English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / We should probably

We should probably Çeviri Türkçe

1,671 parallel translation
But then again, we could die tomorrow, so we should probably take it fast.
Ama bir yandan da, yarın ölebiliriz, o yüzden de hızlı davranmalıyız.
So... we should probably talk about that.
O yüzden bu konuyu konuşmalıyız.
We should probably get charlotte on the horn,
Tabii. Charlotte'u da çağırmalıyız bence...
Don't know, but I have a feeling we should probably find out.
Bilmiyorum ama içimden bir ses bunu öğrenmemiz gerektiğini söylüyor.
So, honey, we should probably look at the menu, because, you know, if the waitress comes over and I don't know what I want, that'll send her away, then it takes 20 minutes for her to come back, and that's a long time, so...
Eee, hayatım, belki de menüye bakmalıyız, çünkü, biliyorsun garson gelirse ne istediğimizi bilmediğimizden geri göndereceğiz, sonra gelmesi yirmi dakika sürecek böylece uzun bir süre geçecek, yani...
But we should probably have a safe word.
Ama muhtemelen güvenli bir kelime bulmamız gerekecek.
We should probably just, like, blend a little bit.
Burada biraz, sanki, araziye uymalıyız,
We should probably...
Sanırım şöyle yap..
You know, we should probably wait till your mom and sister fall asleep.
Belki de annen ve kızkardeşin uyuyana kadar beklemeliyiz.
We should probably get going.
Evet. Gitsek iyi olur.
Hey, we should probably shake a tail feather.
Ufaktan kıçımızı kaldırsak iyi olur.
We should probably go to sleep before you piss me off again.
Beni tekrar kızdırmadan önce uyusak iyi olur sanırım.
- We should probably go for a drink.
Bir şeyler içmeye gitmeliyiz.
Even though it's just for three months, But to avoid future disputes, We should probably...
Sadece üç ay için de olsa anlaşmazlıkları önlemek adına prosedürlere uymalıyız.
Um, we should probably go dance while we can...'cause the band has a curfew, so -
Yapabiliyor iken dans etmeliyiz. Çünkü gurup yasaklı, yani -
- Hey, we should probably maybe go.
- Belki gitsek iyi olur.
Brad may be right. We should probably go. Come on, kids.
Belki yeterlidir
... We should probably just get back upstairs. I bet they're waiting for us now.
Hayır bişey duydum da
We should probably go look for him.
Onu aramamız gerekecek.
We should probably just go.
Gitsek iyi olur.
We should probably, uh, meet or something, right?
Görüşsek falan iyi olur sanırım, değil mi?
You know, we should probably be getting back.
Bence geri dönmeliyiz artık.
Yeah, we should probably go.
- Gidelim yavaştan.
Well, we should probably start a telethon.
Telefon yardım kampanyası başlatalım.
We should probably...
- Bence, acaba...
- Okay. Yeah, we should probably...
Muhtemelen...
We should probably move back a little bit.
Biraz geriye çekilsek iyi olur.
We should probably give them some privacy.
Onları biraz yalnız bırakmalıyız sanırım.
- We should probably warn her.
- Muhtemelen mi? ! Ver bi, bakayım.
We should probably go, you know, take a piss.
Gidip işesek iyi olur.
We should probably get lower.
Biraz eğilsek iyi olur.
- Yeah, we should probably look, right?
- Bakalım şöyle, değil mi ya?
- No, we should probably get going.
- Hayır, gitmeliyiz.
- I think we should probably leave now.
- Galiba gitsek iyi olacak.
So, since we're all here we should probably...
Herkes geldiğine göre başlasak iyi...
Uh, well, we should probably get to work.
Muhtemelen çalışmaya başlamalıyız.
We should probably turn it into the lost and found.
Belki de onu kayıp bürosuna vermeliyiz.
So we should probably get going, so we're not late.
Gitsek iyi olacak, geç kalmayalım.
Well, we should probably kiss.
İyi, biz öpüşmeliyiz.
We should probably be on our way.
Sanırım artık gitmeliyiz.
Um... Yeah, anyway, um, Next month we should probably, uh,
Evet her neyse bir dahaki ay muhtemelen duvarı güçlendirmeliyiz.
After last gal i'll probably kill a few them a good idea i say we should be together because now it is time, my friend
Son kızdan sonra birkaç tane daha öldüreceğim galiba. İyi fikir. Beraber yapmalıyız çünkü tam zamanı, dostum.
This one's probably going, "Should we fly?"
Bu diyor ki, "Sence uçmalı mıyız?"
Yeah, we should probably go find the others.
- Evet
We probably should've had our little bump and grind.
Küçük anlaşmazlıklarımız kaçamaklarımız olmuş olabilir.
We probably should have taken something smaller.
Daha küçük bir şeyle gelmeliydik.
You should probably take that. So, logistically, what we're gonna need is...
Şimdi biz en iyisi, şuradan...
Yes, but you probably have lots of questions, so we should get going. Yes.
- Evet.
Probably, but we should discuss it in your car.
Muhtemelen ama bunu arabanda konuşalım.
I know I should probably be telling you she's the devil incarnate and her firm is gonna screw up your class action, but we're both very capable lawyers and I think you should just go with the firm that you think has your best interests at heart.
Muhtemelen onun şeytanın canlanmış hali olduğunu ve firmasının bu grup davasını mahvedeceğini filan söylemeliyim ama ikimiz de becerikli avukatlarız ve bence çıkarlarınızı en çok gözeten firmayı tercih etmelisiniz.
Well, you should probably leave, because I'm waiting for my boyfriend, and we haven't seen each other for a few months, and he's really big and strong, so...
Birkaç aydır da görüşmüyoruz. Kendisi kocaman ve güçlüdür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]