English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Sounds cool

Sounds cool Çeviri Türkçe

358 parallel translation
That sounds cool.
Kulağa hoş geliyor.
It sounds cool.
Harika birşey olsa gerek.
Yeah, that sounds cool. Great.
- Orada yatıyorum.
- Sounds cool. Could we all sneak in?
- Çaktırmadan içeri girebilir miyiz?
Sounds cool.
Kulağa hoş geliyor.
That sounds cool.
İyi bir fikir.
And I thought to myself, "Glass blowing sounds cool."
Sonra kendi kendime "cam üflemek harika" dedim.
- Sounds cool.
- Harika olur.
That sounds cool to me.
Bana uyar.
Sounds cool. I'll see you later.
Kulağa harika geliyor.
'Cause it sounds cool.
- Kulağa havalı geliyor.
Sounds cool.
Anlaştık o zaman.
Sounds cool.
Harika.
That sounds cool.
Çok hoş.
Sounds cool.
İyi yapmışsın.
- Sounds cool.
- Harika görünüyor.
- That sounds cool.
- Kulağa hoş geliyor.
That sounds cool.
Kulağa hoş geliyor. izin verir misiniz?
- Sounds cool.
- İyi bari.
Scott can respect their situation, and knows that, you know, the offer at hand of them becoming a werewolf sounds like a really cool thing, but knows that it just is not.
Scott, onları anlıyor, kurtadama dönüşmenin onlara çok cazip ve havalı geldiğini ama aslında bunun hiç te öyle olmadığını biliyor.
The sounds of the countryside floated into my cell with the cool night air, that smelled of earth, and salt, and fanned my cheeks.
Kırdan gelen sesler, toprak ve tuz kokan serin gece havası hücreme doldu ve yanaklarımda esti.
( MAKING BUZZING SOUNDS ) Just be cool, Hippo.
Sakinleş, Hippo.
I'm getting funky to the smooth cool sounds of Fast Eddie A!
Ben yumuşak punk ile başlıyorum Fast Eddie'nin müthiş melodileri!
That sounds cool.
Zevkli görünüyor.
- Sounds like a cool guy.
- İyi bir adama benziyor.
All my bridesmaids are gonna wear sailor hats. - That sounds so cool.
Nedimelerimin denizci şapkası olacak.
The cool breeze, the sounds of the city, the smell of morning coffee and the Louvier family.
"Soğuk rüzgâr, şehrin sesleri..." "... sabah kahvesinin kokusu... " "... ve Louvier ailesi. "
That sounds pretty cool, doesn't it?
Kulağa hoş geliyor, değil mi?
That sounds kind of cool.
Ne havalı bir isimmiş.
Sounds like a cool fort.
Sükunetli bir kaleye benziyor.
Sounds nice and cool.
Güzel.
It sounds really cool!
Sesi gerçekten kulağa çok iyi geliyor!
THAT SOUNDS KINDA COOL.
Kulağa güzel geliyor.
That actually sounds kinda cool.
Çok havalı gibi.
Cool. That sounds like a blast.
Eğlenceli olacağa benziyor.
Usually, I'm the cool friend. - Sounds a little freewheeling for you.
Ben onun yanında soğuk kalıyorum.
That sounds cool.
Bu harika ya.
It's probably not nearly as cool as it sounds.
Bu muhtemelen kulağa geldiği kadar iyi değildir.
I wish this felt half as cool as it sounds.
Umarım kulağa geldiğinin yarısı kadar da olsa etkili olmuştur.
- Uh, yeah. Yeah, that sounds really cool.
- Tabii tabii... kulağa hoş geliyor.
It actually sounds pretty cool.
Aslında kulağa hoş geliyor.
I was thinking... this online dating thing sounds kind of cool.
Düşünüyorum da... bu sanal ilişki çok hoş olabilir.
I gotta tell you, car, that sounds pretty freakin'cool.
İtiraf etmem gerek Carrie, kulağa çok güzel geliyor.
Squaresville sounds pretty cool.
Kare kasaba iyi gibi duruyor.
Yeah, no, it sounds really cool.
Evet - hayır- şey, gerçekten harika.
Well, causing pain sounds really cool, I know, but... it turns out it's really upsetting.
Acı çektirmek kulağa hoş geliyor, biliyorum ama aynı zamanda üzücü.
Causing pain sounds really cool, but... turns out it's really upsetting.
Acıya sebep olma fikri kulağa hoş geliyor, biliyorum. Ama üzücü olabildiğini gördüm.
He sounds very cool, and not just'cause he owns his own jet.
- Çok tatlı birine benziyor.
Everybody's job description sounds so damn cool.
İş açıklamaları kulağa hep cool geliyor.
It sounds cool, man.
Ben de katılmak istiyorum.
Actually, that sounds kind of cool.
Açıkçası, kulağa hoş geliyor. Hoşuma gitti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]