Turned out Çeviri Türkçe
6,104 parallel translation
Turned out to be one change too many.
Bir değişikliğin çok fazla olduğu ortaya çıktı.
Look how well I turned out.
- Bak ben nasıl anne oldum.
How do you think Steve Jobs turned out so great?
Steve Jobs'un nasıl böyle büyük biri olduğunu sanıyorsunuz?
So I sent him in to be me to make you not like him, but it turned out you liked him, which means you like me.
Ondan hoşlanma diye onu ben olarak yolladım ama sonradan sen ondan hoşlandın yani benden hoşlanıyorsun.
I mean, look how great Thornado turned out to be.
Demek istediğim, Thornado'nun ne kadar harika bir şeye dönüştüğüne baksana.
That red egg turned out to be a screaming death.
O kırmızı yumurta bir Ölüm Çığlığına dönüştü.
"Look how good you turned out."
Kendine bak, ne kadar iyi olmuşsun "
If that is true, then couldn't it also have turned out really bad for us?
Bu doğruysa o zaman bizim için gerçekten kötü bir sonuç da doğuramaz mıydı?
I'm really surprised how this turned out.
Bir anda kendimizi nasıl yatakta bulduk anlamadım.
Maybe not great, but better than mine, and I turned out all right.
Belki muhteşem değil ama benimkinden daha iyi. Her şeyi yoluna koyacağım.
Thought I'd be safe calling the SSCI, but... we know how that turned out.
SSCI'ı aramanın güvenli olacağını düşündüm ama bunun nasıl sonuçlandığını gördük.
But those military textile fibers Loretta found- - those turned out to be almost 70 years old.
Loretta'nın bulduğu askeri tekstil iplikleri neredeyse 70 yıllık.
Turned out the "420" was in reference to her weight.
190'ın onun kilosunu işaret ettiği ortaya çıktı.
All I know is that both of them turned out to be gay.
Tek bildiğim ikisi de gey çıkmış.
You turned out to be better than master.. ... in'sticking your Leg'.
Onun bacağından çok ailesine yardımcı oldun.
The anonymous informant turned out to be Min-gi
Muhbirin Min-gi oldugu ortaya çikti.
Maybe things would have turned out different.
Belki olaylar daha başka türlü olurdu.
It turned out Stacey's vulnerability was that she just wasn't as clever as Chloe.
Stacey'nin zayıf noktasının Chloe kadar zeki olmaması olduğu ortaya çıktı.
Fedotov turned out to be a decent person
Fedotov Matveyeviç, iyi kalpli bir insan çıktı.
And then I turned out to be a perfect match.
Sonrasında tam uyumlu olduğumuz ortaya çıktı.
I can't help but think about how things might have turned out differently.
İşlerin bizim için ne kadar farklı şekil aldığını düşünmeden edemiyorum.
She wants to have dinner, see how you turned out.
Bir akşam yemeğine çıkarak nasıl değiştiğini görmek istedi.
I'm sorry it turned out like this, G.
Olay boka sardığı için üzgünüm, G.
I'm sorry it turned out like this, G.
Olayı boka sardığım için üzgünüm, G.
I know how you turned out.
Nasıl olduğunu biliyorum.
And look how well that turned out.
Bak ne kadar güzel yürümüş.
As it turned out, she built that thing to exploit your access to high-level Earth Republic officers.
Meğer o şeyi senin yüksek seviye D.C. memurlarına olan erişimini kendi çıkarına kullanmak için yapmış.
It soon turned out that the only thing Daffi DIDN'T delete were the games.
Yakın zamanda ortaya çıktı ki Daffi'nin sunucuda SİLMEDİĞİ tek şey oyunlardı.
I got this clown to come and perform, but it turned out he had surprisingly fierce political views, and he ended up egging me.
Ama şaşırtıcı şekilde, ateşli siyasi görüşleri oldu ve beni kışkırtarak sonlandı.
You'll be happy to know that the operation turned out to be one of the biggest Rico busts of all time.
Operasyonun en büyük Rico baskınlarından biri olduğunu duymak seni sevindirir herhalde.
Turned out to be a hell of a hunch.
Meğer önsezin doğruymuş.
Well, this is how Scott Caan was raised, and he turned out okay.
Scott Caan'ı popüler yapıp, iyi bir konuma getiren de tüttürme molasıydı.
You made an investment in Harvey, and I think that turned out pretty well.
Karşınızda kanıt A. Harvey'e bir yatırım yaptın ve bence karşılığı çok iyi oldu.
They turned out to be Americans.
Meğersem Amerikanlarmış.
Once I thought I had, but it turned out to be a beautifully-worded firing, so judge me all you want.
Aldığımı sandığım an, bu birden güzel sözle söylenmiş bir kovulmaya dönüştü, - yani beni istediğin gibi yargıla.
Harvey, I'm really sorry that the Mike thing turned out this way.
Harvey, Mike olayı bu şekilde sonuçlandığı için çok üzgünüm.
And I hoped you weren't the duplicitous lowlife you turned out to be, but here we are.
Ben de sonradan anlaşıldığı üzere iki yüzlü aşağılığın teki olmamanı ummuştum ama oldu işte.
Come on, you're all heroic and Paul Bunyan-y, and I'm- - I'm, like, some sissy man with- - with pinkish cheeks and a turned-out heel.
Sen Paul Bunyan gibi bir kahramanken ben pembe yanaklı ve ayağını yukarı kaldırmış bir hanım evladı gibiyim.
She turned my son against me and convinced my crew to throw me out into the dirt.
Oğlumu karşıma aldı ve ekibimi beni dövmeleri için ikna etti.
What she'll really want Is the sick rooted out or turned in by their neighbors.
Esas isteğiyse, komşularıyla hastalığın kökü kazınsın ya da onlarda kalsın.
Well, they may have turned on him. But he came out of there a hero who almost died saving the president's son.
Ona sırtlarını dönmüş olabilirler ama adam başkanın oğlunu kurtarmak isterken neredeyse canından olan bir kahraman olarak dışarı çıktı.
Turned out to be nothing but a vindictive lie.
İntikam güden bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıktı.
You turned me out!
Beni kullandın!
Hamburger Hill messed up my head, turned it inside out.
Hamburger Tepesi aklımla oynadı, her şeyimi altüst etti.
I mean, she just turned and walked out.
Öylece çıktı gitti.
I cried out, she turned to look at me, she saw the face of...
Çığlık attım. Bana bakmak için döndü, O'nun yüzünü gördü.
When you walked out, she was probably devastated and... and turned to the only source of comfort that she had available to her.
Onu terkettiğinde muhtemelen yıkılmıştı ve... ve onu rahatlatabilecek tek kaynağa geri döndü.
And he turned out to be wrong.
Ve haksız olduğu ortaya çıktı.
Turned states evidence against these mob guys out of Chicago.
Şikago'daki çete adamlarına karşı devlet lehinde tanıklık yaptı.
So you just turned her out onto the street?
Yani sokağa geri mi gönderdin?
My S.O. turned out to be a lying son of a bitch.
- Bana dokunma.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out of 299
out loud 97
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out of 299
out loud 97