We should go out Çeviri Türkçe
519 parallel translation
All I'm saying is we should go out and get Jube. That's all.
Tek söylediğim gidip onu bulmamız gerektiği.
Maybe we should go out there and give O'Hanlan some help.
Belki oraya gidip O'Hanlan'a yardım etmeliyiz.
We should go out again.
Biz yine bir şeyler yapmalıyız.
Well, then, I think we should go out on a Sunday night.
O zaman bence bir pazar akşamı çıkmalıyız.
We should go out sometime.
Bir gün birlikte çıkarız.
We should go out one night and see what we find.
Bir gece dışarı çıkıp neler bulacağız bakmalıyız.
Maybe we should go out and find some...
Belki de çıkıp kendimize birkaç...
Boss, maybe we should go out and come back in again.
Sanırım çıkıp tekrar girseydik.
We should go out and have a good time.
Dışarı çıkıp iyi vakit geçirelim.
I don't think we should go out there.
Nereye gitmemiz gerekir, düşünmedim.
I reckon we should go out one night... and get ourselves a couple of sugar daddies.
Bence bir gece dışarı çıkıp kendimize birer yaşlı ve zengin sevgili bulmalıyız. - Öyle mi diyorsun?
Well, maybe we should go out and buy a couple of.357 Magnums and rob banks... like Bonnie and Clyde.
Belki de dışarı çıkıp bir çift 357 Magnum almalılıyız. Bonnie ve Clyde gibi.
I don't think we should go out anymore.
Bence artık birlikte olmamalıyız.
We should go out.
Bence çıkmalıyız.
Anyway, I think we should go out and celebrate.
Herneyse, bence çıkıp bir yerlerde kutlamalıyız.
We should go out.
Bir ara buluşmalıyız.
Maybe we should go out.
Belki de dışarı çıkmalıyız?
Maybe we should go out again.
Belki tekrar çıkmalıyız.
Perhaps we should go out with them a few more times before we ask them on a date.
Güzel bir noktaya değindin, Niles. Randevulaşmadan önce onlarla birkaç kez daha çıkalım.
Listen, maybe we should go out sometime?
Belki bir ara çıkabiliriz?
Taeyang is still here, but should we go out together?
Tae Yang da buradaydı birlikte mi çıksak?
We should go ashore and get some real food! It'll be such a relief to get out of here...
Doğru dürüst yemek yiyebilmek için karaya çıkalım.
Look, I think we should go back to the hotel, pick up Hank, and get out of here as quickly as we can.
Otele geri dönüp, Hank'i alıp buradan gitmeliyiz.
We won't go out any more than we have to, but there's one thing we should arrange, whether Mother comes here or the boys go and stay with her.
Gerekmedikçe dışarı çıkmayacağız, ama bir şeyi ayarlamalıyız. Ya annem gelsin, ya da çocuklar ona gitsin.
I think we should get out and go on to Spain.
Bence buradan ayrılıp İspanya'ya gitmeliyiz.
We should've made you go to college or come out or something.
Seni okula göndermemiz gerekliymiş.
There'll be no evacuation, Jim. But perhaps we should go back and get you straightened out.
Boşaltma olmayacak, ama belki dönüp senin durumunu düzeltebiliriz.
It's like he said now, we should all go out and try to swing as many as possible over.
Yakında. Dediğim gibi, olabildiğince çok taraftar kazanmalıyız.
It was a good thing that we left. He should go out, get some air.
Dışarı çıkıp biraz hava alması gerek.
It's such a beautiful night, we should... row out to the center of the lake and... go for a swim.
Öyle güzel bir gece ki, gölün ortasına kürek çekelim ve yüzmeye gidelim.
Now we should see a race develop between the mechanics, and they will determine who's going to be the first to go out.
Şimdi mekanikerler arasındaki yarışa tanık olacağız, Ve kimin önce çıkacağı onlara bağlı.
Girl thinks you've been working too hard, man. She said we should get together and go out tonight.
Kız senin fazla çalıştığını düşünüyor.
You should know this about me if we're going to go out.
Eğer birlikte olacaksak bunu bilmelisin.
I think maybe we should well, go out sometime.
Belki biz bir ara dışarı çıkmalıyız.
Broadcast say we should not go out.
Yayınlar, dışarı çıkmamamız gerektiğini söylüyor.
But we should call at Scotland Yard for Inspector Gregson and then go straight out to Beckinum, where we know that a man is being done to death,
Scotland Yard'dan müfettiş Gregson'a haber verelim. oradanda doğruca Beckinum'a gidelim. Biliyoruz ki adam öldürülebilir, her saat hayati önem taşıyor.
- Should we go pick ourselves out a car?
- Gidip araba bakalım mı?
We should all go out sometime, get drunk and nasty.
Birlikte bir dışarı çıkıp, kafaları çekelim.
Since I'm up I suppose I'll wash up and put a face on, we can go out for a nice brunch somewhere, and after that you can take me to the cinema if I should happen to be in the mood.
Hazır kalkmışken, elimi yüzümü yıkayıp makyaj yapayım. Gidip bir yerlerde güzel bir kahvaltı edelim. Sonra da canım isterse beni sinemaya götürebilirsin.
Hey, I should go and slip on my silk tuxedo and then we can trot out the champagne and the escargots.
Hey, gidip ipek geceliğimi giyeyim ve sonra şampanya patlatırız.
'Cause instead of looking for the Foot and the ooze... like we should... we gotta go out and look for him instead.
Çünkü Ayak'ı ve sıvıyı aramamız gerekirken bunun yerine dışarıda onu aramak zorunda kalıyoruz.
Maybe we should go somewhere and work this out, deal with this attraction.
Belki bir yerlere gidip bunu tartışsak iyi olur, ne dersin?
Should we stay in or go out for dinner?
Evde mi kalalım, yemeğe mi çıkalım?
We should all go out dancing together sometime.
Ara sıra hep beraber dansa gitmeliyiz.
We need a helicopter to go to the airport where an aircraft should be arranged to fly us out of the nation.
Havaalanına gideceğiz ve oradan bizi alacak.. .. en kıdemli subayın yabancı bir ülkeye götüreceği. .. uçak lazım.
Next time we want to pick up women we should go to the park and make out.
Güzel. Bir dahaki sefere kızları alıp parka gitmeli ve işi bitirmeliyiz.
be In fact, I think may we should let her go out with guys a little older and a little taller.
Aslinda bence, ondan biraz daha olgun ve biraz daha uzun erkeklerle çikmasina izin vermeliyiz.
If we don't go along with this, we'll change history... and the Shadows would come out of the last war stronger than they should be.
Bunu yapmazsak tarihi değiştireceğiz ve Gölgeler son savaştan olması gerekenden daha güçlü çıkacaklar.
Once we go after it with an all-out assault, the emitter should fire.
Arkasından gidecek olursak bütün saldırı silahları, ateş edecektir.
I think we should go back out there as ourselves... and just have fun like we always do.
Bence oraya kendimiz olarak gitmeli... ve her zaman yaptığımız gibi eğlenmeliyiz.
Maybe we should all go out and celebrate.
Belki de dışarı çıkıp bunu kutlamalıyız!
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should stop 39
we should 517
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should go inside 16
we should go now 26
we shouldn't be here 56
we shouldn't 98
we should go 706
we should stop 39
we should 517
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should go inside 16
we should go now 26
we shouldn't be here 56