Went out Çeviri Türkçe
11,447 parallel translation
I only went out for a milkshake.
Ben sadece milkshake için dışarıya çıkardım.
You went out for a drink with your brother, Francis, until 8.15pm on the night DS Stevenson was killed.
Kardeşin Francisle içmek için dışarıya çıktın, saat 20.15'e kadar, O gece Müfettiş Stevenson öldürüldü.
That's why she went out on her own terms.
Bu yüzden kendi yolunu çizdi.
There's nothing on the Facebook or the Instagram that shows she went out last night?
Şu Facebook, Instagram denen zımbırtılarda dün gece dışarı çıktığını gösteren bir şey yok mu?
Went out with this girl Jess the other week, and I thought we had this connection, but- -
Geçen hafta Jess diye bir kızla çıkmıştım aramızda bir bağ var diye düşünmüştüm ama...
Look, I went out to get you because I figured out a way to fix this.
Seni buraya getirdim çünkü bu işi çözmenin bir yolunu buldum.
I went out looking for an army.
Bir şarjör bulmak için çıkmıştım.
Yeah, asshole, I also went out in the swamp and...
Evet, göt herif.Ben aynı zamanda onu bataklıktan çıkardım ve... - Sakin.
Second time, I went out to Catalina Island.
İkinci seferde Catalina adasına gittim.
And if I die, at least I went out swinging.
Hem ölürsem bile en azından denemiş olacağım.
But... I think she went out there after the attack.
Yalnız saldırıdan sonra gitmiş sanırım.
Everyone said that they went out north when it all started.
Olaylar patlak verdiğinde kuzeye doğru gittiklerini söylemişti herkes.
He went out for the hunt yesterday ; not shown since.
Dün ava gitti. Henüz dönmedi.
Ravi, my friend went out of the village for higher studies, got a good job.
Ravi, benim arkadaşım yüksek öğrenim için şehir dışına gitmişti, iyi bir iş için.
But she went out.
Dışarı çıktı.
When you went out sailing on your boat all those nights, alone but for a bottle...
Tek başına, sadece bir içki şişesiyle denize açıldığın tüm geceleri...
I think your daughter went out on the street.
Sanırım kızınız sokağa çıkmış.
She went out in the street and we have no idea what she was doing there.
Neredeyse ölüyordu. Sokağa çıkmıştı ve biz de hiçbir şeyden habersiz orada oturuyorduk.
I know I should've called 911 right away, but for some reason I'll never understand, I went out to a bar.
Biliyorum, hemen 911'i aramalıydım fakat hiçbir zaman anlayamayacağım bir sebepten, bir bara gittim.
So, you went out with him.
- Onunla çıkmaya başladınız.
Listen, Ari, w-w-we went out for drinks, okay?
- Dinle, Ari, içki içmeye dışarı çıktık tamam mı?
Before he went out on his own.
Bunlardan ayrılmadan önceymiş.
Now all we have to do is call the cab company, figure out where they went.
Şimdi tek yapmamız gereken taksi şirketini aramak, onları nerede bıraktığını öğrenmek.
You just went to see Slider to ask him about Alice and find out her real name, right?
Sen Kaypak'a sadece Alice'in gerçek adını sordun, değil mi?
Your client cyber stalked the victim, watched her doing God knows what, figured out all her routines, went to her house,
Müvekkiliniz kurbanı sanal ortamda gözetledi, artık neler gördü kim bilir. Tüm alışkanlıklarını öğrendi ve evine gidip onu döverek öldürdü.
You went to Camelot to get the darkness out of me.
İçimdeki karanlığı çıkartmak için Camelot'a gittiniz.
- Oh, I took out the clip of the gun and I took the bullet out of the chamber and slid it across the floor and it went into a pool.
- Şarjörü çıkardım hazneden mermileri aldım, yerden yuvarladım ve havuza düştü.
The interview went really, really well, but I decided not to take the position, which actually worked out for the best, because I talked to them how I was unhappy working with all the crappy bands,
Çok iyi geçti ama işi almamaya karar verdim. En iyisi bu. Çünkü onlara çalıştığım grupları beğenmediğimi söyledim.
I went to the movie premiere for this movie that I worked on forever, and I got cut out completely?
O kadar çalıştığım filmin galasına gitmiştim hani ve filmden çıkarılmıştım.
And when that didn't work out, he went to Anatoli Kirkin.
Ondan bir şey çıkmayınca Anatoli Kirkin'e gitmiş.
[distorted voice] Check it out. Me and my brother went to Six Flags one time, right?
Şuna bir bak.Ben ve kardeşim 6 Bayrağa bir kere gittik tamam mı?
After I went back, when I found out I couldn't turn myself in because there was no one to turn myself in to, I went back home to cut this from the wall.
Döndükten sonra teslim olabileceğim kimse kalmadığını görüp teslim olamayacağımı anlayınca da duvardan bunu kesmek için eve döndüm.
I think she went over the wall just before the herd came and now she's trapped out there.
Sürü gelmeden önce duvarları aşıp çıkmış galiba. Şimdi de dışarıda kapana kısılmıştır.
I'm just living with your mom temporarily since Shangri La went condo and kicked out the queers.
Shangri La'yı şehirleştirip lubunyaları.. dışarı attıkları için geçici olarak annenizde kalıyorum.
Somebody spotted him out by the projects, so you went over there, and that's when you found Ronnie Moore dead.
Birisi yansımasından onu gördü, sen de oraya gittin. Ronnie Moore'u ölü buldun.
You could look at this any way you want, but I saw the panic in Brandon's eyes when he ran out of here. And it's the same exact panic that was in Eric's eyes when we went into the interrogation room on day one.
Bu konuya istediğin gibi bakabilirsin ama buradan kaçtığında Brandon'ın gözlerindeki paniği gördüm ve ilk gün sorgu odasına girdiğimizde Eric'in gözlerindeki panik tam aynısıydı.
After the bomb went off, I knew it was just a matter of time before I was found out, and I felt horrible.
Bombadan sonra bulunmamın an meselesi olduğunu biliyordum. Korkunç hissettim.
Listen, I just went to visit a senior agent at one of my old field offices to see if he could help out.
Dün bana yardım edebilir mi diye eski saha ofisimdeki kıdemli ajanla görüştüm.
Find out where he went, or at least who picked him up and what name - he's travelling under right now.
Nereye gittiğini, en azından onu kimin aldığını hangi isimle seyahat ettiğim öğrenmeye çalışın.
We went away to figure out who we'd be outside of S.H.I.E.L.D.
S.H.I.E.L.D. yokken nasıl biri olduğumuzu görmek için uzaklaştık.
Officers went to the house to check it out, and guess who they found sitting in the den, watching TV?
Memurlar kontrol etmeye gitti ve tahmin et bakalım kimi oturmuş.. ... TV izlerken buldu?
[Sniffles] And when he went over to Chandler's to... To help him paint, he tried to back out of it.
Chandler'e gittiğinde de boyamaya yardım etmeye gideceğinde. karşı koymaya çalıştı.
You went in... and you got out.
Gittin ve döndün.
Uh, he went to brush his teeth and then he just fell. The nurse, she came out and she said it's not a stroke.
Hemşire geldi ve kriz geçirmediğini söyledi.
I tried. She was out when I went by.
Denedim ama ben gittiğimde o dışarıdaydı.
And... and when I went to see if she was getting out of bed...
Yataktan kalktı mı diye bakmaya gittiğimde...
Dad would buy me a sandwich, sit me out front while he went inside.
İçeriye sandviç almaya giderken beni de öne oturturdu.
And did fixing it involve figuring out that he went to Daniel Hardman?
Düzeltmeye çalışman Jack'in Daniel Hardman'a gidip gitmediğini anlamaya çalışmanı da kapsıyor mu?
Last time she had a problem, she went to Harvey, but this time she's coming to me, and I'm not gonna farm any of it out.
Geçen sefer bir sorunu olduğunda Harvey'ye gitmişti,... ama bu kez bana geldi ben de işi bir başkasına yüklemek istemiyorum.
So, yes, if we went back to Earth, as long as Rick was out there, they'd wanna interrogate us.
Yani, evet eğer Rick dışardayken dünyaya geri dönersek bizden ifade almak isterler.
Turns out that miss Lang has some outstanding debts, So we just went ahead and bought those up And put a lien on her property.
Görünen o ki Miss Lang'in ödenmemiş borçları varmış biz de o borçları kapatıp mallarına haciz koydurduk.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299