English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / When he wakes up

When he wakes up Çeviri Türkçe

391 parallel translation
That's right, and when he wakes up, we shall all vanish into thin air.
Bu doğru ve o uyandığında her birimiz buharlaşıp havaya karışacağız.
Well, when he wakes up you can tell him I think he's a pretty lucky guy.
Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona.
When he wakes up tomorrow, give him this address.
- Evet. Yarın uyandığında, bu adresi ona ver.
When he wakes up, he won't miss us.
Uyandığında bizi pek özlemeyecek.
While one sits up, the other sleeps and when he wakes up, we change.
Biri otururken diğerleri uyuyacak. Uyuyan uyanınca, yer değiştireceğiz.
He'll be surprised when he wakes up.
Uyandığı zaman çok şaşıracak.
Let him sleep now, but when he wakes up, give him two of these.
Şimdi uyusun, ama uyandığında bunlardan iki tane ver ona.
Give him one when he wakes up.
Uyandığında bir tane ver.
When he wakes up, he can find his own way back.
Uyandığında, kendi yolunu tekrar bulabilir.
When he wakes up, let him have his gun back.
Uyandığında, silahını geri verin.
When he wakes up, send him to me.
Uyandığında onu bana gönder.
When he wakes up, he whinnies.
Her gece rüyasında atları görüyor. Kişneyerek uyanıyor.
When he wakes up, he won't even know he's in a different room.
Uyandığı zaman, farklı bir odada olduğunu anlamayacak.
When he wakes up, he won't feel out of place.
Uyandığı zaman, çevresindeki değişiklikleri farketmeyecek.
I hope somebody's gonna be around tomorrow morning when he wakes up to tell him that he hasn't got anything between his legs any more.
Umarım yarın sabah gözünü açtığında yanında biri olur ve ona artık bacak arasında hiç bir şeyin kalmadığını söyler.
When he wakes up, you tell him I'm around, would you?
Uyandığı zaman, ona bu civarda olduğumu söyler misin?
He'll think he drank the whole thing himself when he wakes up
Uyandığında hepsini kendisinin içmiş olduğunu düşünür.
When he wakes up, he will hate you, you know?
Uyandığında, senden nefret edecek, biliyor musun?
When he wakes up tomorrow, feed him these centipedes.
yarın sabah uyandığında... Onu bu çıyanlarla besleyin
He'll remember when he wakes up.
Ayıldığında hatırlar.
Be careful when he wakes up.
Uyanırsa dikkat et. Hareket etmemesi gerek.
When he wakes up, we'II send him out.
Uyandığında yollarız.
Why don't you ask him when he wakes up?
Uyandığında, neden ona sormuyorsunuz?
- ( Fozzie ) When he wakes up. he -'II kill me.
- Uyandığında beni öldürecek.
Because when he wakes up, when he sees it, he's gonna have a heart attack.
Çünkü uyandığında ve gördüğünde, kalp krizi geçirecek.
When he wakes up, he pretends that nothing happened.
Uyandığında, hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
Any chance you can make it so he won't want to kill us when he wakes up?
Uyandığında bizi öldürmek istememesini sağlayacak bir yöntem var mı?
Or at least he will when he wakes up tonight.
Ya da, bu gece uyandığında öğrencek.
And when he wakes up in Los Angeles... Mmm-hmm. ... in a chili cook-out, naturally, he's confused.
Sonra Los Angeles'ta bir piknik alanında uyandığında doğal olarak şaşırıyor.
I would like him to bark when he wakes up.
Uyanırken havlamalarına bayılıyorum.
- I want him to see it when he wakes up.
- Uyandığında onun görmesini istiyorum
Now tie that sucker tight, he's gonna squirm when he wakes up.
Şu sersemi sıkıca bağla, uyanınca keyfi kaçacak.
When he wakes up, try and be normal. Cook him dinner.
Uyandığında, normal davranmaya çalış.
- He's always cranky when he wakes up.
- Uykudan uyandığında hep huysuz olur.
He'll be hungry when he wakes up, won't he?
Uyandığında karnı acıkmış olacak, öyle değil mi?
Give him milk when he wakes up.
Kendine geldiğinde ona süt verin.
I hope he stays this happy when he wakes up.
Umarım mutluluğu uyandıktan sonra da devam eder.
Ask him when he wakes up.
Uyandığında sor.
When he wakes up, throw him out.
Uyanınca onu dışarı atın.
Knowing Ben's temper when he wakes up, we won't want to be here.
Tamam gidelim. Uyandığında burada olmak istemeyiz.
I'd like to talk with him when he wakes up.
Her halükarda, uyandığı zaman onunla konuşmak istiyorum.
Peter is going to have a lot to deal with when he wakes up.
Peter ı uyandığında gerçekten zor şeyler bekliyor.
Now if that picture isn't there when he wakes up, he gets this look.
Uyandığında bu resim orada değilse, surat ifadesi değişiyor.
So if you're still here when he wakes up, would you tell him I said thanks? Thanks.
Uyandığında burada olursanız teşekkür ettiğimi söyler misiniz?
When he wakes up,
Ne zaman uyanır,
I'd like you to remain in sickbay so you're here when he wakes up.
Eğer sakıncası yoksa, uyandığında sizi, revirde görmek isterim.
And then he falls asleep and when he wakes up I say, he just missed you.
Ve uyandığında da seni henüz kaçırdığını söylüyorum.
When that baby wakes up and doesn't find this, he's gonna cry.
ne çok ağlar.
Leo's just so upset with you right now that... We just think it would be best if you're not here when he wakes up.
Biz yalnızca düşündük ki, eğer o uyandığında burada olmazsan çok daha iyi olacak.
When I wanna sleep, he wakes up.
Ne zaman uyumak istesem, o uyanıyor.
When Howie wakes up, he really wakes up.
Howie bir uyandı pir uyandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]