Slipped my mind Çeviri Türkçe
260 parallel translation
I meant to tell you about him last night, but I guess it slipped my mind.
Dün gece ondan söz edecektim, ama aklımdan çıkmış.
There's one thing slipped my mind entirely.
Aklımı kurcalayan bir şey var.
It's a funny thing, it just slipped my mind.
Çok komik, aklımdan çıkıverdi.
I knew what I wanted to say, but somehow it slipped my mind.
Bir saniye, söylemek istediğim şeyi biliyordum ama birden aklımdan uçuverdi.
I reckon it just slipped my mind.
Galiba vermeyi unuttum.
Yeah, Sister Bessie, I done made me a great big mistake yesterday but it clean slipped my mind at the time.
Evet Rahibe Bessie, dün büyük bir hata yaptım ama o anda aklımdan uçup gitmişti.
I'm so used to buying in stores where I'm known that it totally slipped my mind. - Mr. Ha-Ha-Ha –
Tanındığım yerlerden alışveriş yapmaya o kadar alışmışım ki bunu tamamen unutmuşum.
I had meant to ask you down before but it slipped my mind.
Daha önce soracaktım fakat hep vazgeçtim.
Completely slipped my mind.
Tamamen aklımdan çıkmış.
It slipped my mind the moment you said it.
Söyledin ama unuttum hemen.
It slipped my mind.
Unutmuşum.
I came here to talk to you about something, but after I saw you it... slipped my mind.
Seni gördükten sonra unuttum.
The title seems to have slipped my mind.
Hikayenin adı kafamdan uçup gitti.
- Your last name has slipped my mind.
Soyadını unuttum.
I guess it just slipped my mind.
Sanırım aklımdan çıkıp, gitmiş.
I meant to say something, but it slipped my mind.
Söyleyecektim, ama laf karıştı.
- It just slipped my mind.
- Aklıma gelmedi.
Slipped my mind, I'm afraid.
Korkarım ki atlamışım.
I don't know why, but it completely slipped my mind!
Bakalım ne olacak diye, Bilmem nasıl oldu tamamen unuttum!
It just slipped my mind, that's all.
Unutmuşum sadece, hepsi bu.
I guess it slipped my mind, but the Pit's never been what it's supposed to be, by reputation anyway.
Herhalde aklımdan çıktı, ama Purple Pit hak ettiği üne asla kavuşamadı.
Must have slipped my mind.
Aklımızdan çıkmış işte.
- It slipped my mind.
- Aklımdan çıkıvermiş!
I meant to let you know, but the whole thing completely slipped my mind.
Sana haber verecektim, ama tamamıyla aklımdan çıkmış.
This came for you. It slipped my mind.
Bu sana gelmişti, unutmuşum.
It just slipped my mind for the moment.
Bir an aklımdan çıkıvermiş.
I feel something's slipped my mind.
Bir şeyi unutmuşum gibi hissediyorum.
With all this excitement, it slipped my mind.
Bunca kargaşanın içinde aklımdan çıkmış.
Now it slipped my mind.
Unuttum.
Oh, the war! Oh, yes, completely slipped my mind, yes, I'd forgotten all about it.
Savaş mı, evet, tamamen aklımdan uçup gitti... evet, tüm olanları unuttum.
I'm afraid your species'mastery of the molecular trick slipped my mind.
- Bir şey yok John. - Taybor'un parfümü. Helena, o zihni karıştırıyor.
The marriage slipped my mind.
Ha, şu Bobby. Evliliğimi unutmuşum.
- Um... it slipped my mind.
- Unuttum.
It slipped my mind for a moment.
Onunla burada buluşmamızı istedi.
Oh, quick, quick! It slipped my mind entirely.
Çabuk, tamamen aklımdan çıkmış.
Halloween just slipped my mind this year.
Cadılar Bayramı bu yıI aklımdan çıkıvermiş.
I meant to tell you about it but it slipped my mind.
Sana söyleyecektim ama aklımdan çıkıvermiş.
Indian studies totally slipped my mind.
Kızılderili çalışmalarım tamamen aklımdan silinmiş.
Yes, but it slipped my mind.
Evet ama unutmuşum.
- Must have slipped my mind.
- Aklımdan uçmuş gitmiş.
Just slipped my mind.
Aklımdan çıkmış.
- It slipped my mind.
- Aklımdan çıkmış.
Oh no the names of the Cabinet has slipped my mind.
Hayır, olamaz kabine üyelerinin adlarını unuttum.
It seems to have slipped my mind.
Nedense aklımdan çıkmış.
- It slipped my mind.
- Aklıma gelmedi.
Any wonder it slipped my mind?
Aklımdan çıkmasına şaşmamalı, değil mi?
She slipped my mind.
Tamamen aklımdan çıkmış.
- It slipped my mind.
- Unutmuşum.
Oh, yeah, obviously he did and it slipped my mind.
Aman Tanrı'm! Sizler de burada aklınızı kaçırmış olmalısınız!
It slipped my mind.
Aklımdan çıkmış.
It just slipped through my mind. I got a lot of things to think about.
O olmadan, bu öğleden sonra bir su gösterim olmaz.
my mind is made up 37
my mind 66
my mind's made up 43
mind 439
mindy 774
minded 447
mind over matter 19
mind the gap 34
mind your head 41
mind your own business 391
my mind 66
my mind's made up 43
mind 439
mindy 774
minded 447
mind over matter 19
mind the gap 34
mind your head 41
mind your own business 391