People say Çeviri Türkçe
10,233 parallel translation
It's new, it's, uh, nearby, and people say, uh...
Yeni açılmış, buraya yakın. Herkes şey diyor...
Well, people say it's one of the most romantic places in Los Angeles.
Los Angeles'taki en romantik yerlerden biri diyorlar.
Well, people say that all the time, don't they?
İnsanlar bunu her zaman söylüyor, değil mi?
JIMMY : ♪ That's what all the people say
♪ Herkesin söylediği bu. ♪
But what if two people say yes, Brian?
Ya iki kişi kabul ederse Brian?
No, if there's a movie on Rotten Tomatoes and it has a 70 %, people say it has mixed reviews, and I definitely don't go see it.
Hayır, Rotten Tomatoes'ta % 70 oy almış bir film olsa insanlar yorumların karışık olduğunu söylerdi ve kesinlikle izlemezdim.
If people say they have to work late, do they?
Eğer insanlar geç saate kadar çalışmak zorundayım diyorsa, çalışıyor mudur?
That's what people say right before they lose.
İnsanlar kaybetmeden önce tam olarak öyle söylerler.
People say that.
İnsanlar kullanır.
People say the same thing about us.
İnsanlar bize de efsane diyorlar.
I mean, come on, people say that more than my proper name.
Demek istediğim, insanlar bunları kendi ismimden daha çok söylüyorlar bana.
People say he has a fortune of two arms and the gates of ghost.
Kaderinde iki kişi olduğunu ve bir hayaletin musallat olacağını söylüyorlar.
You know people say you killed her?
İnsanların anneni öldürdüğünü söylediğini biliyor musun?
People say it was guilt for killing her.
Suçluluk duygusundan böyle davrandığını söylüyorlar.
People say you're pretty controlling?
İnsanlar oldukça kontrolcü olduğunu söyler mi?
I feel like you only really risk starting a brouhaha if you say something bad about black people or gay people.
Bence sadece siyahiler ya da eşcinseller hakkında kötü bir şey söylediğinde yaygara koparma riskini alıyorsun.
Yeah, but you would never say that about a show with two white people.
Evet ama iki tane beyaz insan olunca böyle şeyler konuşulmuyor.
People don't say that.
İnsanlar bir şey demiyor.
I hate when you turn what I say about other people back onto me.
Başkaları hakkında söylediklerimi bana karşı kullanmandan nefret ediyorum.
I don't need to remind people of the catastrophes in New York, London, and most recently Sokovia, tragedies that seem to be growing in number and scale.
Sayısının ve çapının arttığını düşündüğümüz New York, Londra ve yakın zamanlarda Sokovia'daki gibi felaketleri hatırlatmayı gerek duymuyorum.
Judge, I assure you that Rusty will be coordinating all of his research with the LAPD so that it doesn't step on the people's case against Slider.
Sayın hakim, sizi temin ederim Rusty araştırması süresince polisle birlikte çalışacak ve Kaypak'ın davasında kimseye engel olmayacak.
Why do people always say that?
İnsanlar neden bunu söyleyip duruyor?
Yet still they say, "Why do we leave our door blindly open" "to these people?"
Ama hala diyorlar ki ; "Neden bu insanlara kapımızı sonuna kadar açık bırakıyoruz?"
People like me and you, we should say things to one another.
Ben ve senin gibi insanlar birbirlerine lafları vardır.
People never say that.
İnsanlar söylemez hiç bunu.
Never take statements from people speaking in tongues.
Asla sayıklayan kişilerin ifadesini alma.
Some people would say you're lucky to survive all this.
Bazıları hayatta kaldığın için şanslı olduğunu söylüyordur.
Or you could just walk up and say hello like civilized people.
İsterseniz medeni insanlar gibi çıkıp merhaba da diyebilirsiniz.
I'll tell people that you're five years older than you say you are.
Herkese senin onlara söylediğinden beş yaş daha yaşlı olduğunu söylerim.
Greetings, loyal subjects. Honored guests from the Nazi Reich. And people of the American Territories, or, as they like to say here...
Sadık vatandaşlar, Nazi İmparatorluğu'ndan gelen onurlu misafirler ve Amerikan bölgelerinden gelen insanlar selamlar!
♪ To those who say we can't sit there ♪ I know that there are people out there, people I can count on.
Dışarıda güvenebileceğim insanların olduğunun farkındayım.
After all the people left to the city, remaining number is 521 families.
Şehire gidenlerden sonra köyde kalan aile sayısı 521.
Sorry to say this... 25 years back you told them that development is not growing individually, it means even the people around you.
Bunları söylediğim için üzgünüm.. 25 sene önce onlara sen demedin mi Gelişmeler bireysel olarak olur, her insan kendini geliştirmeli.
And I'm proud to say that I'm not one of those people.
Ve bu insanların arasında olmadığımı söylemekten gururluyum.
The people in my group at the LGBT center, they say that you have to have a letter if you're gonna physically...
LGBT merkezindeki arkadaşlarım sizden fiziki olarak bir evrak alabileceğimi söylediler.
Not many people can say that.
Yaptığım şey de iyiyim, en iyi.
If people knew when death was coming and could say goodbye how nice would that be?
İnsanlar da ölümlerinin geldiğini görebilse ve veda edebilse ne kadar hoş olurdu.
The people have no questions for this witness, Your Honor.
- Davacı tarafın bu tanığa sorusu yok, sayın hakim.
And the only people who really understand just how bad are the ones without any say, without any voice.
Ve bu durumu cidden anlayabilenler ne yazıktır ki birşey söyleme hakkı olmayanlar, sesi olmayanlar.
We don't say things that hurt people's feelings and make them cry.
İnsanları kıran ve ağlatan sözcükleri söylememeliyiz.
People often say, "Dale, why so grumpy?"
İnsanlar bazen şöyle der, "Dale, neden bu kadar huysuzsun?"
Just say what's in your squanch and people understand.
Squanchında ne varsa söylersin ve anlarlar.
- Three. People always hold up three fingers when they say that.
İnsanlar bunu söyleyince hep üçü gösteriyor.
Pillow talk is so much more valuable than the tedious codswallop people spout in public, but, I must say, you did remarkably well keeping your other side from her.
Yastık muhabbeti dışarıda kaynayan sıkıcı abuk subuk insanlardan daha değerli ama hakkını vermeliyim. Diğer yönünü ondan bayağı iyi sakındın.
It's amazing to me that people wake up every morning and say, "Yeah, another day, let's do it." How do people do it?
Her sabah uyanıp "Yeni bir gün, hadi başlayalım." denmesi bana çok ilginç gelmiştir. Bunu nasıl yapıyorlar?
Let's just say you no longer corner the market on not being dead as people think.
Ölü olmama konusunda piyasa hakimiyetini kaybettin diyelim.
Only how many crazy / bored people there are in the city.
Sadece şehirdeki deli ve sıkılmış insan sayısını öğrenebildim.
Suffice it to say, I'm a little less dead than most people think.
Özetlemek gerekirse, bazı insanların düşündüğü gibi ölü değilim.
That's the number of people Caroline and I have saved...
Caroline ile kurtardığımız insan sayısı.
What do you want me to say, because I'm pure evil, because I like seeing people suffer?
Ne dememi istiyorsun çünkü ben tam bir şeytanım çünkü insanların acı çekmesini seviyorum dememi mi?
Well, some Reform people would say he's Jewish.
Bazı reformcu insanların yahudi olduğunu söyledi.
people say that 17
sayonara 114
say my name 79
say hello to my little friend 37
saying 381
says 221
sayid 267
sayuri 58
say cheese 102
say it louder 17
sayonara 114
say my name 79
say hello to my little friend 37
saying 381
says 221
sayid 267
sayuri 58
say cheese 102
say it louder 17
say hi 185
say something 1124
say it like you mean it 26
say your prayers 56
say what now 22
say it ain't so 28
say it again 435
say it out loud 26
say what 525
says who 419
say something 1124
say it like you mean it 26
say your prayers 56
say what now 22
say it ain't so 28
say it again 435
say it out loud 26
say what 525
says who 419