She turned Çeviri Türkçe
2,328 parallel translation
Then she turned toward the king's privy council and continued.
" Sonra kralın danışma meclisine döndü ve devam etti.
She turned what might have been a scarring boyhood memory into the sweetest of recollections.
Çocukluk dönemi hatıralarıma en tatlı anıyı koymuştu.
She turned on me. - Sorry.
Üzgünüm.
I think she turned me into a Jefferson Starship.
Sanırım beni bir Jefferson Starship'e çevirdi.
Oh. Maybe she just fell asleep and she turned to stew.
- Belki de sadece uyuya kalmıştır ve yahniye dönüşmüştür.
But then she turned 35... and then 40... and when she turned 50 I thought somehow... we might grow old together.
Ama 35 oldu ve sonra 40 sonra 50 oldu ve ben nedense beraber yaşlanacağımıza inandım.
She turned up in Valencia.
Valencia'da ortaya çıktı.
Then she turned 18.
On sekiz yaşında geri döndü.
'cause that old heifer, she turned down loans just for a hobby.
Gerçekten nefret ettiğini söylerdiniz çünkü yaşlı kısır karı kredi başvurularını sırf gıcıklık olsun diye geri çevirirdi.
She turned down a job at G. D?
GD'deki bir işi red mi etti?
And apart from her running away a few dozen times and a brief stint in jail, she turned out okay.
Ayrıca, onlarca kez evden kaçışını ve hapisteki kısa bir istirahatini saymazsak sonuç hiç fena değil.
She turned down the contract.
Kontrati reddetti.
Or how about her first husband, who she turned into a crispy critter one night?
İlk kocasına ne demeli, bir gecede mi böyle bir hayvana döndü?
And there was no light in the hall, and... she turned the wrong way.
Koridorda hiç ışık yoktu ve yanlış tarafa gitti.
And she turned to me and said...
Bana döndü ve dediki...
Maybe she turned into someone else.
Belki de başka birinin görüntüsüne bürünmüştür.
I offered to pay her rent plus double what she made as an escort, but she turned me down.
Kirasını artı eskort olarak ne kadar kazanıyorsa iki katını ödemeyi teklif ettim ama beni geri çevirdi.
Did you know that she turned her house in Costa Rica into an eco-friendly bed and breakfast?
Kosta Rika'daki evini, çevre dostu oda-kahvaltı bir otele dönüştürdüğünü biliyor muydun?
She turned her ankle on your Hot Wheels.
Oyuncak arabana basıp bileğini burktu da.
she turned to me, bended his head to me touched her lips to mine.
Bana doğru döndü, başını bana doğru eğdi dudaklarını benimkilere değdirdi.
She turned me to herself.
Beni kendine döndürdü.
We asked the governor to borrow $ 10 million, and she turned us down.
Validen 10 milyon dolar borç istedik ve bizi geri çevirdi.
She turned a routine follow-up into a cross-examination.
İşi resmen sorgulamaya götürdü.
It turned into the OK Corral, she died, and apparently this guy had jumped bail a week earlier.
İş silahlı çatışmaya dönmüş ve kız ölmüş. Ve anlaşılan vuran adam bir hafta önce kefalet duruşmasına gelmemiş.
And then for... no reason I can wrap my dad head around, she... turned into one of those... lashing out at everything, angry teenage things, you know?
Sonra hiç neden yokken onun şu her şeye çıkışıp duran kızgın ergenlerden birine döndüğü fikrini hazmetmeye çalışıyorum.
I could not have known that when she did not come home, her father would go out looking for her, driving in the rain, so that when the traffic light turned red, his truck skidded through the intersection at Harvard yard, killing a pedestrian.
Eve dönmediği için babasının yağmurda aracını kullanarak onu aradığını trafik ışıkları kırmızıya döndüğünde de kamyonunun Harvard Meydanındaki kavşakta bir yayayı öldüreceğini bilemezdim.
Third of all, she knows she only got the job because you turned it down, which must drive her nuts.
Üçüncü larak, biliyorki onun o işi alabilmesinin tek nedeni... senin o teklfi reddetmen, ki bu onu çıldırtıyor.
She give it to me when I turned 16.
16 yaşıma girince de annem bana verdi.
She give it to me when I turned 16.
16'tıma bastığımda bana vermişti.
She said he had a past but he's turned things around for himself.
Dediğine göre kötü bir geçmişi de olsa, düzeltmeye çalışıyormuş.
She wasn't the one that turned me in.
Beni ele veren o değildi.
What I thought was going to be a date with your mom turned into your mom telling me that she's dating... other people.
Ben, bunun bir randevu olduğunu düşünürken o, bana başkalarıyla görüştüğünü söyledi.
She tossed. I turned.
Bir o, bir ben.
She built what basically turned out to be a financial house of cards.
Sahte bir yatırım fonu kurup insanların paralarını hortumladı.
She erased Eric's memory, turned him into a walking shell.
Eric'in hafızasını sildi, zihnini bomboş etti.
She took the first bullet, and then he turned the gun on himself.
- İlk kurşunu kız almış, - ve sonrada kendini vurmuş.
As she feverishly awaited Isabelle's reply, Isabelle thought of her dream and the offer she'd turned down.
Amélie heyecanla cevabı beklerken lsabelle gördüğü rüyayı ve geri çevirdiği teklifi düşündü.
I turned her away because she did.
Ben de onu sana aşık oldu diye geri çevirdim.
She went to her room, turned to the wall.... Six weeks later she was dead.
Odasına gitti, duvara döndü... 6 hafta sonra, hayatını kaybetti.
How did she seemed When I turned $ 500 the $ 5,000?
500 doları 5000 dolara... döndürdüğüm vakit neler hissettin?
So when your people finally break in, because she's missed an appointment or whatever, and find two bodies... hers will be murdered, and his will have turned the gun on himself - silenced, of course... and, incidentally, stolen from his department a few days previously.
Kadın bir randevusuna filan gitmeyipte senin adamların evine girdiğin de iki ceset bulacaklar kadın öldürülmüş olacak ve o da silahla, kazara bir kaç gün önce kendi bölümünden çalınan susturuculu olan tabi, kendini vurmuş olacak.
She's turned your head, Jimmy.
Bonny ve adamları onu bulmamıza yardım edebilir. Aklını çelmiş Jimmy.
Also, uh, I turned her into a vampire, and she killed about 29 people so far.
Ayrıca.. onu vampire çevirdim ve 29 kişiyi öldürmüş
She's turned her sorority sisters into vampires. And she's strong. She's really strong.
Herkesi vampire çeviriyor ve çok güçlü
Told her to finish her law degree and pull her life together, and then you took that newfound confidence she had, and you turned it against her.
Ona okulunu bitirmesini ve diplomasını almasını, hayatını kurtarmasını söyledin o zaman sana güvendiğini keşfettin ve bunu, ona karşı kullanmaya başladın.
Even if she'd known what he did, she couldn't have turned him in.
Hatta onun böyle birşey yapatığını bilseydi, ona bu şekilde bağlı olmazdı.
She had just turned six.
Daha yeni 6 yaşına girmiş.
Maybe she wanted to see her daughter's rapists burn to death... so the angels turned her into a pillar of salt for disobeying them.
Belki kızlarının tecavüzcülerinin ölümüne yanmasını izlemek istedi. Ve melekler onlara itaatsizlik ettiği için Lut'un karısını tuzdan bir sütuna dönüştürdüler.
That you turned her into a monster or that she'd be such a good one?
Onu bir canavara dönüştürdüğünü mü, yoksa bu duruma ne kadar iyi uyum sağladığını mı?
Just the other day I was talking to my kid and I was saying something... and she looked at me and went like... And I could tell she had just turned off.
Geçen gün kızımla konuşurken bir şey anlatıyordum o da bana bakıyordu ve benden uzaklaştığını hissettim.
Police reports from the day confirm that Alma turned to prostitution so that she and her child could eat.
Polis raporlarına göre vesika alıp çocuğunun karnını doyurmak için hayat kadını olmuş.
she turned me down 20
turned 68
turned out 22
she told me 344
she told me everything 40
she tried 35
she texted me 29
she tried to kill me 33
she threatened me 21
she tell you that 16
turned 68
turned out 22
she told me 344
she told me everything 40
she tried 35
she texted me 29
she tried to kill me 33
she threatened me 21
she tell you that 16