We should probably go Çeviri Türkçe
253 parallel translation
- If you'd like to catch it, we should probably go now.
- Treni yakalamak istiyorsanız, şimdi gitmeniz gerekir.
We should probably go, right?
Artık gitsek iyi olur.
So I guess we should probably go ahead... and have a little talk, hmm?
O zaman şimdi hemen bir araya gelip... biraz konuşmamız gerekecek, değil mi?
- We should probably go.
- Gitsen iyi olacak.
I think we should probably go back and get checked out, huh?
Sanırım geri gidip kendimizi göstersek iyi olacak, değil mi?
We should probably go.
Gitsek iyi olacak.
Okay, Phoebe. We should probably go back now.
Phoebe, geri dönsek iyi olur.
We should probably go.
Sanırım gitmeliyiz.
We should probably go in.
İçeri girmeliyiz.
We should probably go.
Hadi gitmemiz gerek.
We should probably go. People might start to talk.
Gitsek iyi olacak, insanlar konuşmaya başlayabilirler.
I figured since I made raspberry waffles yesterday that we should probably go low carb, Officer Belly.
Dün ahududulu waffle yaptığım için karbonhidratı azaltalım dedim... Memur Göbekli.
Rachel, we should probably go.
Rachel, sanırım gitmeliyiz.
YOU KNOW WHAT? WE SHOULD PROBABLY GO IF WE'RE GONNA MAKE THAT SHOW, SO -
Konsere yetişeceksek artık gitmemiz lazım...
- Yeah, we should probably go too, so...
- Yazmam gereken bir rapor var. - Evet, biz de oraya gideceğiz.
Yeah, we should probably go bail Tim out.
Evet, belki Tim'i çıkarmaya gideriz.
We should probably go right to the dance. I told your Dad.
Babana söylediğim gibi doğruca dansa gitsek bence daha iyi olacak.
We should probably go if we're gonna catch that...
Şey, geç kalmak istemiyorsak yavaş yavaş gitsek iyi olur. Evet, haklısın.
Listen, we should probably go with Sheriff Brackett on this one.
Dinle, Şerif Brackett'la birlikte birgün sizi seyretmeye geleceğiz.
We should probably go now so...
Şimdi kapatmam gerek.
We should probably go, huh?
Gitsek iyi olur.
Well, we should probably go to the bedroom and... start clearing stuff out of there.
Yatak odasına gidip oradaki eşyaları halletmemiz lazım.
We should probably go, too.
Biz de gitmeliyiz.
Honey, we should probably go to sleep, you know... leave these two alone.
Tatlım biz de yatsak artık, yani yalnız bırakalım.
Oh, we should probably go. No, no.
Muhtemelen gitmeliyiz.
- We should probably go.
- Muhtelemen gitmeliyiz.
Well, we should probably go.
Pekala, muhtemelen gitmeliyiz.
- so we should probably go.
- yavaştan gitsek diyorum.
Think we should probably go ahead and get the car out of here as soon as possible. I already called it in...
Çekiciyi çağırdım Olay Yeri İnceleme Uzmanı Duquesne.
so you see, there really are a lot of living things in a handful of dirt and we should probably remember that if we ever go digging around on alien worlds.
Gördüğünüz gibi, bir avuç çamurda gerçekten Milyonlarca canlı var Ve hatırlamamız gerekir ki eğer uzaylı yaşamının Olduğu Bir gezegeni araştırıyorsak.
We should probably go.
Biz gitsek iyi olur.
We should probably wait on the cardiac enzymes before letting you go.
Taburcu etmeden önce kardiyak enzimlerinizi bekleyeceğiz.
Oh, well, I think we probably should let Lisa go.
Oh şey, sanırım Liza'nın gitmesine izin vermeliyiz.
We got room for one more. Someone should probably go with him.
Biri onunla gitmeli.
I probably should have told you, too... that Noel and I... well, we used to go out.
Herhalde sana daha önce söylemeliydim Noel'la bir zamanlar çıktık.
I probably should have told you too... that Noel and I... well, we used to go out.
Muhtemelen ben de sana söylemeliydim Noel'la ben daha önce çıkmıştık.
We should probably just go.
Haydi buradan gidelim.
We're gonna go after Sykes, so you should probably orb Susan out of here, just to be safe.
Sykes'ın peşinden gideceğiz, yani Susan'ı buradan ışınlamalısın, güvende olması için.
We should probably just go back.
Geri dönsek iyi olur.
- so we probably should get going. - Let's go.
- Evet, hadi gidelim.
I don't We should really probably go over and say hello Why would I say hello to the biggest problem in my parents'marriage?
Duruşma olacak, ve Doucette davacı olmadığım için işime son verecek.
You know what? We should probably just go.
En iyisi gidelim.
Yeah, we should probably all go.
Sanırım hepimiz gitmeliyiz.
- Mom, we should probably get going. All right, off we go.
Pekala, gidelim bakalım.
Hey, before you go to sleep, we should probably decide on a name.
Uyumadan önce, bir isme karar vermeliyiz.
We should probably just go home.
Direk eve gidelim bence.
We should probably go.
Hemen çıkmalıyız.
No, I-I... we've got a big anniversary tomorrow, so I should probably go home and wrap her gift.
Önemli değil. Yarın büyük bir buluşma dönümüm var. Eve gidip hediyesini paketlemem gerek.
Before we go in there, you should probably know something about Veronica Mars.
Görüşmeden önce Veronica Mars hakkında bilmeniz gereken bir şey var.
Know what? We should probably just go.
Oh, Fransa mevzusunda.
We should probably talk about how we're not gonna talk,'cause I don't think we should just go right into it.
- Spor. Spor yapabiliriz. - Biz spordan nefret ederiz.
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should 517
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should stop 39
we should go inside 16
we should go out 20
we should go now 26
we shouldn't 98
we should go 706
we should 517
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should stop 39
we should go inside 16
we should go out 20
we should go now 26