We should be going Çeviri Türkçe
379 parallel translation
- We should be going Harold.
- Gitmeliyiz Harold.
We should be going away from it!
Uzaklaşmamız gerekmez mi?
We should be going
gidelim
I guess we should be going.
Galiba gitmemiz gerek.
We should be going.
Sanırım gidiyoruz.
- Perhaps we should be going?
- Artık gitsek iyi olacak.
- It's all right, but we should be going.
- Sorun değil, ama çıksak iyi olur.
no, i'm pretty sure we should be going that way.
Hayır, bu yoldan gitmemiz gerektiğine eminim.
Honey, we should be going.
- Hayatım gitmeliyiz.
I think it's time we should be going.
Sanırım gitme vaktimiz geldi.
I think we should be going.
Trevor, artık gitmeliyiz.
Commander, we should be going like a bat out of hell.
Komutan, buradan cehennemden çıkar gibi gitmemiz gerekiyordu.
We should be going cos we have to pick up those airsick bags we talked about.
Biz kalkalım çünkü bahsettiğimiz kusmuk torbalarından almamız gerekiyor.
- No, I think we should be going.
- Hayır, gitmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- We should be going.
Gitsek iyi olur.
We should be going.
Gitmemiz lazım.
I really think we should be going, dear.
Gerçekten gitmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Don't you think we should be going for that kind of originality... instead of these same designs over and over, this cookie-cutter architecture?
Sizce de sürekli aynı tarzda olan yapılar yerine onun gibi orjinal fikirlerle dolu bir yapı yapmamız daha uygun olmaz mı?
Honey, I've developed a bit of a headache and I think we should be going.
Pam. Biraz başım ağrıyor gitsek iyi olur.
Yvonne, love, w... we should be going back.
Yvonne, tatlım, geri dönmeliyiz artık.
- We should be going.
- Gitmeliyiz. Hadi gidelim, hadi.
- I think we should be going. Let's go. We should go.
Hadi, gidelim.
You should've been more careful! What are we going to do now? Our grades were going to be based on that!
- Final notumuzu alacağımızdan dikkatli olmalısın!
Don't you think, since we are going to share the same bed... we should be introduced?
Aynı yatağı paylaşacağımıza göre sizce de tanışmanın vakti gelmedi mi?
Now we really should be going.
Artık kesinlikle gitmeliyiz
If we're going to be stared at, I think we should do this to real music.
Eğer gözlerini dikip bakacaklarsa sanırım bunu gerçek müzikle yapmamız gerek.
My feeling is that, well, we should put the past behind us, Bill, and since I'm going to be your guest for the next 50 years or so, well, would you mind if I called you "Dad"?
Bence, geçmişi geride bırakalım, Bill. Bundan sonra 50 yıl falan senin konuğun olacağıma göre, şey, sana "baba" dememin bir sakıncası var mı?
It's going to be cloudy and rainy all day, but Sunday is going to be sunny and beautiful, and I think that's the day we should get together and rendezvous.
Bütün gün bulutlu ve yağmurlu olacak ama pazara hava güneşli ve güzel olacakmış. Sanırım o gün için randevulaşıp beraber olmalıyız.
Now we should see a race develop between the mechanics, and they will determine who's going to be the first to go out.
Şimdi mekanikerler arasındaki yarışa tanık olacağız, Ve kimin önce çıkacağı onlara bağlı.
Having gone into Salerno with not enough troops - no commander ever has what he thinks he ought to have - l was determined that if I was to be the commander going into Anzio, or be the overall commander, that we should not go in on a shoestring.
Salerno'ya yetersiz sayıda birlikle giderken ki hiçbir komutan elinde yeterli asker olduğunu düşünmez eğer Anzio'ya girecek komutan ben olacaksam ya da genel olarak da oraya ucu ucuna yeterli bir kuvvetle gidilmemesi konusunda kararlıydım.
She seems to recognize you and feel comfortable around you... so we think, in a few days, she should be going home with you.
sizi tanımış görünüyor ve sizle rahat hissediyor... bu nedenle bir kaç gün içinde sizinle eve gidebileceğini düşünüyoruz.
Boomer, why don't you go up to elite class and see if there's anything going on we should be concerned about?
Bak bakalım, ilgilenmemiz gereken önemli bir şey var mı.
Boomer, why don't you go up to elite class and see if there's anything going on we should be concerned about?
Boomer, seçkin sınıfa çık endişelenmemiz gereken bir şey olup olmadığına bir bak.
We're going to be together in Boston, and I think we should get married.
Boston'da birlikte olacağız. Bence evlenmeliyiz.
You should be more worried about what we're going to do with you.
Sen esas sana ne yapacağımız konusunda endişelenmelisin.
Well, then it seems as long as we're going to use it, it should be exclusively in the romantic amounts.
Ee, kullanacağımıza göre,.. ... kesinlikle romantik miktarlarda olmalı.
well, you know, we really should be going now.
Şey, biz gerçekten gitmeliyiz.
While you're thinking about peace, love and whether or not we should be in Vietnam. Han is going to cut your fucking throat.
Sen sevgilini hayal ederken Han, boğazını kesecek.
I think we really should be going.
Sanırım bizim gitmemiz gerekiyor.
But if we're going to be married, we should talk and get to know each other.
Ama eğer evleneceksek, konuşup, birbirimizi tanımamız gerek.
We should be going.
- Teşekkürler.
We should be going.
- Gitmemiz gerekiyor.
So's our conversation. You should be washed in the blood... If we beat this thing to death, we're just going to get mad, right?
ve aramizdaki iletisim de... kanla yikaniyor olmaliydin... sunu keselim artik tamam mi?
- We really should be going.
- Gerçekten gitmeliyiz.
I realize that this visit is going to be difficult for some of us, but his credentials seem to be in order, so we should extend to him every courtesy.
Farkına vardım ki, bu ziyaret bazılarımız için zor geçecek, ama referanslarını inceledim ve bir sorun görünmüyor, bu yüzden ona nezaket göstermeliyiz.
I really must be going, or we should be late.
Biran önce gitmeliyim, yoksa gecikeceğiz.
We have to turn the direction around that we've been going in order to end inflation, end unemployment and get this country back where it should be in the eyes of the world.
Enflasyonu sonlandırmak, işsizliği bitirmek ve bu ülkeyi dünyanın gözünün üstünde olduğu yere geri getirmek için direksiyonu artık başka yere çevirmek zorundayız.
We really should be going.
Artık yola koyulmalıyız.
- If you're going to be the next to marry, perhaps we should start calling you Mr. McCoy.
Beast! - Tam Zamanında Gelin, Dostum biz seni Bay Mccoy Olarak Çağırmaya Başlamalıydık
If there's going to be a riot, we should have somebody there.
Oraya birini göndermek gerek, neme lazım, olay filan çıkar belki.
We should get going now, it'll be the lucky hour soon.
Konuşmayı keselim, onların vakti kıymetli.
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we shouldn't do this 20
we should 517
we should go inside 16
we should go out 20
we shouldn't be here 56
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we shouldn't do this 20
we should 517
we should go inside 16
we should go out 20
we shouldn't be here 56