English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / One mistake

One mistake Çeviri Türkçe

1,281 parallel translation
We just made one mistake.
Sadece bir hata yaptık.
Everybody's allowed one mistake, right?
Ama herkesin bir hata yapabilme hakkı vardır, değil mi?
One mistake, that's all it'll take.
Bir hata her şeyin sonunu getirebilir.
In retrospect, I guess I really only made one mistake :
Ama şimdi bakıyorum da sanırım bir hata yapmışım :
He only made one mistake... Love.
sadece bir hata yaptı.... aşık oldu.
... where one mistake by either side could have started World War III.
İki taraftan birinin hatasıyla lll. Dünya Savaşı başlayabilirdi.
They say a mine expert only ever makes one mistake.
Mayın uzmanı bir kez hata yapar derler.
I made one mistake. - I fell in love with you. - Oh, no...
Ama ben bir hata yaptım - sana aşık oldum.
Everyone's allowed one mistake.
Herkesin bir hata yapma hakkı vardır.
One mistake means you're human.
Bir hata yapman insansın anlamına gelir.
And everybody's entitled to one mistake.
Ve herkesin tek bir hata yapma hakkı var.
You make one mistake and nobody lets you forget it.
Bir hata yaparsın ve kimse sana bunu unutturmaz.
One mistake or miscalculation and the results can be catastrophic.
Bir hata ya da yanlış hesap, ve sonuçlar felaket olabilir.
Ilyas made one mistake
İlyas hata yaptı.
He always told me partners only get one mistake. That was his.
Bana hep ortakların tek hata hakkı olduğunu söylerdi.
I thought it was my responsibility to teach you how to think strategically, to see through people's lies, to be as strong as you could be in an environment where one mistake could cost you your life.
Sana stratejik olarak düşünmeyi insanların yalanlarını görmeyi, bir tek hatanın bile hayatına mal olacağı bir ortamda olabildiğince güçlü olmayı öğretmenin sorumluluğum olduğunu düşündüm.
And this has all just been one stupid mistake!
Ve bunların hepsi, aptalca bir hatadan dolayı oldu!
One who made a mistake.
Hata yapan birini.
One little mistake... 30 years ago.
Ufak bir hata... 30 yıl önce.
Nine innings, six hits, five runs three walks, eight strikeouts and one big mistake.
Dokuz içerde, altı vuruş, beş koşu üç yürüyüş, sekiz çıkış ve bir büyük hata.
One big mistake.
Büyük bir hata.
So she made one tragic mistake.
Yani bir trajik hata yapmış.
Jude, what would you do if one of your assistants... made a harmless little mistake like that?
Jude, yardımcılarından biri böyle küçük bir hata yapsa... sen ne yapardın?
And this mistake, you've just the one?
Şu hatayı... bir kez mi yaptın?
But make no mistake, Lily's Ether is influenced by no one.
Ama şüphe yok ki, hiçbirininki Lily'deki Eter kadar etkili değildi.
Their small mistake... ... or their one heroic event can save or destroy your life.
Yanınızdakinin ufak bir hatası veya kahramanca bir hareketi sizi kurtarabilir veya ortadan kaldırabilir.
Uh... my mistake, it didn't just turn into a planet, it just fired one.
Benim hatam. Gezegene doğru yönelmekle kalmadı aynı zamanda ateş etti.
One little mistake... and they took it all away from me.
Bir küçük hata... ve hepsini benden aldılar.
But I can see how one would make that airplane mistake.
O kesinlikle bir keşif balonu. Ama kolayca uçakla karıştırılabilir tabii...
Okay, our lives, Piper, everything that we've worked for, could be completely destroyed with... With one stupid mistake.
Tamam, hayatlarımız, Piper, uğruna çalıştığımız her şey ufak bir hatayla yerle bir olabilir.
- The one that was delivered by mistake.
- Bu doğru mu? Göreceğiz.
- The one that was delivered by mistake.
- Yanlışlıkla verilen paket.
I would say she's the one that made the mistake.
Bence hata yapan o olmuş.
I saw one of his files by mistake.
Yanlışlıkla dosyalarından birini gördüm.
I had this college friend and I made the mistake of telling Joey that one time she and I, you know, kissed a little bit.
Üniversiteden bir arkadaşım vardı. Ve Joey'e, onunla öpüştüğümüzü söylemek gibi büyük bir hata yaptım.
But as a communications strategist... he made one major mistake.
Ama bir iletişim uzmanı olarak büyük bir hata yaptı.
Make no mistake, Captain- - we may be thousands of light-years from home, but one day, people will learn of the crime you're committing here today.
Hata yapma Kaptan- - belki binlerce ışıkyılı uzaklıkta olabiliriz, ama bir gün insanlar burada işlediğin suçu öğrenebilir.
It turns out we made a mistake. A big one.
Büyük bir hata yaptığımız ortaya çıkıyor.
I used to think my real parents would come one day and take me away and tell me it was all a mistake.
Hep gerçek anne babamın gelip beni buradan götüreceklerine inanırdım. Bana her şeyin bir hata olduğunu söyleyeceklerdi.
ONE LITTLE MISTAKE.
Beter ol, tamam mı?
That's where you're making one big mistake right off.
İşte yanıldığınız nokta da o.
I wonder how many other people made the same mistake I did. No one!
Merak ediyorum, başka kaç kişi bu hatayı yaptı?
One small mistake and the entire plan is dashed
Küçük bir hata ve tüm plan suya düşer.
It is a mistake to become emotionally engaged with one of them.
Onlardan biriyle duygusal ilişkiye girmek hata.
Without even thinking how one mistake of mine...
Düşüncesizce davrandım.
It was a fatal mistake, for "x" was one of the few who had been denied her intimate favors and he resented it.
Bir katilin adını söylemeye geldim. Bay Cramer bunu biliyor. - Evet.
I always get a bit nervous about target confusion, and I'd hate to see one of the good guys go down by mistake.
Hedeflerken hep şaşırırım, yanlışlıkla iyilerden birini öldürmek istemem.
By a mistake at the facility, they gave one of your eggs... ... to my father, who died six months ago.
Yanlışlıkla yumurtalarından birini, altı ay önce ölen babam Robert Harrington'a vermişler.
I'm making sure no one can show up and say, "It's a mistake, give her back."
Kapıma gelip : "Hata olmuş, onu geri verin" demeyeceklerinden emin olmalıyım.
Look, I've already made one terrible mistake.
Korkunç bir hata yaptım.
made one tiny mistake.
Yalnız, küçük bir hata yapmışım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]