The other man Çeviri Türkçe
1,694 parallel translation
- What about the other man?
- Peki ya diğer adamınki?
And now neither man leaves his respective tower of isolation for fear of what the other man will do to him.
Şimdi, diğer adamın kendine ne yapacağı korkusundan dolayı hiçbiri tecrit edilmiş kulesini terk etmiyor.
Yes... and the other man too.
Evet... diğer adamı da edebilirim.
You're about to meet the other man your father helped raise.
Babanın el uzattığı diğer adamla tanışmak üzeresin.
That is if you are resolved to die, and the other man wants badly to live.
O da senin ölmeyi, rakibinin de yaşamayı çok istemesi.
This other man, the other man who loved you,
Şu öbür adam şu, seni sevmiş olan.
Because the other man... this man she's known all her life... she loves him very much.
Çünkü diğer erkeği, küçüklüğünden beri tanıyor, ve onu çok seviyor.
- Who's the other man?
- Diğer adam kim?
Just Dylan and the other man.
Sadece Dylan ile diğer adamı gördüm.
Do you know who the other man is?
Diğer adamın kim olduğunu biliyor musunuz?
The other man, is he still alive?
- Diğer adam hâlâ hayatta mı? - Hiç hareket etmiyordu.
On the other hand, there's the Japanese man who grows his vegetables down on Jefferson, near the sloughs.
Diğer bir yandan, Jefferson'da bataklığın yanında sebzelerini yetiştiren bir Japon var.
... the unknown man who fell 62 stories is none other than the highly controversial Indian Doctor, Kalan Otsal, of the Valley of Flowers Corporation... He lies dead on the road.
... 62. kattan düşen kimliği belirsiz adam Çiçekler Vadisi Şirketinin sahibi tartışmalı Hintli doktor Jalan Otsal'dan başkası değil.
Who's that man over there, on the other side of the table?
Şuradaki adam kim? Masanın diğer tarafında duran? Jensen.
All the other lions had given up the hunt hours ago, except your old man.
Diğer bütün aslanlar, avlanmaktan saatler önce vaz geçmişti baban hariç.
The captain's down below, and there's one other man on deck.
Kaptan aşağıda, güvertede bir adam daha var.
I did some research and discovered the anonymous young man who wrote this remarkable book was none other than one of my very own students.
Mutluluk bir düğme mi? Bu çok mastürbasyonca. Evet ama mastürbasyon gelmiş geçmiş en büyük icatlardan biri, değil mi?
If you act like the fuckin'man and you think you're the fuckin man, then nothing is gonna make that other schmuck lookin'up to you think that you're not the fuckin'man.
Eğer sıkı biri gibi davranıp sıkı biri olduğunu düşünürsen. O zaman enayiler sana baktığında, asla sıkı bir adam olmadığını anlamazlar.
Well you know what they say, under the old government man exploited man. But since the Revolution it's the other way around.
- Devlet açısından belki evet ama evrimin diğer yüzünü görmen de gerekiyor
'Cause there's a dead man on the other end of this fucking line!
Yaptığım bu. " " Çünkü bu hattın öbür ucunda ölü bir adam var! "
- I'm in the other room, man, so, yes.
- Evet, yan odadaydım.
Milky, man, I know I let you down the other night, but I swear to you I'll never fucking do it again.
Geçen gece seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum ama sana yemin ederim ki, bunu bir daha asla yapmayacağım.
I think, other than Bertram and Father, you are the first man ever to set foot in this room.
sanırım, Bertram ve babamdan başka, bu odaya adımını atan ilk erkek sizsiniz..
Well, you can stay here, cutting the nuts off another man's cows for chuck and wages till you're all stove up and walking around like a crab, like all the other bachelor cowhands from here to the Dalles.
Burada kalıp, başka bir adamın ineklerinin kafalarını koparabilirsin, buradan Dalles'a kadar diğer tüm bekar kovboylar gibi. Hem de sadece toplayacağın atlar ve yevmiyelerle, etrafta akıntı çağanozu gibi gezebilmek için.
They are saying to us that George Bush, like no other he is a man santo that it has been anointed with the task of... of... to create a Christian society not only in the U.S.A., but anywhere in the world. You know...
Onlara bütün insanlar arasında George Bush'un kutsanmış yüce bir insan olduğu ve sadece Amerika'da değil bütün dünyada Hıristiyan bir toplum oluşturmakla görevlendirildiği söyleniyor.
And he became the man of Lew Wasserman and of the other owners of Hollywood.
Ve Lew Wasserman ile Hollywood'un diğer sahiplerinin adamı haline geldi.
( man ) Let me see the other one.
Diğerini göster.
You know, the man you killed saved my life and the lives of 50 other men, you miserable frack.
Öldürdüğünüz o adam benim ve diğer 50 kişinin hayatını kurtardı, sizi sefil herifler.
On the other hand, here is a man who might be about to.
Diğer yandan bunu yapmak üzere olabilecek bir adam var burada.
For god sake man, can you please use the other access point?
Allah aşkına, lütfen diğer noktayı kullanamaz mısın?
Hey, man... park it in the garage on 14th Street, not the other shithole.
Selam, adamım 14. caddedeki garajın içine park et, saçma sapan bir yere değil.
Almost as famous as the man himself are the other members of Echolls'family, their sordid lives an endless source of tabloid fodder.
Echolls ailesinin diğer fertleri de neredeyse onun kadar ünlü. Tuhaf hayatları bulvar gazetelerine sonsuz haber kaynağı sağIıyor.
So you mean that the man you married was none other than the barber?
Yoksa bu evlendiğin adam bir berber miydi?
The times make the man, honey, not the other way around.
Zaman adamı yaratır tatlım adam zamanı değil.
Man, the other security guys are not gonna believe this.
Diğer güvenlik görevlileri buna inanmayacak.
You're such a nice man, and I actually did have a great time the other night, but I'm just not looking for a relationship right now.
Sen hoş birisin ve geçen gece harika vakit geçirdim. Ama ben bu ilişkiyi yürütmek istemiyorum.
I've lusted... And the other day I met this man.
Sonra bir önceki gün bir adamla tanıştım.
I'm sorry for tricking you into marrying me while I was carrying another man's baby, and for having yet another man's baby, and for leaving you while you were in the hospital, and some other stuff...
Başka bir adamın bebeğini taşırken seni benimle evlenmen için kandırdığım için özür dilerim. Ve başka bir adamın bebeğine göz kulak olduğun için ve sen hastanedeyken seni bıraktığım için ve tüm diğer şeyler için.
On the other side of the island, Eko brought a man with a broken leg to me for help.
Adanın diğer tarafındayken Eko yardım etmem için ayağı kırık bir adam getirdi.
Other than the man you caught, do you remember anyone else on the train at the time?
Yakaladığınız diğer adam dışında, o anda trende olan başka birsini hatırlıyor musunuz?
One man administered the experimental drug treatment, and the other helped you pay for it.
Biri deneysel ilaç tedavisini sağlıyor, öbürü de parasını ödüyor.
- ( man # 2 ) See you on the other side.
Diğer tarafta görüşürüz.
In other words, one day prior to the accident, the victim probably had sexual relations with a man other than the defendant
Bir başka deyişle kazadan bir gün önce kurban muhtemelen sanık dışında biriyle cinsel ilişkiye girmiş.
Hey listen, man, you gotta let me apologize for the other night...
Hey dinle adamım geçen gece için gerçekten özürlerimi -
In other news, the man gay striker Shel Grandy wants to marry has been revealed as Augusta prosecutor Ted Moore.
Sıradaki haber, eylemci eşcinsel Shel Grandy'nin... Augusta savcısı Ted Moore ile evlenmek istediği ortaya çıktı.
One's a man, the other's a woman.
Biri erkek, diğeri kadın.
That man and woman so clearly made for each other, we feel certain they're on the road to happiness.
Kadın ve erkek birbirlerine karşı kibardırlar, mutluluğa yol aldıklarını hepimiz biliriz.
I wonder, in time, if they'll even remember me, other than the man who broke their mother's heart.
Merak ediyorum da, beni acaba hatırlayacaklar mı? Annelerinin kalbini kırmaktan başka şeyler de yapan biri olarak.
Listen, man, ahem, about the, Uh, thing at the firehouse The other day, I, uh,
Baksana, geçen gün istasyonda olan şey için aradım.
The other way'round, man.
Tam tersiymiş dostum.
The same place as every other man that was in that room that night.
O gece, o odadaki diğer tüm adamların gideceği yere.
the other half 29
the other night 242
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other way around 24
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other night 242
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other way around 24
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other way 103
the other thing 93
the other thing is 17
the other two 35
the other 237
manda 42
mania 33
mani 42
mano 100
mandarin 19
the other thing 93
the other thing is 17
the other two 35
the other 237
manda 42
mania 33
mani 42
mano 100
mandarin 19
manhattan 123
management 67
manning 138
manslaughter 67
manual 26
mange 18
manuel 198
manu 88
manuela 81
manolo 90
management 67
manning 138
manslaughter 67
manual 26
mange 18
manuel 198
manu 88
manuela 81
manolo 90