sebebi olan varsa, şimdi konuşsunlar ya da sonsuza değin sessiz kalsınlar.
I know this will not remain forever it's beautiful and your warm smile
Bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyorum, her nasılsa bu güzel.
I'm not going forever, I'll come back.
Temelli gitmiyorum ki, yine geleceğim.
That these two persons present now come to be joined... Therefore if any man can show any just cause why they may not lawfully be joined together let him now speak, or else hereafter forever hold his peace...
Bu evliliğe... bir itirazı olan... şimdi konuşsun.
This is not some unforgivable blemish that I have to hold on to forever.
Bu, ömür boyu gizlemek zorunda olduğum silinemez bir leke değil.
I'm an old woman. I'm not going to live forever,
Ben ihtiyar bir kadınım, sonsuza dek yaşayamam.
As a girl, I did not speak... out of mourning for the village... but now, at the end of my life... the world has changed forever... and my words will preserve how that came to be.
Genç bir kız olarak, köyümüzü de mateme sokmamak için konuşmaktan çekindim fakat şimdi, hayatımın son zamanlarında dünya sonsuza dek değişti ve anlattıklarım size bunun nasıl olduğunun cevabıdır.
... but you " re not gonna live forever.
Ama sonsuza dek yaşamayacaksın.
It's not gonna last forever, you know?
Bu herkesin başına gelebilir, dostum.
You can not stay here forever taking care of others.
Ömür boyu birilerine bakacağını söyleme bana.
- You're not gonna be doing that forever.
- Hep bu işi yapmayacaksın.
But they're not gonna last forever.
Ancak sonsuza kadar yaşamayacaklar.
.. not till this lifetime is forever closed I'll manage from here.
Ben kendim devam ederim.
They will not be able to beat us down forever.
Sonsuza dek bize saldıramayacaklar.
Forever lasted not very long, or sometimes?
Sanırım sonsuz o kadar uzun değilmiş, değil mi?
If anyone knows why these two individuals before me should not be married, let them speak now or forever hold their peace.
Bu iki insanın evlenmemesi için bir sebebi olan varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun.
I'm not going to be a guard forever.
Hayatımın sonuna kadar güvenlikçi kalmayacağım.
But, you know, I'm not going to be in fashion forever so I don't see the point of changing myself just because I have this job.
Ama, ömür boyu moda dünyasında kalmayacağım sırf bu işi buldum diye neden değişeyim?
But they're not gonna wait forever.
Fakat sonsuza dek beklemezler. Nasıl olduğunu bilirsin.
If anyone has any reason why these two should not be married... speak now or forever hold your peace.
Bu ikisinin evlenmesine itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun... yada sonsuza kadar sessiz kalsın.
Do not drum and sing Satan's songs, that tempt Inuit to burn in Hell forever.
Sadece İsa'nın şarkılarını söyleyin. Şeytanın şarkılarını çalmayın ve söylemeyin, ki onlar Inuitleri sonsuza dek cehennemde yanmak için kışkırtıyor.
forever 1407
forever young 28
forever and ever 111
not for sale 39
not for me 755
not for long 420
not for everyone 22
not for you 342
not fair 106
not for nothing 87
forever young 28
forever and ever 111
not for sale 39
not for me 755
not for long 420
not for everyone 22
not for you 342
not fair 106
not for nothing 87
not for 69
not for a while 87
not for the moment 17
not far away 17
not for a moment 29
not for now 20
not for money 16
not fine 30
not for that 29
not for anyone 27
not for a while 87
not for the moment 17
not far away 17
not for a moment 29
not for now 20
not for money 16
not fine 30
not for that 29
not for anyone 27