English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The van

The van Çeviri Türkçe

7,912 parallel translation
I SOLD THE VAN.
Kamyoneti sattım.
Julio, check out the inside of the van, please.
Julio, kamyonetin içini kontrol et, lütfen.
The van could be at any number of installations.
Van tesisler herhangi bir sayı ile olabilir.
Take him to the van. Thank you.
Onu araca götürün lütfen, teşekkürler.
C.S.R.U. finished processing the van.
Olay yeri inceleme ekibi minibüsü aramayı bitirdi.
And along the way, she stopped to save this nice lady from certain death on the Van Wyck.
Ve yolda giderken bu hoş bayanı mutlak bir ölümden kurtarmak için durdu.
Listen, the van that took off from Leo's lab - with our meteorite sample...
Leo'nun laboratuvarından meteor parçamızla kaçan kamyonet vardı ya.
We've seen this, on the van the other day.
Sabah gördüğümüz minibüsün üzerinde de vardı.
Huck and Harper will pick up a random day laborer from the rental spot and ask him to drive the van they will have just rented, saying neither of you can drive because of Operation Iraqi Freedom injuries.
Huck ve Harper kiralama noktasından rastgele bir günlük işçi alırlar ve ona az önce kiraladıkları aracı sürmesini söylerler, çünkü ikiniz araba kullanamıyorsunuz Özgür Irak Operasyonu'nda aldığınız yaralardan dolayı.
The Mexican driver, who knows nothing, drops you off, returns the van and makes the easiest 30 bucks of his life.
Meksikalı sürücü, her şeyden habersiz, sizi bırakacak, aracı geri götürecek ve hayatının en kolay 30 dolarını kazanacak.
We're supposed to have the driver and the van by now.
- Şu ana kadar hem kamyoneti hem de sürücüyü bulmuş olmalıydık.
- And the van doesn't go in that direction because...?
Peki minibüs neden o yöne gitmiyor?
- And when Officer Pierce and Irving Junior pulled over this Waits character, apparently Irving deliberately punched in the wrong plate number because he wanted to search the van.
- Ve Memur Pierce ile Irving Junior Waits denen herifi kenara çektiklerinde anlaşılan Irving aracı aramak istediği için kasten yanlış plaka girmiş.
But the thing is, Harry, a case like this, you do not want a hinky probable cause on the van search.
Ama olay şu ki Harry, böyle bir davada aracın aranmasının ardında şüpheli bir sebep olmasını istemezsin.
Right.'Cause you saw in the back of the van, right, - what Waits did? - Yeah.
- Evet, gördüm.
Officer, take ahold of him, put him in the van.
Memur bey, mahkumu tutup araca bindirin.
I'm in the van with Waits.
Waits'le araçtayım.
Actually, it was much easier than you think, getting the boy into the van.
Aslında, oğlanı araca sokmak düşündüğünüzden de kolay olmuştu.
Barrel, go get that first aid kit out of the van.
- Fıçı, araçtan ilk yardım setini getir.
In the van?
Minibüste mi geleceksin?
Oh, come on, you don't wanna be in the van, Fiona.
Yapma þimdi, minibüste olmak istemezsin Fiona.
I got in the van with a stranger.
Bir yabancıyla karavana girdim.
Put Daniel on that door and bring the Van around.
Kapıya Daniel'ı koy ve kamyoneti getir.
Y... you didn't know it, but... I had a body in the van that day, too.
Sizin haberiniz yoktu ama o gün de kamyonette ceset vardı.
I told him I would take him to the movies. He got in the van.
Onu sinemaya götüreceğimi söyledim, o da kamyonete bindi.
What happened after you got him in the van?
Onu araca aldıktan sonra ne oldu?
Kiz, we're gonna need the van video.
Kiz, araçtaki görüntülere ihtiyacımız olacak.
Hey, the van is taking off. You wanna talk later?
Sonra konuşmak ister misin?
Unless you're checking your hair in my side view mirror, I'm gonna have to ask you to step away from the van.
Eğer dikiz aynamda saçlarına bakmıyorsan senden minibüsten uzaklaşmanı isteyeceğim.
Stop the van!
Minibüsü durdur!
He was the van driver.
O kamyonet sürücüsü oldu.
Did you confirm that the monitors are up in the van?
Minibüsteki izleme teçhizatı çalışıyor mu? Evet.
All the monitors in the van are on live feed now.
Minibüsteki bütün teçhizatlar, şu anda çalışıyor.
Okay, jane, I need you to get down to the van where wylie is.
Pekala, Jane. Wylie'nin bulunduğu minibüse gitmen lazım.
Jonathan, I said to wait in the van.
Jonathan, sana minibüste bekle demiştim.
OF COURSE, THE RAPIST HAS A RAPIST VAN.
Tabii ya, tecavüzcünün tecavüzcü bir kamyoneti var.
I need you to worry about figuring out the name of the person who stole our rock by tracking down that van.
I bizim kaya çaldı kişinin adını bulmaktan hakkında endişelenmenize gerek. O minibüsü aşağı izleme ile.
But a neighbor did notice a panel van speeding away around the time of death.
Ama komuşular o saatlerde hızla uzaklaşan, bir minibus fark etmişler.
We just got a hit off the B.O.L.O. for that van.
Minibüs için bir eşleşme bulduk.
Looks like the right van.
Doğru minibüs gibi görünüyor..
We found the contents of Dylan Blyer's desk in your van.
Minibüsünde Dylan Blyer'ın masasından alınmış bu belgeleri bulduk.
It's the son, call sign Hotel Whisky Kilo.
Bu oğlu, kod adı Hatay Van Kayseri.
Huck Finn, the Red-handed, and Joe Harper, the Terror of the Seas, will be dropped off by a Mexican man in a rental van.
Huck Finn, Suçüstü, ve Joe Harper, Denizlerdeki Terör, Meksikalı birinin kullandığı kiralık kamyonetten inerler.
- Raynard Waits, guy with the body in his van.
- Raynard Waits. Şu kamyonetinde ceset olan herif.
Dude with the body in his van?
Şu kamyonetinde ceset olan herif mi?
Well, I took the body, put it in my van, drove up to Laurel Canyon, and I buried it.
Cesedi alıp kamyonete yükledim sonra Laurel Canyon'a gidip gömdüm.
[indistinct conversations] Wylie's in position in the van outside.
Wylie minibüste yerini aldı.
I'm in the van.
Minibüsteyim.
The Red Hood Gang parked their van there this morning.
Kırmızı Başlıklı Çete arabalarını oraya park etti bu sabah.
The dead girl came to the clinic by way of a Miss Constance van Groot.
Ölen kız klinikteki işine Bayan Constance van Groot'un tavsiyesiyle başlamış.
Miss van Groot kept herself sealed off from the world, but she doted on my son.
Bayan van Groot kendisini dünyadan soyutladı ama oğluma çok düşkündü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]