The wife Çeviri Türkçe
22,946 parallel translation
It's an amusing post made by the wife of one of our employees.
Çalışanlarımızdan birinin eşinin gönderdiği komik bir gönderi var da.
We need to find her, see if she agrees with the wife about his parenting skills.
Onu bulmamız gerek bakalım kızı annesinin söylediklerine katılacak mı?
So, I traced the wife's phone records.
Bu yüzde karısının telefon kayıtlarını buldum.
The wife is Ellie.
Karısı, Ellie.
My sources tell me that Tom Winston made the cut. As did your wife, Sarah Bennett.
Kaynaklarım sırada Tom Winston ve karın Sarah Bennet'in olduğunu söyledi.
Maybe the fact that... my wife is on the kill list?
Belki karım da o listede olduğu içindir?
The director's wife is a pill popper - -
Özellikle de sakinleştiriciler.
Doctor oren huffnagel. His wife meets him at the middleton building.
Eşi ile Middleton Binalarında görüşüyor.
I thought you said this is where The director and his wife get therapy.
Yönetici ve eşinin terapide olacağını olacağını söyledin sanmıştım.
The Peacekeeper's wife and child are mine.
Barışkoruyucunun kızı ve karısı benim.
The one where I get my wife and kid back.
Çocuğumu ve karımı geri alacağım seramoni.
How could the Commander's wife.. ... fall for a man like him?
Binbaşının hanımı nasıl öyle bir adamın ağına düşebilir ki?
Until yesterday the Commander didn't want to see his wife.
Daha düne kadar karısını görmek istemiyordu.
So tell me, Commander. When you found out about your wife's illegitimate relation.. ... what was the first thought that crossed your mind?
Söylesenize, Binbaşı, karınızın yasak bir ilişkisi olduğunu öğrendiğinizde aklınızdan geçen ilk fikir neydi?
Other than the Commander and his wife.. ... is there any other witness who can prove.. ... that everything happened the way you said it?
Söylediklerinizin doğru olduğunu söyleyecek Binbaşı ya da karısı dışında herhangi biri var mı?
I'm out. You know, tonight I have to genetically modify a person while I watch "The Good Wife."
"The Good Wife" izlerken birinin genetiğini tasarlamam lazım.
Like the ones we believe are responsible for the disappearance of your wife.
Karınızın kaybolmasından sorumlu olanlar gibi.
More importantly, his wife seems to mean something to the Hunters.
Daha da önemlisi, karısının Avcılar için bir önemi var gibi görünüyor.
The witness doesn't have to testify because she's my wife. What?
- Tanık ifade vermek zorunda değil çünkü benim eşim.
He was the adoption agent that you and your wife met about Ethan. The day after he disappeared,
Karınızla birlikte Ethan'ı evlat vermeye çalışırken tanışmışsınız.
Your ex-wife who shot the Attorney General, and was publicly branded a Russian sleeper agent.
Başsavcıyı vuran alenen Rus ajanı olarak fişlenen eski eşinim.
More to the point, with his wife, Cynthia.
Daha çok karısı Cynthia ile.
I'm gonna buy my wife one of them candy-colored houses in Bermuda she loves... Retire with the money from this job.
Bu işten emekli olduğumda elime para geçmiş olacak ve Bermuda'da karımın sevdiği şeker rengi evlerden alacağım.
He thinks I'm responsible for the death of his wife.
Karısının ölümünden benim sorumlu olduğumu düşünüyor.
If I leave, I'm abandoning my wife and the others to a fate worse than death.
Ben bırakırsanız, ben terk ediyorum eşim ve diğerleri Ölümden daha kötü bir kadere.
My wife couldn't take the legal battles.
Eşim yasal savaşları kaldıramadı.
You could only hear the sobbing of Mashti Hassan's wife, sitting alone with her lit lantern on the stable's roof and the desperate moans of a cow from inside the stable. Sir!
Ahırın tavanına asılı gaz lambasının altında oturmuş ağlayan Mashti Hasan'ın karısının hıçkırıklarından ve ahırın içindeki bir ineğin çaresizce böğürmesinden başka ses duyulmuyordu.
0ne of the good things about this place are Mr. Shanazari and his wife.
Şahnazari Bey ve hanımı buradaki en iyi komşulardır.
Then we went upstairs and found your wife unconscious... there was blood all over the bathroom floor.
Sonra üst kata çıktık ve karını baygın hâlde bulduk. Banyonun zemini kanlar içindeydi.
My wife, the other actor, isn't feeling well.
Karım... Rol arkadaşım kendini iyi hissetmiyor.
You wouldn't say that, if you'd been there and seen the state your wife was in, on the bathroom floor.
Karını banyoda o hâlde yatarken görseydin öyle demezdin.
When Mr. Alimoradi opened the bathroom door, he thought, God forbid, your wife was dead.
Alimoradi Bey banyonun kapısını açtığında karının öldüğünü sandı, Allah korusun.
When my wife and I moved out of here, we went to a place that... it's previous tenant was... you know, a woman of the street.
Karımla ben buradan ayrılıp başka eve taşındık. Oranın eski kiracısı da... İşte, sokak kadınıymış.
My wife was alone in the house.
Karım evde yalnızdı.
When my wife was in the bathroom.
Karım banyodayken.
When my wife starts screaming, the guys makes a run for it, but...
Karım bağırmaya başlayınca herif kaçmaya başlamış ama...
Well, it's just, they've gone with my wife and daughter for "the exchange of vows" shopping.
Anladım da, karım ve kızımla beraber nikâh alışverişine gittiler.
- My wife's clothes were on the bed.
- Karımın kıyafetleri yatağın üzerindeydi.
Just a minute ago, your wife had opened the door for me.
Daha bir dakika önce karın bana kapıyı açmıştı.
Why did your wife open the door for me?
- Karın niye bana kapıyı açtı?
Your wife says I went into the bathroom?
- Karın banyoya girdiğimi mi söylüyor?
My wife was scared and bumped into the glass, otherwise God knows what you would've done, dirty scumbag!
Karım korkunca cama çarptı. Yoksa Allah bilir ona neler yapardın, şerefsiz herif!
The things that brought me back to a place of center were my... my children, relationships with, you know, with... with my wife and friends and the, uh, the strength and enduring qualities of all of us that came back together.
Merkezi bir yere beni geri getiren şeyler benim... çocuklarım, eşim ve arkadaşlarımla olan ilişkilerim, ve hepimizin birlikte geri gelen gücü ve kalıcı nitelikleriydi.
♪ But my wife bought me The brand new iPhone ♪ ♪ With an iPod Touch's case ♪
Ama karım bana aldı Yepyeni bir iPhone iPod Touch kılıfı ile
His wife knew he had his food tasted, so she killed him by having the figs on the tree daubed with poison.
Karısı onu gıdayla zehirledi... Ağaçta dalında asılı inciri zehirleyerek onu öldürdü.
Your wife reported that she was assaulted and held underwater in the hot tub.
Karınız saldırıya uğradığını ve kendisini jakuzide boğmaya çalıştıklarını söyledi.
Derek and his wife are in the bedroom and they're not sleeping.
Derek ve eşi ile yatak odasındayım ve onlar uyumuyorlar.
You know, you can cheat on your wife with hookers who indulge you in your diaper fetish and still be the senator from Louisiana, so long as you apologize.
Biliyor musun, sonunda özür dilediğin sürece eşini bebek bezi fetişine ses çıkarmayan fahişelerle aldatabilir ve hala Louisiana'da senato üyesi olabilirsin.
My wife and I hosted the cocktail party where your client killed Sadie.
Karım ve ben bir kokteyl parti veriyorduk ve senin müvekkilin Sadie'yi öldürdü.
When your wife has to use a cell phone to call you from the room in your own house, your house is too big.
Eğer karın evinin bir odasından seni cep telefonuyla arıyorsa büyük bir evin var demektir.
His wife's the one with the money, you know?
Para sahibi olan karısı biliyor musun?
wife 1732
wife and kids 16
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the way you talk 19
the way of the future 27
the world is changing 33
wife and kids 16
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the way you talk 19
the way of the future 27
the world is changing 33
the walls 37
the wall 69
the world has changed 35
the waitress 23
the way i look at it 29
the wall street journal 16
the way i figure it 33
the war is over 139
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the wall 69
the world has changed 35
the waitress 23
the way i look at it 29
the wall street journal 16
the way i figure it 33
the war is over 139
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the wedding 120
the way things are 19
the way 34
the way i heard it 23
the witch 63
the whole world 65
the words 90
the warehouse 20
the window 97
the witness 70
the way things are 19
the way 34
the way i heard it 23
the witch 63
the whole world 65
the words 90
the warehouse 20
the window 97
the witness 70